bugün

haber programlarında tartışılmayan ülke gerçeği.

bugün hala türkiye'de eğitimden ekonomiye kadar her şeyde abd söz sahibi. bazıları diyecek ki geçti o günler... hayır geçmedi. Fulbright sistemi ile eğitimi hedge fonları ile ekonomiyi ellerinde tutuyorlar.

fakat bu nerede başladı?
Gelen geçen ülkeye dalga yapıştırdığından mütevellit kimsenin sokmasına gerek kalmadı.
Bizzat sscb.
(bkz: Stalin in Kars ve Ardahan ı istemesi)
+ Boğazlar'da üs istemesi.

stalin'in bu hareketi, o dönemki iç politikaları sosyalizme yakın, dış politikası ise tarafsızlık olan bir ülkeyi, bugün batı yanlısı muhafazakar bir ülkeye dönüştürmüştür.
Hatta sola yakın ne varsa kapatılmıştır bu sebeple.

Rusya için de Rus merkezli avrasya'ya en büyük tehdit Türkiye ve Türk merkezli avrasya'dır.
Ortak coğrafyada bulunmanın dezavantajları..

Marshall yardımlarının da payı var elbette.
Ancak ülkenin varlığına en büyük tehdit hala Altan alta Rusya'dır. Rusya Türkiye'yi batı bloğuna mecbur kılmış, zorla itmiştir.
görsel

görsel

December 4–6, 1943 4 - 6 aralık 1943

At the end of the conference, it was decided that Turkey's neutrality
should be maintained.[1] It was also decided to build the Incirlik Air Base
near Adana for possible Allied air operations in the region, but construction
works began after the end of the Second World War.[1] Incirlik Air Base
later played an important role for NATO during the Cold War.

incirlik üssünün hazırlıkları o zamandan başladı .....

Second Cairo Conference

https://en.wikipedia.org/...i/Second_Cairo_Conference

The Office of Defense Cooperation Turkey (ODC-T, Turkish: ABD Savunma işbirliği Ofisi)
to Turkey is a United States Security Assistance Organization (SAO) to Turkey.
It was established in 1947 as the Joint American Military Mission for Aid to Turkey
(JAMMAT), and renamed the Joint United States Military Mission for Aid to Turkey
(JUSMMAT) in 1958.

https://en.wikipedia.org/...efense_Cooperation_Turkey
Türkiye esasen ingiliz sevicisi bir ülkedir. Öyle ki bundan 100 yıl önceye gitseydiniz etkili bir ingiliz muhipleri cemiyeti görürdünüz. Türkiyenin ingiltereden uzaklaşıp ABD eksenine girmesi ikinci dünya savaşı sonrası politikalara dayanır.
Türkiye’nin geleneksel batı yönelimi.
ismet paşa değildir.
para ve güç peşinde koşan toprak ağası, muhafazakar,sağcı adnan mendered adlı şerefsizdir.
abdden s.ktiri yiyip sovyetlere yamanmaya çalışına fişi çekilmiştir kendisinin.
türkiyedeki her sağcı gibi ingiltere/abd aşığıdır kendisi.
itaat ve terakki cemiyetinde zemini başlamış Osmanlı nın Avrupai (sonra at başı ABD oluyor zaten ABD demek bu medeniyetlerin homojen hali) ıslahatları ile devam edip Atatürk devrimlerinde en azından fikren zirevye çıkan ismet inönü ile Marshall planıyla resmiyet kazanan Sovyetler gibi komünizm adı altında uydu devletçiği olarak da görünmek istemediğimiz için NATO ile ekonomiden sonra askeri politika ve teknolojide de ABD paraleline girdikdikten sonra şu yorum yapılabilir hem bizim hem de ABD nin isteğiyle çeşitli yönlerden az çok ABD eksenine girdik ama daha çok bizim isteğimizle. Zaten ne olacaktı doğu blokuna ne kültürümüz ne de gelecek perspektiğimiz uygun değildi hala da Uygun değil umarım da olmaz en iyi ihtimalle Kuzey Kore oluruz çünkü.
Cuckold ilişkilere pek düşkün biri. Kim olduğu herkesin malumu..

Yobazlar ismet paşa derler. Kısmen doğrudur. Sebebi stalin'in saldırısından korkmasıdır ki bu korku sebebiyle sadece abd'ye yanaşmamış, iç politika açısından hiç de zorunlu olmadığı halde çok partili sistemi başlatıp, iktidarını kaybetmiştir. Abd'nin Türkiye'yi korumak için talep ettiği bedellerden birisi buydu. Tüm bu işleri vatansever olduğu için yaptığı kuşkusuzdur. Zira bir Sovyet saldırısı durumunda direnebilmemiz hiç mümkün değildi. Bir de ismet Paşa'nın politikalarıyla amerikancının hası olan diğerinin politikaları arasında dağlar kadar fark olduğunu ifade etmeliyim.

