türkiye deki eğitim sorunu

asla çözülmeyecek bir sorundur.

diğer bütün sorunların kaynağıdır. eğitim meselesi çoğu zaman öğretim etkinliği ile karıştırılmaktadır. maalesef türkiye 3-5 yıllık yakın geleceğini dahi planlayamamaktadır. okullar cazibe merkezi olması gerekirken birçok konuda orta halli bir ailenin imkanlarının bile gerisindedir. halbuki okullar gerek donanım gerekse mimari yapı olarak çağın önünde gidebilecek bir yapıya kavuşmalıdır. eğitim ve zenginliğe ulaşma süreçleri iç içedir. biri tek başına diğerini sağlamaz. yani önce zenginleşelim sonra eğitimi düşünürüz ile önce eğitimi düzeltelim sonra nasıl olsa zenginleşiriz düşüncesi yanılgının ifadesidir. çünkü eğitim başlı başına şumüllü bir yatırımdır. belli bir bütçe ister. uzun yıllar sürse de yapılan yatırımların karşılığı yıllar sonra fazlasıyla alınır.

ne kadar değişiklik yapılırsa yapılsın asla düzeltilemeyecek olan bir türkiye sorundur. diğer sorunlar gibi bunun da çözümü oldukça uzun sürecek ve belki bu yüzyılın talebeleri bile sistemin düzeldiğini göremeyecektir.

öyle ki bırakın eğitim sisteminin saçma olmasını, kendi kendine bile yetemiyor.

dershaneye gitmeyen sınavı kazanamıyor mesela. *
bir de 4 yıl dershaneye gidip de hala baraj geçemeyenler var ama onlar apayrı tabi.

ilköğretimden itibaren ufacık cocuklar bir maratonun ortasında buluyorlar kendini ve coğu yeteneklerini kesfedemiyor.
meslek secimi en erken 17sine basınca öss ile yapılıyor. ve eğitim sonrası yaşamının %70ini ayıracağı mesleği için bu öğrenciler hangisinin puanı daha fazla hangisi daha çok para getiriyor diye düşünerek secim yapıyorlar *
halbu ki bir ülkenin her meslekten elemana ihtiyacı vardır. herkes sevdiği ve yatkın olduğu işe yönelse, işini maaşı için değil gerçekten yapmaktan mutlu olduğu için yapar,haliyle hakkıyla da yapar, herkes kazanır.

türkiye de eğitim sorunu sadece eğitim sorunu değil, bi yerde kalkınma sorunu.

herşeyin başı eğitim diye boşuna dememişler.

başlıktan da anlaşılacağı üzere sistem denen şeyin olmadığı bir alanda yaşanan sorundur. sistemin yoksa sorun kaçınılmazdır tabi.

program yapmaktan bir haber insanların tarafından yapılandırmacı olucaz denilip işin iyice içine edilmiş sistem.

(bkz: her firsatta osmanliya kufretmek)
(bkz: osmaniya camur atma kampanyasi)

hiç bir zaman çözülemeyecek bir sorundur.
bu sorunun çözülmesi için öncelikle insanların kafalarını değiştirmek gerekir.

(bkz: türkiye deki baskı)
(bkz: türkiye deki saçma yasaklar)

#5124736

(bkz: türk eğitim sistemi)
(bkz: türkiye deki eğitim sistemi)

karşılaştırmalı yetiştirilen çocuklar.
(-hilmi amcanın çocuğu on günde çarpım tablosunu ezberlemiş sen daha harfle sayıyı ayırdedemiyorsun)
-kadın erkek arasında daha çocukluktan başlayan ayrım.
(bkz: baba ben bu akşam erkek arkadaşımda kalacağım)
-ders sırasında katılımı bekleyen fakat katılım olduğunda susturup dinlenilmeyi isteyen öğretmenler
-türlü türlü sınavlarla ezbere bilgilerle öğrencinin beynini çalıştırmasını bekleyen bir sistem
-ilkokuldan başlayarak bireyleri birbirinden uzaklaştıran ve güven duymayı birlik beraberlik içinde olmayı engelleyen bir anlayışın varolması. (bkz: kara tahtaya konuşanların ismini yazmak)
-zorla okutulan ve öğrencinin ilgi alanından uzak kitaplarla okuma alışkanlığından soğutan
-kendi düşüncesini empoze eden, daha da kötüsü noktası noktasına sınavlarda görmek isteyen.
-kurşun kalemle yazma, tükenmeze alerjim var, dolma kalem gözlerimi dolduruyor gibi bahanelerle içeriğe değil şekilciliğe önem veren eğitimciler.
-yüksek harçlar.

(bkz: #6112028)

eğitimdeki sorunları düzeltmesi gereken yetkili kişilerin bir kez daha,bir kez daha hatta bir kez daha eğitim görmesiyle düzelebilecek ütopik durumdur.

bütün sorunların kaynağı olan sorun.

bir türlü çözülemeyen sorundur.

adamlar öğrencileri eğitimden uzaklaştırmak için herşeyi yapıyorlar. gençleri daha çok olkula bağlamak yerine "10 gün gelmedin hadi siktirgit" mantığıyla gençleri iyice soğutuyorlar. mantıksız dersleri kaldırmak veya saçma sapan olan müfredatı yenilemek yerine geçme puanını falan yükseltiyorlar. okullar artık serseri yuvasından başka bişey değil. her okuyan adam olmaz. aklı olan okur adam olur. siz adam gibi eğitim vermezseniz bu çocuklar cinayet de işler, tecavüz de eder, molotof da yapar. sonra vay efendim niye gelişemedik, yok bizim ülkemizden niye bilim adamı çıkmıyor, neden yazar çıkmıyor. sen edebiyat seven öğrenciye matematik, fen bilimleri seven öğrenciye de sikimsonik şiir tarih dersleri verirsen bu ülkeden yazar da çıkmaz, bilim adamı da çıkmaz.

sınav sistemi hakkında bişey söylemek çok saçma zaten. rezillik diz boyu. okulda yarak gibi eğitim var, sınavlar zor ve alakasız, bide dersaneleri kapatıyorsun? okulda adam gibi ders görmeyen çocuk nasıl istediği üniversiteye girecek?

işte bunlar hep geri kalmışlıktan. milli eğitim bakanı diye çıkardıkları adam öğrencinin halinden ne anlar? adam öğrencilik yıllarını geçireli yüzyıllar olmuş, gençlikten ne anlar?

Sorunsal haline gelmiş, her çözümün çözümsüzlük yarattığı, oyun hamuru kıvamı almış, başa gelen bakanların kişisel kariyer ispatlama arenası halini almış, yalama olmuş cıvata kıvamında sistemdir. Kendi öğrencisine böyle uzun, devrik ve anlaşılmaz cümleler kurduracak kadar kötüdür yani.

Kapitalist toplumlarin acmazi bu. maddi gücünle paralel egitim imkani sunar, olmayanlara da modern kölelik imkani tanir.

4+4+4 Zorunlu lise YGS-LYS Vs. Vs.

son yıllarda çökmeye başlayan eğitim sisteminde corona vesilesiyle tüy dikilmiş oldu.

gençler eğitim almak istemiyorlar. okulların kapalı kalması onların da işine geliyor. ayrıca sürecin uzaması nedeniyle okuldan uzaklaştılar. yeniden okullar açıldığında muhtemelen uyum sorunları baş gösterecek.

gençlik sosyal medyanın esiri olmuş durumda. hastalık süreci bu bağımlılığı artırdı.
cahil ve boş bir nesil akp ve "dış mihraklar" ın işine geliyor zaten.

olmayan sorundur. zira eğitim yok.