bugün

çok çabuk gaza gelen, önyargılarıyla hareket eden her kesimden insana sahip olması. laik, şeriatçı, aydın, cahil. hepsinin ortak özelliği, çabuk gaza gelip anlamadan dinlemeden tepki göstermeleridir.
siyasilerin milleti hala kul olarak görmesi, milletin devleti hala baba olarak görmesi.
türk milletinin birbirini yemesidir.
birlik olamaması akabinde kalkınamamasıdır. zamanında kendi beylikleriniyle savaşa giren bir milletten birlik olmayı beklemek saçma olur. ancak milli maçlarda sanırım. çok üzücü.
halkın, hem cahil hem de bencil olmasıdır.
Kompleksli bir zihne sahip olup özeleştiri denen şeyden bihaber olmaları! Herkesin tek doğruyu bilenin kendisi olduğunu zannetmesi.
japonya da bir kişinin yılda 20 küsür kitap okuması,türkiye de 6 kişinin bir kitap okuması.
12 Eylül 1980 öncesi

1) Doç. Orhan Yavuz (15 Haziran 1977)
Erzurum Atatürk Üniversitesi''nde ögretim üyesiyken kampüste biçaklanarak öldürüldü.

2) Dogan Öz (24 Mart 1978)
Ankara Cumhuriyet Savcilarindan, demokrat kimligiyle taninan Dogan Öz, evinin önünde
otomobiline binerken 6 el ates sonucu öldürüldü.

3) Hamit Fendoglu (17 Nisan 1978)
Malatya''nin bagimsiz belediye baskani iken, evine gelen bombali paket sonucu gelini ve iki torunuyla birlikte öldü.

4) Doç. Dr. Bedrettin Cömert (11 Temmuz 1978)
Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Kürsüsü ögretim üyelerinden ve Türk Dil Kurumu üyesi olan Cömert evinden çikista 3 katil tarafindan öldürüldü.

5) Bedri Karafakioglu (20 Ekim 1978)
ITÜ Elektrik Fakültesi Dekani iken öldürüldü.

6) Abdi Ipekçi (1 Subat 1979)
Milliyet Gazetesi basyazari Abdi Ipekçi, Tesvikiye''deki evinin yakininda otomobilinde kursunlandi. Katili Mehmet Ali Agca halen Papa''ya suikastten tutuklu.

7) Cevat Yurdakul (28 Eylül 1979)
Adana Emniyet Müdürü iken öldürüldü.

8, Prof. Ümit Doganay (20 Kasim 1979)
Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ögretim üyesiyken evinin önünde öldürüldü.

9) Prof. Cavit Orhan Tütengil (7 Aralik 1979)
Istanbul Üniversitesi Iktisat Fakültesi Sosyoloji Enstitüsü Baskani iken evinin az ilerisindeki otobüs duraginda öldürüldü.

10) Ümit Kaftancioglu (11 Nisan 1980)
TRT Programcisi ve yazar Kaftancioglu Mecidiyeköy''de vuruldu.

11) Dr. Sevinç Özgüner (23 Mayis 1980)
Türk Tabibler Birligi Merkez Heyeti üyesi iken evlerine yapilan baskin sonucu öldürüldü.

12) Kemal Türkler (15 Temmuz 1980)
DISK Genel Baskani, sendikaci Türkler, evinin önünde öldürüldü.

12 Eylül 1980 sonrasi

13) Prof. Muammer Aksoy (31 Ocak 1990)
Eski CHP milletvekili, Atatürkçü Düsünce Dernegi kurucularindan Muammer Aksoy, evine dönerken öldürüldü.

14) Çetin Emeç (7 Mart 1990) Hürriyet
Gazetesi Genel Yayin Koordinatörü ve yazari gazeteci Emeç, evinini önünde arabasinina açilan ates sonucu öldürüldü.

15) Turan Dursun (4 Eylül 1990)
Özellikle dine yönelik elestirileriyle taninan yazar Dursun, Kosuyolu''ndaki evinin az ilerisinde öldürüldü.

16) Hiram Abas(26 Eylül 1990)
Eski MIT müstesari. Iki saldirganin açtigi ates sonucu öldürüldü.

17) Bahriye Üçok (6 Ekim 1990)
Ilahiyat Fakültesi eski dekani ve o zamanki SHP''nin parti meclisi üyesi doçent Üçok evine yollanan bir bombali paketin patlamasi neticesi öldü.

18) Musa Anter (20 Eylül 1992)
Kürt aydin ve yazari Anter, Diyarbakir''da öldürüldü.

19) Esref Bitlis (17 Subat 1993)
Jandarma genel komutani Esref Bitlis''in ölümü resmen "uçagindaki buzlanma" olarak açiklansa da, kanaatler bunun bir suikast oldugu yönünde.

20) Ugur Mumcu (24 Ocak 1993)
Cumhuriyet gazetesi yazari ve Türkiye''deki sol aydinlarin en seçkinlerinden Ugur mumcu evinin önünde arabasina konulan bombanin patlamasi sonucu öldürüldü.

