bugün

akp döneminde gerçekleşmiştir...

geçtiğimiz günlerde tarım bakanımız çıktı dedi ki; "tarımda tüm avrupa ülkelerini geride bıraktık..."

koca bakan alenen yalan söylüyordu, belgeleri ile gerçeği açıkladık;
(bkz: tarımda bütün avrupa ülkelerini geride bıraktık/#43409310)

şimdi aynı bakan çıkmış tarımda kendi kendimize yetiyoruz falan açıklamaları yapmış...

her sene 8-10 milyon ton buğday ithal eder hale getirmişler ülkeyi hala tarımda boş laflarla yalanlarla insanları kandırıyorlar.

bakınız 2000 yılında ülkemizin 38,7 milyon hektar tarım alanı vardı.
38.7 milyon hektar tarım alanımızın 37,8 milyon hektarını ekiyor, biçiyor işliyorduk...

sonra akp geldi.

18 sene içinde ülkemizin tarım alanları 26,3 milyon hektara düştü.
bu 26.3 milyon hektarın ise sadece 23.2 milyon hektarını işleyebiliyoruz.

2000 yılında ülkemizin nüfusu; 67 milyon 800 bindi.
2018'de ise nüfusumuz; 82 milyon oldu.

18 senede nüfusumuz yüzde 21 arttı.
görsel

yine bu 18 sene boyunca tarım alanlarımız yüzde 32 azaldı...

ekilen, işlenen tarım alanlarındaki azalış ise yüzde 37...

toparlayalım.
2000-2018 yılları arasında nüfusumuz yüzde 21 artarken, aynı süreçte tarım alanlarımız yüzde 32, işlenen tarım alanlarımız ise yüzde 37 azalmış...
görsel
görsel

tehlikenin farkında mısınız?

ne oldu bu tarım alanları?
avm oldu, otel oldu, çöl haline geldi, imara açıldı vb vb...

peki ya işlenen tarım alanlarındaki azalış?
köylü toprağını terk etti, köylü toprağını ekemez, işleyemez, maliyetini karşılayamaz hale geldi.

ve ülkemiz 126 ülkeden tarım ürünleri ithal eden bir ithalat cenneti oldu.
(bkz: 126 ülkeden tarım ürünleri ithal eden ülke/#35749397)
(bkz: hangi tarım ürününü nereden ithal ediyoruz/#40030749)

tüm bunlar akp döneminde gerçekleşti.
18 senede bizi açlığa, yoksulluğa, kıtlığa mahkum ettiler.
çiftçiyi, köylüyü yok ettiler.
görsel

ama bugün bakıyorum, köylere gidiyorum arada bir, kahvelerde oturup sohbet ediyorum.
köylünün yine oy vereceği partinin akp olduğunu görüyorum.

inanılır gibi değil gerçekten...
görsel

Küçükmenderes Havzası Koza Hareketi Derneği (KOZA-DER) Başkanı Selahattin Bağlı, tarım alanlarının ve çiftçi sayısının her geçen gün azaldığını söyledi.

Türkiye’deki üretim alanlarında daralma yaşandığını aktaran Bağlı, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla yayımladığı açıklamada, dernek olarak, çevre sorunları ve yerli üretim üzerine çalışmalar yaptıklarını vurguladı. Bağlı, “Biz bir sivil toplum kuruluşu olarak devletin yapması gereken bazı işleri üstlenmeye çalışıyoruz. ” dedi.

Bağlı, TÜiK verilerine göre 2000’lerin başlarında 27 milyon hektar civarında olan ekim alanlarının 2018’de 23 milyon hektara gerilediğini aktardı. Üretim alanları daralırken çiftçi sayısının da azaldığını ifade eden Bağlı, “Tarım, Hayvancılık ve Orman Bakanlığı verilerine göre, 15 yıl öncesine kadar kayıtlı 3 milyona yakın çiftçi var iken, bu sayı 2017 yılında 2 milyona kadar geriledi” diye konuştu.

En büyük sorunun, üretim maliyetlerinin artması ve üreticinin kazanamaz duruma gelmesi olduğunu belirten Bağlı, “Ödemiş ve çevresinde vatandaşları bilgilendirmeye çalışıyoruz. Yerli tohumun önemi konusuna dikkat çekiyoruz. Şenlik sırasında standımıza uğrayan vatandaşlarımız, bizden yerli tohum talebinde bulundular” dedi.
Kasıtlı olarak tarım alanlarına ve verimli topraklara fabrikalar kurulduğunu, fabrikaların atıklarının akarsulara ve denizlere döküldüğünü ve bu fabrikaların hiçbirinin de yerli şirketlere ait olmadığını biliyoruz.
Burada en büyük şirket cargill, monsanto ve coca cola.
Aynısını hindistan, güney kore, Tayland ve Çin gibi potansiyel rakip ülkelerde de yapıyorlar.
Köylünün iyisini pazarda kötüsünü mezarda sikeceksin.
Tengir sen bu atasözünü bilmiyor musun.
Hala upuzun anlatıyorsun.
Sanane banane yoğurt koyarsan danone.
sanayii alanlarının yüzde 32 çoğalması anlamına gelir.