Yine de ismet Paşa'nın yaptığı yanlıştı, atamızın çizgisine ve mirasına ihanetti. Bana göre Hitler'i durdurmak için stalin'e yardım eden, sonra aman komünizm yayılmasın diye ta kore'ye asker gönderen abd'nin boğazların Sovyetlerin eline düşmesine göz yumması mümkün değildi. ismet Paşa daha mesafeli bir politika izlemeli, partisindeki sağ kanadı tasfiye etmeli ve çok partili sisteme geçmemeliydi. Tek partili rejim 30 yıl daha sürdürülebilirdi. Akabinde bugünkü dertlerimizin hiçbiri kalmazdı.
Bunu bile ittihat'a bağlamışlar.
ittihat içinde modern insanları barındırsa da yönetim kadrosu gelenekçi insanlardan oluşmakta idi.

ittihat'ın savunduğu yenilik anlayışı devletin geri kaldığını kabul etmek ve bu yönde ıslahat yapmak ile demokrasi anlayışını tesis etmektir. Fazlası değil.

Latin alfabesi tartışması ilk olarak 2.abdülhamid olarak ortaya atılmış, Enver paşa tarafından muhalefetle karşılaşmıştır mesela. Velhasıl her halta günah keçisi etmeyin ittihat'ı.

Almanya konusunda da böyle.
Savaşa ilk ingiltere yanında katılmak istemiştir Osmanlı ancak red yemiştir.
Ardından ingiltere'nin Osmanlı'ya parasını ödediği savaş gemilerini teslim etmemesiyle savaş sonrası ana yemeğin ardından tatlı muamelesi yapacağı kesinleşmiştir.
Savaşa girmek zorunlu bir hal almıştır.
Ammavelakin savaşa ittihat yüzünden girdik, o kabusları ittihat yüzünden yaşadık, ittihat alman hayranı, ittihat ittihat..

Bir cemiyet düşün..
Demokrasi anlayışının temelini atan,
Bir cemiyet düşün yıkılmakta olan bir imparatorlukla dünyaya dert olan,
Ulus olma bilincini bir millete hatırlatan..

işte bu nedenle aradan geçen 100 yıla rağmen hala derttir ittihat kimilerine.
Nefes aldıkça ittihat da var olacak, böyle biline.
zayıf ülkeysen , etrafında da devler varsa her eksene girersin .
inönü , ingiliz ve rusa ilave olarak amerikan kartı da elimizde olsun
diye bir politika izledi . işin aslı yalta anlaşmasında türkiye batının
payına düşmüştü . stalinde türkiyeyi korkutmak için kars , ardahan
ve boğazda üs vs istedi .

rusları tanıyanlar bunun bir blöf olduğunu anlayabilir . rusun niyeti
ciddi olsa sahte bir çatışma , bahane bulur , saldırırdı . ayrıca rusya çok
daha avantajlı bir bölge olan irandan çekildiler . iranda hem petrol vardı
hemda basra körfezi ve hint okyanusu boyunca uzanan sahiller ...

işin kısası türkiye 1923 - 1983 arası iyi yönetildi .
Türkiye’de gizli bir Amerikan karargahı: ODC

Kutlu Esendemir

Başkent Ankara’da, çok stratejik Türk askeri tesisleri ile yanyana bulunan Amerikan işbirliği Ofisi’nin, Türkiye’de üslenmiş en köklü Amerikan karargahı olduğu ileri sürülüyor.

ingilizce adı, Office of Defense Cooperation olan Amerikan işbirliği Ofisi, Marshall yardımları ve Truman doktrini gereğince 1947 yılından beri Türkiye’de kurulu ve Türkiye ile birlikte 21 ülkede faaliyet göstermekte. Kısa adı ODC olan örgüt, bir Amerikan Savunma Bakanlığı (kısa adı DOD, Department of Defence) kuruluşu. ODC'nin ambleminde yer alan 13 yıldız, DOD'un 13 istihbarat kuruluşunu temsil etmekte ve bu yıldızlar, amblemde öyle bir dizilmis ki; toplamda yeni bir yıldız ortaya çıkıyor... Bu yıldızların israil bayrağındaki 6 köşeli yıldızı oluşturduğu öne sürülüyor.

Office of Defense Cooperation, 1947 yılında kurulan ve daha sonra 1958’de isim degiştirerek JUSMMAT olan Amerikan yardım kuruluşu JAMMAT adlı örgütünün, 1 Mayıs 1994’de isim değiştirmiş hali…

ODC-T’nin tümgeneral olan komutanı, Türkiye'deki ve bölgedeki en yetkili Amerikan görevlisi. Üstelik bu komutan, Birleşik Devletler’in Avrupa’daki güçlerinin komutanı, Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı’nın temsilcisi. Kısaca "U.S. European Command" ın…

ODC’nin faaliyette bulunduğu 20 ülkede adresi, Amerikan Elçilikleri ama Türkiye’de bu örgütün adresi, Özel Kuvvetler Komutanlığı, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, Merkez Orduevi, Kara Harp Okulu gibi çok önemli Türk askeri varlığının tam ortasında bulunmakta. Bu örgütün adresi, gerek Türkiye’nin Amerika'daki büyükelçiliği tarafından, gereksewww.sce.doc.gov isimli denizaşırı iş imkanları sunan Amerikan internet sitelerinde başvuru adresi olarak verilmekte.