(bkz: islam da şiddet)
(bkz: dini savunmak zannederken hayatlarımızın içine sıçmak)

şu anda da ne kadar profesör, aydın varsa hepsini içeri tıkmak ergenekoncu diye ağızlarına sıçmak aynı bokun laciverti değil mi?
sevgili akp'liler?
en büyük nedeni

eğitim sistemi.

Neden? Türk eğitim sistemi tamamen ezber odaklı. Yani ezberlet öğrenciye unutmaz hiç. Nah. Bu ülkenin baskıcı eğitim sistemi koyun nesiller yetiştirmek için tasarlanmış. Sorgulamayan, üretemeyen, ezberlemekle yetinen bir nesil. Ne dersen eyvallah diyen nesil. En basit haliyle bir insana işi haricindeki herşeyi öğretmeyi planlamışlar. Okullarda mesleğe yönelim sıfır meslek liseleri dahil olmak üzere. Hiç bir ek uygulaması yok. Sonuç nedir. işi bilmeyen kalitesiz üretim elemanları. Robot niyetine kullanılan mühendisler, teknisyenler. işi bilmeyen işçiler.

En büyük ikinci nedeni açgözlü çakallar.

Din kisvesi altında, milliyetçilik pelerinini sırtlarına geçirip lord edasıyla cahil müritlerini eylem yapmak üzere milletin üzerine salan şerefsiz kişiler. Yönetimde kadrolaşanlar, ülkeyi satanlar, başkalarına yapışanlar.

üçüncüsü pcmuhendisi

tembellikten ölmesi, kıçını devirip yatması, aldığı işleri yumurta göt kapısına gelmeden bitirmemesi. hiçbir yenilikçi teknoloji geliştirmemesi. Orjinal fikirleri skip atması ile. Yukarıda yazdıklarını her platformda dile getirememesi.

bu yazdıklarımdan birşeyler çıkartırsınız umarım.
(bkz: hoşt görü)
diger milletler yerine birbirimizle yarışmamız.
Lozan'ın gizli anlaşmaları.

(bkz: 100 yıl anlaşmaları)

Diğer sebepleri ise başta Osmanlı'nın 1. Dünya Savaşı öncesi sanayisini geliştirememesi ve bu durumdan kaynaklanan 3. Dünya ülkesi sıfatının Türkiye'yi da kapsamasıdır. Adeta sıfırdan bir devlet kurulmuştur. Tabi sanayinin gelişmesi için gereken hammadde ve insan gücünün sömürgecilik ile elde edidiğini düşünürsek, Osmanlı'nın dış politikasına ters bir harekettir sanayiyi gelişteirme hareketleri. Sonuç iyi mi olmuştur, elbette hayır. Eksik insan, eksik sermaye, hiç oluşmamış sanayi, çok düşük seviyedeki eğitim. Mustafa Kemal döneminden beri atlatılmaya çalışılmış ancak devamlı olarak eksik bir yerler kalmıştır.

Tabi şuanki gelişememe durumunun diğer sebepleri ise Türkiye'nin siYasi tarihi araştırılarak çok net öğrenilebilir.
düşünmeyi engellemek ..
düşünmeye teşebbüs edeni dışlamak,
onu yermek,
ona sövmek,
ne düşünüyon lan kara kara demek,
keyfine bak başkası düşünür nasıl olsa zihniyetine sahip olmaktan ileri gelmektedir şahsımca.

