bugün

sürekli değişen politikadır. şu yazı tavsiye edilir:

"türkiye, tarihi boyunca iç ve dış düşmanların hedefinde olmuştur ve olmaya devam edecektir. türkiye düşmanları sevr'de silah zoruyla yapamadığını, o dönemden günümüze siyasal, sosyal, ekonomik ve psikolojik baskıyla yapmak istiyor. en basit örneği kıbrıs harekatı.
biliyorsunuz sonrasında ülkemize uygulanan silah ve ekonomik ambargo ile türk milleti baskı altına alınmaya çalışıldı. o dönemde ülkemize yapılan baskılar yüzünden oluşan ekonomik kriz, ne hazindir ki defaten yerli ve milliğini vurgulayanlar tarafından meydanlarda, "petrol, benzin, şeker, yağ kuyrukları vardı." denilerek eleştiriliyor. fakat o yıllarda türkiye, dünyaya meydan okumuş, onurlu bir duruş gösterip haklı davasından vazgeçmemişti.
***
çok eleştiriyorlar ama ecevit, batı'nın ambargolarına aldırmayarak ve amerika'yı karşısına alarak 1974 kıbrıs harekatı'nı düzenledi. bu sayede adada soydaşlarımızın can güvenliği sağlandı. peki o dönemin ecevit'ini eleştirenler iktidara gelince ne yaptı? çözümsüzlük çözüm değil diyerek annan planına sahip çıktılar. yakın tarih, hatırlarsınız daha düne kadar yes be annemci olanları.
***
allah'tan rumlar o planı reddetti de kıbrıs, elden çıkmaktan kurtulmuş oldu. eğer doğruya doğru demek gerekirse; bugünkü yönetimin bahsettiği petrol, benzin, yağ, şeker gibi maddelerin yokluğu da sadece chp iktidarlarında değil, demirel'in 70lerde kurduğu milli cephe hükümetleri zamanında da yaşandı. hatta bu kuyrukları eleştirenlere demirel "benzin vardı da biz mi içtik." diyerek yanıt vermişti. bu da gösteriyor ki sorun sadece ecevit'te değilmiş! ülkeye uygulanan ekonomik ambargo etkili olmuş. fakat şurası kesin: ne kadar ekonomi gösterilerek yerden yere vurulsalar da, o dönem demirel ve ecevit ekonomik ambargolara karşın kıbrıs meselesinde milli bir duruş sergilemiştir. haklarını yemeyelim.
***
tarih boyunca ülkemizin ve milletimizin düşmanları vardı ve olmaya devam edecek. cumhuriyet tarihimiz boyunca da bu düşmanlara karşı beğenin ya da beğenmeyin iyi ya da kötü bir dış politikamız vardı. türkiye'nin akp iktidarına kadar uyguladığı bu dış politika, akp döneminde sıfır sorun politikası adıyla değişti. fakat bu politika sıfır sorundan sıfır komşuya dönüştü.
***
bugün türkiye'nin problemi olmayan komşularıyla bile artık bir problemi var. ermenilere verilen ticari ve siyasi (akdamar kilisesini açılışı, mal iadesi vb.) tavizlerden, "iki devlet tek millet" dediğimiz azerbaycan bile eskisi gibi değil.
türkiye'nin bırakın sorunlarını çözmesini, 15-20 yıl sonrasına yönelik milli bir dış politikası bile yok.
***
türkiye son 16 yılda dış politikada o kadar yanlış iş yaptı ki, ırak işgali öncesi bush açık ve net bir şekilde bu bir "haçlı savaşıdır" demesine rağmen, tarihi boyunca haçlı seferlerine dur diyen türk milleti, ülkeyi yönetenlerin yanlış politikaları yüzünden ırak'ta, libya'da bu seferlere ortak olmuş oldu. tabi benim bakış açıma göre durum buydu. ama ülkemizi yönetene göre, "haçlı seferleri, savaşlar ve çatışmalar değil, doğu ve batının, iki kültürün, iki medeniyetin, iki dinin birbirini doğrudan tanıma ilişkisidir." şeklindeydi. bu da ülkemizi yönetenlerin haçlı seferlerinden ne anladıklarını ve haçlı seferlerine nasıl baktıklarını gösteriyordu.
***
kendi milli bir politikamızın olmadığını en somut örneği ise suriye konusudur.
sınırları kaldırdığımız, ortak bakanlar kurulu toplantıları yaptığımız suriye ile birden papaz olduk. kendi milli bir politikası olmayan türkiye, ab-d müptelası bir politika izlerken, özellikle suriye'de ab-d'nin ortadoğu'daki karakolu gibi davrandı. bunun için en iyi örnek hükümetin bahanesi ne olursa olsun, abd dışişleri bakanı clinton'un "biz suriye işini türkiye'ye verdik" demesi; gören göz ve anlayan akıllar için kafidir, gerisi laf-ı güzaftır.
***
ha yok yine anlamadıysanız trump vereyim. daha geçen ay "erdoğan'dan başka görevini yapan yok!" demedi mi?
şimdi soruyorum, türkiye'nin işi abd'nin verdiği görevleri yapıp, trump'un övgüsüne mazhar mı olmaktır?
öyleyse tebrik ederim. sözüm yok.
ama bağımsızlıktan bahsedip bunları yapıyorsanız o zaman sorarım:
bir ülkenin milli bir dış politikası yoksa, devletin ve milletin çıkarlarından ziyade, başka devletlerin çıkar ve amaçları öncelik oluyorsa, o devlette bağımsızlıktan söz edilebilir mi?"

http://www.gunboyugazetes...litikasi-nedir-1832yy.htm
Şu anki politika diildir -zira şu an politika üretecek kapasite de beyin yok.
özellikle son 16 yılda değişikliğe uğrayan politikadır.
mali ve ekonomik bağımlılığın sınırladığı milli dış politikadır.