Bu adres; ODC-T Karargahı, Kirazlıdere Mevkii, ismet inönü Bulvarı no 94. ANKARA

ODC-T’nin , Türkçe açılımı, kendi kartvizitlerinde belirtildiği gibi Amerikan işbirliği ofisi değil, Savunma işbirliği Ofisi. Bir askeri kaynağın konu ile ilgili yorumu şu:

“Amerika, bu örgütün adının sonuna, bulunduğu ülkenin adını ekleyerek, o ülke ile savunma işbirliği amacıyla varolduğu izlenimini vermektedir. Evet görünüşte öyledir, ancak işin aslı başkadır. ODC, Pentogon bünyesinde faaliyet gösteren CIA, DIA, NSA gibi 13 adet istihbarat ve müdahale örgütünün işbirliği ofisidir. ODC'nin sonuna konulan ülke ismi sadece, bulunduğu ülkeyi vurgulamaktadır.”

ODC’nin amacı nedir?

Office of Defence Cooperation Turkey, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hızlı modernizasyonu ve Türkiye'de Amerika Birleşik Devletleri politikalarını geçerli kılmak için çalışmakta. Türkiye'de bulunan ODC, dünyada benzeri olmayan biçimde mesela Savunma Sanayii Müştesarlığı ile aynı yerde. Askeri satınalma konularında Türk askeri yetkililerine "seminerler" düzenlemekte, Türkiye hakkındaki tüm ekonomik, sosyal ve askeri verileri toplamakta. Kaynağımızın değerlendirmesi şu:

“Seferberlik Tetkik Kurulu'nun ODC’nin ilk ismi olan JAMMAT binasında kurulduğunu düşünürsek ve Amerikan istihbarat ve müdahale güçleri arasında Army Special Operations Forces'ın -kısa adı ARSOF, Amerikan Özel Harekat Kuvvetleri- bulunmaması da mümkün olmadığından, ODC ve Türk Özel Kuvvetler Komutanlığı arasında organik bir bağlantı olduğunu söylemek, pek hayalci olmayacaktır.”

ODC, hangi ülkelerde?

ODC örgütlenmesinin değişik isimlendirmeleri var: Örgüt, “Office of Defense Cooperation” adıyla, Belçika, Botwana, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, italya, Fas, Hollanda, Nijerya, Norveç, Paraguay, Polonya, ispanya, Tunus, ingiltere ve Uruguay ülkelerinde faaliyet gösteriyor. Costa Rika’da (ODR)Office of Defense Representation, Pakistan’da (ODRP)Office of Defense Representative, Bahreyn, Mısır ve Umman’da, (OMC)Office of Military Cooperation, Kuveyt’te, (OMC-K)Office of Military Coop, Singapur’da (SAO)Security Assistance Office (Singapore), Katar, Eritre, Birleşik Arap Emirlikleri ve Djiboute’de (USLO)U.S. Liaison Office ve Suudi Arabistan’da da (USMTM) U.S. Military Training Mission adıyla örgütlenmiş durumda.

https://forum.donanimhabe...n-karargahi-odc--14967920
ismet inönü ve adnan menderes'tir.

az biraz tarih okuyan herkes bilir.
batıcılar, yüzü batıya dönükler, islam’a savaş açan zihniyet.
Gesinlikle gılışdar sokmuştur.
Stalin ibnesinin tehditleri.
Kimse sokmadı Abd kendi yaptı.
Marshall yardımları.
Abd kendisi gelişerek kendisi soktu! Google, McDonald's, Twitter, Facebook, instagram, apple-iPhone, burger king, tesla, Coca-Cola, fanta, fairy, e-Bay, Ace, ariel, Amazon, clean, colgate, doritos, Netflix, duracell, gillette, orkid vs. bunları ve daha sayabileceğimiz onlarca markayı kim kullanıyorsa onlar soktu! Ha bunları çıkardın mı Türkiye'den elinde ne kalıyor?

Abd'ye şükredin oğlum olmasaydı elinde tespih ile oynuyordun şuan.
1948 marshall yardımları için imzalar atıldı yardımlar kabul edildi ve abd nin istediği doğrultuda fabrikalar kapatıldı. Buna dair çıkarılan kanunda 1951 e kadar türkiyenin düzenli olarak yardım alacağı belirtildi.
Ben diyeyim sömürge sen de eksen.
Sovyetler Birliği.
Tabi ki Stalin.
Stalin aptalı bizi tehdit edince olan oldu.
Güçlü değilsen onun bunun ekseninde yol alırsın.
Abd'den soğuk savaş yaptıkları ruslar bile etkilendi.

https://youtu.be/amx-JHhtsHw

Önemli olan onları tamamen reddetmek değil. Önemli konularda kendi başına dik durabilecek bir güç seviyesine gelebilmek. Bizde ise şuan " kimin atına binersek onun türküsünü söyleriz " mantığı var.
Saçma sapan başlık açacağınıza fabrika açaydınız, Çin (Anakaranın) yaydığı virüsün silahını 1 günde üretmiştiniz.