saygılaring sevgilering ..
**
resmi olmasa da dininin islam olması da bu sebeplerden birisidir.
türkiyenin geri kalma sebeplerinden en önemlisi milletimizin hoşnut edememek, daha doğrusu milletimizin ısrarla hoşnut olamaması,devlet büyüklerinden tutunda valimize, belediye başkanlarımızın tek bildiği para hiç biri sanmam ki işini severek yapsın o noktaya gelebilmek için ellerinden geleni yapıyolar iş o noktaya geldimi hepsi ne oldum delisi oluyo. tabi onlar bilmem neya ağızlarından çıkanlar hiç düşünülmeden okeyleniyo. sorunlar arızalar çıktımı vay efendim ben mi yaptım, ben bukadar işi nasıl çözerim. halbuki sen işini baştan doğru yapsan ne arza çıkar nede milletimiz ağlanır. biz kendimizi önce allaha sonra sizlere emanet ediyoruz ama arasındaki tezatlıkar insanı isyankarlığa sürüklüyo. çıkılmaz bir sorun oluyo ve başlıyo eğitimden tutunda sosyal hayata ve ailevi yaşama kadar sorunlar çözülememek adına sürüp gidiyo aç gözlülüğünün bedelini bizden sonrakiler bizimle birlikte ödüyo. işin komik tarafı ilerleyen tek şey ceplerinin dolup taşması hiç bir yol katedememesi sil baştan...
bilimsel dusunce, arastirma ve uygulamalarin sistemin en tepesinden toplumun en dibine kadar hakim kilinmasi ile birlikte ortadan kaldirilabilecek sebeplerdir.
geriye kalan hersey balondur...
insanlarını iyi niyetli, saf olması
güzel vaatler veren herkese inanması
herkesi kendi gibi bilmesi
4 sene boyunca geçirilip geçirilip seçim zamanı pohpohlanınca herşeyi unutacak kadar balık hafızalı olması
eğitim müfredatının her hükümete göre değişiklik göstermesi
haklarını arayan insanların daha öğrencilik yıllarından başlayarak cop la tanışmaları yeni parlak fikirlerin bastırılması sonucu beyin göçü vs....
sağlam kafa sağlam vücutta bulunur felsefesi yok bizde.
türkiyenin geri kalmasının sebebleri tarihte yatar. avrupa aydınlanma cağından sonra sanayisini ve teknolojisini geliştirmiş. demokratik rejimlere doğru adım atmıştır. bu sırada güçlü bir imparatorluk olan osmanlı türlü sebeblerden bu gelişmeleri takip edememiş ve kötü gidişinin gecici olduğunu düşünerek bu durumun altında yatan sebebleri tam olarak tahmin edememişdir. japonya avrupaya yolladığı öğrenciler sayesinde teknolojisini geliştirmiş. endüstriyel faaliyetler içine girmişken osmanlı aydınları bunun tam tersini yapmıştır. bizim gönderdiğimimiz öğrenciler. teknoloji ve endüstriyi ülkeye getrmek yerine avrupanın gelişmesinin ilk önce özgürlükten ve demokrasiden kaynaklandığını düşünmüşlerdir. ve orada okuyup öğrenmek yerine siyasetle uğraşmışlardır. ilk önce teknlojiyi öğrenip uygulayan japonya güçlü ve istikrarlı bir ülke durumuna gellirken biz siyasi kavgalar ve rejim değişikleri içinde savrulup durmuşuzdur. batıda eğitim gören japonlar ülkelrine dönerek güçlü bir ekonminin kurucusu olurken bizim aydınlarımız ilk önce toplumu ve idari yapıyı değiştirmek istemişlerdir. işte bizim geri kalmamızın nedenlerinden biri budur.
not: japonya en iyi örneklerden biri olduğu için japonyayı örnek olarak kullandım.
not2:yazdığım bilgiler büyük islam tarihi ansiklopedisinin türkler adlı başlığı altında 19 yy bölümünden aklımda kalanlardır.
sığırları güdeyim derken koyunları uyutmaktır.
Öğretmenlerin dahi yeterince eğitimli olmamalarıdır. Eğitim, uzmanlaşma, meslek edinme, bir zanaatın, sanatın erbabı olma mevzularında başarısız olmamızdır. spor yapma alışkanlığıyla paralel pespayelikte spora bakıştır. Gelişmiş ülkelere bakarsak aramızdaki belirgin farkların üst başlıklardan birkaçının bunlar olduğunu görüyoruz. 7 yaşın bile geç olduğu insan eğitiminde özellikle ilkokulda ve devamında gelen eğitim hayatımızda karşılaştığımız öğretmenlerden kaçının aklımızda kaldığı ve hayatımızda önemli yer tuttukları da ayrı soru işaretidir.Yeni nesil öğretmenler hakkında ise askerliğini yapmış herkesin az çok fikri vardır.zira özellikle nisan dönemi öğretmenlerin ölü sezonu olduğundan öğretmenlerin yoğun olarak tercih ettikleri bri dönem ve benim gibi öğretmen olmayan diğer birliklerden arkadaşlarla yaptığımız fikir teatilerinde her anlamda diğer çocuklara örnek olabilmekten çok uzak, kendi uzmanlık alanlarında dahi yeterli akademik araştırmasını yapmamış ve kendisini geliştirmemiş bireylerden oluştuğu fikrinde üzülerek birleşmiştik.
bazi konulari asamamasi. millet aya cikiyor bizimkiler daha turbanla ugrasiyor. kurtlerle ugrasiyor. ivir zivirla... zaten daha gelismis ulkelerin de istedigi bu; gelisememiz icin biseyler atiyorlar attiklarini iade edemiyoruz... simdi sirada h1n1 var.*
(bkz: türkiye nin geri kalmasının nedenleri)
pkk ve bazı pkk sempatizanı kürtlerin durmadan karışıklık çıkarması.
sivil iradeye yapılan dış destekli müdahaleler.
yanlış tehdit algılaması.
terörü besleyen gizli servislerin tespit edilip gerekenin yapılamaması.
sürekli aynı konuları tartışmak, dönüp dolaşıp aynı yere gelmek.
her alanda yapılan batı taklitçiliği.
yolsuzluk, hırsızlık, adam kayırma, liyakatı değil torpili esas alan istihdam sistemsizliği.
sağlıksız eğitim.
gençliğin doğru yönlendirilememesi.
üniversitelerin bilim değil ideolojik görüşlerin ve insanların güvelenip yayıldığı yerler olması.
insanların sürekli kısa yoldan köşeyi dönmek ve kurnazlık peşinde koşmaları.
az okumak, öyle ki 70 milyonluk bir ülke olmamıza rağmen sadece 2 milyon gazetenin satılması, popüler kültür.
son vuruşlarımızın iyi olmaması.
gönderdiğimiz teknik direktörleri ve futbolcuları tekrar geri getirmemiz.
kurallara uymamak.