bugün

kimilerine göre onur verici, kimilerine göre günü kurtarmaya yönelik ve etkisiz, kimilerine göre hiç olmayan politikadır.

maillerde dolaşan esprili bir yaklaşım için buyrun aşağıya geçelim :

Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturan yeni bakan, bürokratları çağırmış ve "Bana, ülkelerin dış politika anlayışları hakkında bir rapor hazırlayın" demiş.

iki gün sonra bir dosya getirmişler önüne. Bakmış, içinde tek bir yaprak ve üzerinde 10-15 satır yazı. Şaşırmış önce ve "Bu ne?" der gibi dudaklarını büzmüş, sonra okumuş.

"Suudi Arabistan'ın Riyad şehrinde, farklı ülkelerden
gelen bir turist grubu, bir dinlenme yerine giderek buz gibi kola
ısmarlamışlar. Kolalar gelince bardaklarında birer karasinek
olduğunu farketmişler.

iNGiLiZ, başka bir bardakta yeni bir kola istemiş.

iSVEÇLi, aynı bardakta yeni bir kola istemiş.

FiNLANDiYALI, sineği bardaktan çıkardıktan sonra kolayı
içmiş.

RUS, kolayı sinekle birlikte içmiş.

ÇiNLi, sineği yemiş, kolayı içmemiş.

YAHUDi, sineği yakalayıp Çinli'ye satmış.

JAPON, değerlendirilmek üzere, sineği Tokyo'ya göndermiş.

YUNANLI, kolanın yarısını içtikten sonra itiraz ederek yeni
bir kola istemiş.

NORVEÇLi, kolayı içtikten sonra bardaktaki sineği balık yemi
olarak kullanmış.

iRLANDALI, sineği ezip kolayla karıştırmış ve ingiliz'e
içirmiş.

AMERiKALI, 5 milyon dolarlık tazminat davası açmış. Arabistan
hükümeti, özür dileyerek, 10 milyon dolar tazminat
ödemiş."

Bakan, bıyık altından gülerek rapordan hoşlandığını belirtmiş. "iyi,
güzel de, bu turist grubunun içinde bizden biri yok muymuş?" diye
sormadan edememiş.

"Varmış efendim" diye cevaplandırmışlar.

Bakan devam etmiş, "Peki, o zaman, O ne yapmış?".

Bürokratlar birbirinin yüzlerine bakmışlar. içlerinde en tecrübeli olanı, bir adım öne çıkıp, cevap vermiş;

"TÜRK, olayı şiddetle kınamış."
dış mı, politika mı, hani nerede? diye şaşılası durumdur. farklı bir ülkeden mi bahsediyoruz acaba, eğer bahsettiğiniz ülke türkiye ise, neden imf, amerika ve israil üçlüsünün dediğinin aynen yapıldığı bir yerde dış siyasetten kim bahsedebiliyor. her gün yeni şehitler veriyorken, eli kolu bağlı oturanların dış politikalarını anlatmayın bana. yemem.
olmayan politikanın ismi.
türkiye'nin dış politikası herkese mavi boncuk dağıtmaktan ibarettir. gerçi bu herkes genelde batıdır ama az da olsa doğuya boncuk verilir. türkiye'nin dış poltikası abd ve israil ekseninden uzaklaşamaz. bunun birincil sebebi dünyada bir türk lobisi yoktur. türkiye bütün işlerini yahudi lobisi üzerinden çözmeye çalışmaktadır bu sebeple bütün ihaleler israil'e verilir, abd olur vermeden kapı dışarı çıkamaz. türkiye 1980'de veto hakkını saklı tutmadığı ve kullanmadığı için yunanistan nato'nun askeri kanadına tekrar girmiştir. ama yunanistan hala ve hala ab için veto hakkını korumaktadır. yani biz abd istediği için veto hakkımızı kullanmadık ulusal çıkarımız için değil. çünkü bizde önce abd çıkarı önemlidir. kıbrıs'ın ab üyesi olması da tamamen bir hukuksuzluk örneğidir çünkü anlaşmalarla sabittir ki; garantör devletlerin üye olmadığı bir kuruluşa hem kktc hem de gkry katılamazlar. Türkiye ab üyesi değildir yani güney kıbrıs ab üyesi olamaz ama bize susun size de tarih vericez dendi ve biz sustuk. kktc'ye ambargolar kalkacaktı hala kalkmadı öten siyasetçilerimiz dut yemiş bülbül gibi hani kıbrıs'ta zafer kazanmıştık, hani ab bizi destekliyordu? fransa'daki şu yasa olayı geçen hafta salı günü herkes bağırıyordu "ey fransa" diye 1 hafta geçti, yasa da geçti ne oldu? hani nerede o "ey fransa" diyenler, fransa çok şey kaybedecek diyen dışişleri bakanomız nerede? fransa ne kaybedecek? lobiniz olmazsa, biz türküz bize bi şey olmaz derseniz, biz "osmanlı torunuyuz heyttt" demeye devam ederseniz bir arpa boyu yol kat edemezsiniz. bm yani o zamanki adıyla milletler meclisi tüzüğünü değiştirerek türkiye'yi üyeliğe davewt etmiştir ve tarihte davet edilen ilk ülke de türkiye'dir tabi o dönemde atatürk vardı. şimdi bi tarafımızı yırtıyoruz kendimizi oraya buraya yamamak için.

