bugün

çoğulcu demokrasi ve liberalizmin, dinle beraber çeşnilenerek türkiye'de hüküm sürmesine ve sürdürülmesi gerektiğine dair, türk askerinin düşmanı, atatürk düşmanı, kemalizmi bir çesit anti demokrasi, demokrasiyi bir çesit liberalizm sonucu, türk askerini de gelişmeyi engelleyen bir çesit yapı olarak insanlara göstermeye çalışan barlas'ların, altan'ların cahil kültürü.

bu kültür içine liberalizmin ve dünya ağalarının, amerika'nın ve onlar sayesinde türkiye'de iktidar sahibi olmuş dini çeşnicibaşlarının ırak'ta, afganistan'da, bosna'da yaptıklarından daha doğrusu yapamadıklarından bahsedemezler.

bunların derdi türk askeridir, atatürk'tur, atatürk ilke ve inkilaplarıdır.

bu kültür, yapıcı degil çözücü/yıkıcı bir kültürdür. çözmeye/yıkmaya çalıştığı şeyler üniter devlet, ulusal devlet ve atatürk devrimleridir. bunu temelsiz, yetersiz, yanlış ve yanlı kıyaslamalara dayandırır ve gerçekci, insancıl bir yaklaşım yerine sadece kişisel faydaları göz eder.

o yüzden bir gram kelamı ağızlarından çıkartamazken, on beş defa cumhuriyet kazanımlarını kötülerler fakat bir defa olsun dünyadaki insanlar için konuşmazlar/konuşamazlar.

ölenler ölür, onlarsa cepleri şişkin maaşlarla dolarken, devlete küfretmeye devam ederler.
(bkz: kendi değerlerine taviz başkalarınınkine taciz)
kastedilen, karalanan kültür bildiğin demokrasi, gerçek demokrasi kültürüdür. elitist zümreye mensup yahut sempatizan olan post-modern gerici, kralcı, militarist, tek tipçi, herbi' naneyi halk için biz bilir ve söylerizci kişilerin uydurduğu faraziyedir...
kemalizme yönelik kimi eleştirilere katılmama rağmen ortada gerçekten de çok yoğun bir tahakküm kültürü olduğunu yadsıyamıyorum. zira özellikle medyada öyle bir hal var ki, perihan mağden'ler, engin ardıç'lar işi gücü bırakmışlar "inönü, ordu" hakkında yazıyorlar da yazıyorlar. her geçen gün yenileri katılıyor bu ekiplere. muhalif yazar olarak da karşımıza reha muhtar'lar sunuluyor. tamam akp sonrası yaşananlarla birlikte bazı değişimler oldu ülkede ama bu kadar da çığırtkanlığın altında bir art niyet aramak lazım.
Başkasını hoşgörüsüz ve bağnaz göstererek halkı iki adım ileriye götürmüş değerlerden nefret ettirmeye çalışan ithal kültürdür. Kültür değil bayağı kültürsüzlüktür. ikinci cumhuriyetçi vasat akademisyenler ve eskiden solcu olup şimdinin liberali, teslimiyetçi bir Batı yanlısı haline gelen yazarları başı çeker. Topluma hep bir şeylerin eksik bırakıldığını söylerler; ama Cumhuriyet'in kazanım olduğunu söyleyemezler.
bu aralar sıklıkla kucaklamayı benimsemiş, daha doğrusu ağzına sakız etmiş kültür(süzlük).

kucaklana kucaklana bir hale geldik.

ama bu adam beni de baydemir'i de kucaklıyor...

üstelik baydemir benim gibi hoşnutsuzluğunu değil, hoşnutluğunu ifade ediyor bu durumdan...

bu işte bir iş var...
güncel Önemli Başlıklar