türkiye'nin ilkel tarım toplumundan sanayii, teknoloji ve ticaret ülkesine evrildiğinin göstergesidir.

kişi başına düşen gelir 2000 dolardan 13000 dolara nasıl yükseldi sanıyon andaval budun.
yukarıda yazılmış

tekrara düşmemek için

köylü denilen herif hayatından memnunsa

çoğu

neredeyse bu delimidir velimidir belirsiz herife

neredeyse tapacak durumdaysa

koy g*tüne rahvan gitsin

öyle kafaya böyle tarrak.
ahaha, ak trollerin yine 2 yaşındaki bebe edası ile savunmaya çalıştığı rezalet.

"köyle alakası olmayanların". yani tarım için fikir sahibi olmamız için köyde yaşamak lazımmış. tipik ak troll sıçmığı. bunların bir de siyaset yapacaksan parti kur deyimi vardır ki, evlere şenlik.

"sanayii alanlarının yüzde 32 çoğalması anlamına gelir." ahahahaha. doğru, beton alanlar, avm'ler çoğaldı ama sanayi asla!!. aksine ne kadar sanayi varsa satıldı. utanmadan bunu demiş diyeceğim ama sonra utanmadan da milli gelir arttı demiş.

bunu diyen ahlaksıza şunu demek lazım. 10 sene önce 100 tl ile marketten ne alırdın, şimdi ne alıyorsun. ha işte, alamadıklarını kıvırıp kıvırıp bir tarafına şey edersin artık.

tanım: tarım ülkesinin beton ülkesine döndüğünün, yaz ayında meyvelerin niye 15 tl olduğunu bize gösteren detaydır.
adapazarı sakarya bölgesinde ki, verimli patates tarlalarını

daha çok para alacaz diye satanlarla, o tarlalarin üzerine milyarlık

fabrikalar yapıp, deprem de yıkılınca da ağlaşanlar

bunu beğenmedi.
ahahah, üzüldüm mü? tabiki hayır. hak bu millete.

bakın ben köylüyüm. 45 dönüm kadarlık bir tarlam var. tarlanın değeri 500 bin. bu net ha. yoksa daha fazla veren var. biz aile olarak toprak satmayı sevmiyoruz. ekiyoruz, dikiyoruz. küçük çiftçiyiz. herneyse. şimdi bir örnekle anlatacağım zira yazmaktan çok konuşmayı seven bir yapım var.

bu tarlaya buğday ekimi yaptık biz. 16 ton oldu. kaç sene önceydi hatırlamıyorum. çok değil ama, 5 sene öncedir. o zaman biz bunu 1 lira 20 kuruştan, samsun'da un fabrikasına sattık. 17 milyara yakın para aldık. başak saplarını balya yaptık. biz balyayı da satmıyoruz, hayvanlarımız var. onlara yivgi yapıyoruz. satsak o dönemde 10 bin de o getirsin. 27, hadi diyelim 30 milyar. gelelim verilen emekleri değerlendirmeye.

şimdi o buğday tohumunu ekerken, kendi tohumunu eksen, devlet senin yerli tohumuna destek vermiyor, ithal buğdaya veriyor ama hahahhah. e bunu gerekirse suluyorsun, gübre veriyorsun, toprağı sabanlıyorsun. e o traktör su içmiyor. mazot yakıyor. güneşin altında yanıyorsun, biçiyorsun. verilen emek ve üretim birbirini anca dengeliyor. şimdi durum böyleyken çiftçi neden çalışsın ki?

sen devlet olarak, en tabanı sağlama aldın mı? köylü milletin efendisi ya. hani nerde? ben kendimi efendi gibi hissetmiyorum.

ben küçükken komşumuz tırlarla hayvan satıyordu ya. şimdi o koca ahırlar bomboş. çiftçi her geçen senede daha çok küçülüyor. daha aza kanaat ediyor. aza kanaat eden çoğu bulamıyor da, biz çoğu bulmak için illa birilerine domalmalı mıyız?

varlığı da darlığı da bilen bir sözlük yazarı .
Çünkü yıllar içerisinde gelişen teknoloji ve ilaçlar sayesinde verim ve üretim arttı.

Eğer türkiye tarım alanında gelişşeydi bu sefer de sol( muhakefet) iktidarı türkiyenin sanayi toplumu olamamasıyla tarım toplumu olmasıyla eleştirecekti. Yani türkiyede solun şu zamana kadar kayda değer bir icrati yok. Ama buna karşın iktidarı sudan sebeplerle eleştiriyor adamlar. Neyse ideolojilerine saygım sonsuz ama eleştirmek için eleştirmesinler.
Adamlar cumhuriyet tarihinde yokluk içinde ne yapılmışsa sattılar.