daha fazla bilgi almak için : http://www.ait.hacettepe....egitim/ait203204/II12.pdf
1938 yılından sonra artık olmayan politika..dış politika da esas olan dik durabilmektir. oysa bir kaç örnek hariç (KIbrıs barış harekatı vb..)dış politikasızlık ülke yönetiminde süreklilik arz etmiştir.
çok ağır yaptırımları içerir. (bkz: şiddetli boykot)
ismail cem'den sonraki dönemde yoktur.
kısaca bekle ve gör politikasıdır. bekleyip gelişmeleri gördükten sonra hareket tarzı belirleyen politikadır.
mustafa kemal atatürk'ten sonra uygulanmamış bir politikadır. akabinde, yurdumuz zamanının itilaf devletlerinin eline kayıtsız şartsız teslim edilmiştir. gittikleri gibi gelmişlerdir.

(bkz: geldikleri gibi giderler) *
bir devlet politikasi olmasi gerekliligine ragmen, iktidar olan her partinin kendi kadrosuyla kendi bildigini yapmaya calismasiyla iktidar partisi politikasi seklinde donemsel degisken bir politika haline gelmistir.
türkiye'nin verdiği tavizlerin, küreselleşme ve dış plitikada tutarlılık adı altında ülkemize giydirilenlerin politika olarak adlandırılması sonucu içi doldu sanılan kavram. halbuki öylesine yanlış ve içi boştur ki çoğu zaman ver kurtul dan öteye gidememektedir.
bir çok konuda bağımlı olduğumuz yabancı devletlerin liderlerine önce bağırıp sonra ben moderatöre kızdım demek. sen gazze gibi haklı olduğun bir konuda derdini anlatmak yerine adamlara senin yaşın benden büyük ama bir kafa korum gibi konuşursan ancak seni kendi ülkende saflar dinler. simon peres haksız da olsa dünyaya kendi derdini anlattı bizse şimon peres e bağırıp çaığrıp ortamı terk ederek hatırlanacağız. diplomaside soğukkanlı olmak lazım. kahvehane dövüşü gibi itişip kakışmak bize bir şey kazandırmaz ancak o lider kendi ülkesinde vay be ne ayar verdi artık israil kudüsten bile çekilir diye avunanların hoşuna gider. israil le askeri ve ekonomik anlaşmalar imzalayıp ardından adamlara numaradan bağırıp çağırmak komik olmaktır. yahudilerin finanse ettiği imf de para dilendiğimizide unutmamak gerek.
statükoyu muhafaza etmek seklinde özetlenebilecek olan dış politikadır.

fakat dönem dönem farklılıklar gösterdiği olmuştur. soguk savaş boyunca türkiye batı blogunun anten ülke rolünü üstlenmiştir.

1945-65 arası arap ülkeleriyle cok kötü bir ilişki kurulmuştur.

soguk savaş'ın ardından yeni dünya düzenini gereğince türkiye, eski sovyet cografyası olan türki cumhuriyetlerle ilişkiler geliştirmeye calışmıştır.

sonuç olarak kuruluşundan bu yana kapitalizme entegre olmaya calışan bir ülke olan türkiye batıya dayalı bir dış politika izlemiştir.
bkz. fatih terim'in futbol stratejisi
yoktur artık öyle ince hesaplar, kıldan tüyden şeyler için şirinlikler yapmalar falan.
şimdiki dış politikamızın tam olarak tanımı şudur;

(bkz: alayına gider)
abd nin dış politikasıdır.
abd çıkarlarını, ülkem çıkarları olarak lanse eden uydu hükümetler oldukça da böyle kalacaktır.
kimse, ülkenin çıkarları gözetiliyor diye fereyan etmesin.
zira ağzından çıkacak söze kendisi bile inanmazken, kimseyi ikna edebileceğini sanmamalı.
(bkz: görünen köy kılavuz istemez)
''come on dude you can do, if there is man who can achieve that is you.'' nidalarından alınan gazla girişilen eylemlerin tümü.
ne kadar aciz, ne kadar güçsüz bir politika olduğu dün itibariyle de ispatlanmıştır.
görsel
(bkz: aradık lakin ulaşamadık)
hem irana hem israile düşman, hem rusyaya hem amerikaya yakın, ne skm olduğu çözümlenemeyen, ya fazla aptalca yada anlayamadığımız kadar harikulade dış politikadır.

üniversite kantin raconu gibi dış politikaya sahibiz amk.
arada kaldığımız politikadır, ne de olsa hepsi bizim bebeklerimiz.
abd ne istiyorsa odur. bop var başkanı var olmadı seçmeni var. bak daire çizdim yine abd var...

zamanında abd ve nato'ya karşı çıkan dinsiz komunistlerin yerine şimdi abd hizmetkarı dinciler var. suriye rusya ne kadar gereksiz sayılan varsa köpek olup saldıralım. ama kerkük musul hakkımız iken abd emri ile kürtlere tapulayalım, süper.
iflasa sürüklenmektedir ki hatta iflas etmiştir. davutoğlu'nun suriye'de baascı bir hükümet de kurulabilir demesi bunun en büyük kanıtıdır. linkteki yazı ise mükemmel bir yazıdır;
http://www.yurtgazetesi.c...-sefalet-makale,4482.html
ONE MINUTEDIR BUKADAR KAFIDIR. HEMEN DAVOS FATIHI OLURSUNUZ.
güncel Önemli Başlıklar