Ptt, TCDD, Petkim, şeker fabrikaları, tank palet fabrikası, tekel ve daha niceleri...

iş adamlarının mallarına el koydular, cem uzan, Koza altın...

Yap işlet devret politikası adı altında yandaş zengin yapma işlemi uyguladılar.

Ülke de Akp li olmayan ne kadar yatırımcı varsa fabrikasını sattı kaçtı aq.

Ama bunların sonlarını merak etmiyor değilim.

Kaç yıl önce yaşanmış olayları yargıladılar.

Sanıyorlar mı 17-25 kapanacak!

Seçim kaybettiklerinde Pandora’nın kutusu açılacak.
görsel

2009'da ABD'de by-pass ameliyatı olduktan sonra 'Yüce Rabbim Cleveland dedi' sözleriyle gündeme
oturan eski Maliye Bakanı Unakıtan, tedavi için israil'i tercih etmişti.
Eşiyle birlikte israil'e giden Unakıtan, sağlığı hakkında bir açıklama yapmadı.

https://www.timeturk.com/...-icin-israil-e-gitti.html

görsel
Yıllar önce biz bunları hep anlattık. Yazık bir arpa boyu yol gidilmemis.
akp devrinde olmuştur . akp kıtlık demektir ...
"verim ve üretim arttı."

maalesef gdo'lu tohumlar ile bunu yaptılar. artık daha çabuk hastalanıp daha çabuk ölüyoruz.

tebrikler israil.

ülkemizde yerli ve milli tohumlarının kullanımı, takas edilmesi vb de yasak.

buyur burdan yak.
eveet ... müjdeler peşpeşe geliyor ...

Muharrem ince:

•Ukrayna-Rusya krizi kapıda. Savaş çıkarsa seneye ekmek 25 lira olur.

•Ukrayna'dan Rusya'dan buğday alıyorsan bu ekmek ucuz olmaz.

https://twitter.com/hakaa...?cxt=HHwWkoC90YjViMIpAAAA
tarımda verimin artması bu nedenle olmazsa olmazdır.
zaten bilinçsiz tarım yapılıyordu,şimdi hepten bitiyor.
Kazakistan, buğday ve un ihracatını yasakladı. (4)

Herkes bir şekilde yaklaşan kıtlığa hazırlanıyor. Peki ya siz?

https://twitter.com/UmitH...?cxt=HHwWgsC-3daZ2o0qAAAA

patates ekimini yasaklayan akp ......
verim aynı oranda artmadığı için sıkıntı yaşanacaktır.
akp ve mhp soygunu.
Doğa doğa, dünyaya geldiğim zamana bak arkadaş, yoruldum artık. Yok savaştı, yok coronaydı, yok ekonomik krizdi, bu nedir.?
CHP Sözcüsü Öztrak: Tarım Kanunu'na göre milli gelirin
en az yüzde 1'i çiftçilerimize destek olarak verilmek zorunda
Öztrak söz konusu kanun hükmünün 2007'den bu yana yerine
getirilmediğini ifade etti .

https://www.indyturk.com/...lirin-en-az-y%C3%BCzde-1i

neler oluyor ??? hangi dağda kurt öldü ?? chp liler jupiter seyahatinden dönmüş
galiba .....
güzel bir yazı ....

30 Eylül Pazar 2018

Abdullah Aysu: Kıtlık geliyor ve çare küçük çiftçilik

Tarım dahil tüm üretim alanlarının şirketlere devrinde 12 Eylül darbesinin
belirleyici olduğunu söyleyen Çiftçi-Sen Genel Başkanı Abdullah Aysu’ya göre
dışa bağımlılığın iflas ettirdiği küçük çiftçinin topraklarına bankalar el koyuyor
ve bu toprakları büyük şirketlere satıyor.
Büyük şirketler de bu toprakları başkalarına ektirip devletten büyük teşvikler
alıyor ve bu teşvikler sayesinde her yıl topraklarını daha da genişletiyor.

https://www.gazeteduvar.c...r-ve-care-kucuk-ciftcilik
Dünya ve ülkemiz kıtlığa doğru ilerlerken 10 bin dönüm 1. Sınıf tarım arazi üzerine
kurulu Bahri Dağdaş Tarım Enstitüsü Konya’da TOKi’ye verildi.
Saray, Türk halkını AÇ bırakacak. Zafer Partisi’nin 2 önceliği var.Sığınmacıları yollamak,
halkın TOK olmasını sağlamak .

https://twitter.com/umito...?cxt=HHwWgsC4ja2Ww7UqAAAA

zafer partisi güzel çalışıyor .....
güncel Önemli Başlıklar