bugün

ukteyi veren: *
uktecinin notu: *
her daim faşizm ve şovenizm ile suçlanmanızla sonuçlanan olay. günümüz şartlarında 'ne mutlu türküm diyene' demeniz sonucunda ya da balkonunuza bir türk bayrağı açmanız sonucunda ayrımcı olmakla suçlanacağınıza delalettir türkiye'de sağcı olmak.

ecevit dönemlerinin kara borsa günleri, 2001 krizleri hatırlanmadan ekonominin bozulmasındaki tek sebep olarak sizin düşüncenizi savunan partilerin gösterilmesidir sağcı olmak. biraz daha sağa kayarsanız: kundura ayakkabı içine beyaz çorap giyen bir kro olmakla itham edileceğinize işaret eder türkiye'de sağcı olmak.
siyasette kolaya kaçmaktır.
anarşist, vatan haini, dinsiz, devlet düşmanı, homoseksüel, komünist, tatlı su solcusu * ve converse giyen solcu tarzında ithamları gün boyu ağzından düşürmemektir...
dini ve milli duyguları sömürerek her türlü usülsüzlüğün ve ayıbın arkasındaki yüz olmak ve buna rağmen pastanın en kaymaklı ve büyük parçasını mideye indiren kesim olmaktır.
kolaydır.
(bkz: bana sagcilar adam olduruyor dedirtemezsiniz) *
ilgili başlıkta da görüldüğü üzere solcular tarafından hiç tanınmadan, bilgi edinilmeden yerden yere vurulmaktır. en kötüsü de tüm sağcıların mhp'li sanılmasıdır.
türkiye'de sağcı olmak, kısmen de olsa, evrensel anlamda solcu olmakla eşdeğerdir. Zira, Türkiye'de sol yıllardan beri sağın, sağ da yıllardan beri solun misyonunu sahiplenmektedir. Ecevit döneminin CHP'sini ve DSP'yi saymazsak, işçi ve emekçi kesimden CHP ve türevlerine oy veren, sağ partilere verenlere göre oldukça azdır.
devrimci sevgi pıtırcıklarının dezenformasyonunda kendini anlatma savaşı vermektir bazen türkiye'de sağcılık.
edit: bazen de seri halde eksilenmektir.
(bkz: sağcı zırvaları)
ideolojik açıdan ciddi travmatik yanılsamalara ve patolojik bir hasta konumunda olmaktır. burada tekil tekil sağcı olan kişilerden öte sağın kadroları üzerinden türk sağı'nın yapısının eleştirilmesi daha doğru olmakla beraber bu ithamın kendisi de türk sağı'nın kadrolarına yönelik bir anlam taşımaktadır. egemen sınıflarla iç içe olduğunu söylemek bir noktaya kadar isabetlidir. bir noktadan sonra ise sağın kadroları üretememe probleminden ötürü sola sataşma ve onu sürekli tasnif etmeye girişir. eylülizmin azgın gericiliğinden itibaren türkiye'nin aklıyla oynayan sağ, türkiye'nin çürütülmesidir. haliyle sağ kesmin tabanı da "vatan, millet ve din" adına konuştuktan sonra yolsuzluklara ve vatan hainliğine saplanmış kişileri el üstünde tutmaktadır. çünkü türkiye'de emperyalizmin kendisi toplumu alıklaştırmış, sınıfın belini sonuna kadar bükmüştür.

günümüzde solu tartışan sağın nasıl da kompleksli bir yapısının olduğunu bir kez daha görüyoruz. milliyet'te yazılanlar, taraf'ın sağa yeni bir soluk getirmesi ve zaman'ın sola karşı kin kusması bunların her birinin bir göstergesidir. sosyalizmi sanık sandalyesine koyup, marjinal ilan eden şahıslar sosyal demokrasinin kendisini sınıf politikalarından vazgeçmekle suçluyor. sınıf politikasıyla gelen sosyalizme ise "bunlar geçti." bahanesiyle kendi tutarsızlığını göstermektedir. sosyalizmin kendisi bir toplumsal kurtuluş projesini temsil ederken, sağın kalmeşörleri bunu es geçerek "bize projelerle gelin." demesi ise komik kaçmaktadır. siz hiç solun "sağı tartışıyoruz?" diye ortalıklarda gezdiğini gördünüz mü? solu sağı beğenmez ve tanımlar yalnızca sağ ise birikimsizliğin eseri olarak solu tasnif eder, düzene eklemleye çalışır. soldan kusulanlar da buna tav olur, bu zokayı yutar. tabi tüm bunların hazmı zor olduğu için anlamsızlaşır ve çıkarılır. bunları yemek zordur!

not: türkiye'de sağcı olmaktan öte sağ kadroların günümüzde sol'u tasnif etmesi tartışılmıştır. yani bir nevi "ne olacak bu sağın hali?" sorusunun cevabı kısa bir açıklmayla geçilmiştir.
düşünmeyi bilmeyen, birkaç köşe yazarını okuyup onların fikirlerini bir toplulukta kendi fikriymiş gibi hava ata ata söyleyen solcular tarafından anlamlarını bile bilmedikleri ama sağdan soldan duydukları irticacı ve yobaz kelimeleri ile tanımlanmaktır.
gerçek bir solcu mumla arnıp bulunmayınca geriye kalan boş kümeyi dolduranların tümüdür aslında. yani; kendini solcu sananda sağcı olmuştur farkında olmadan.
maraşta alevi katletmek, dersimde kürt katletmek, sivasta aydın yakma işlerini üstlenme anlamına gelir. türk devleti'nin tercih sebebidir sağcılık ve sağcılar.
modaya uymak. en kolay yolu seçmek kendini yormadan. tabii kim sorgulayacak şimdi hayatı, adaleti, haksızlıkları ve tanrıyı değil mi ama?
dünyadaki sağcılıkla çok benzeşmeyen bir şeydir.
her daim g.tü havada solcular tarafından hakir görülmektir. sizin hakir gördüğünüz bu millet. her şeyi siz biliyorsunuz zaten. siz sorguladınız dünyayı kurtardınız ya bize gerek kalmadı. siz sorgulayınca biz de sorgulamış sayıldık zaten. heyhat...

bu milletin sağcı, ki sağdan kasıt muhafazakar, olması size küçümseyecek malzemeler veriyor. egonuzu tatmin ediyorsunuz. ülkenin yaşadığı kaos ortamında her iki tarafında eline silah alıp bir birine sıktığı bir zamanın örneklerini getiriyorsunuz. siz devrimi ne ile yapacaktınız? katledilen binlerce ülkücüyü kim katletti? kahrolsun amerikan emperyalizmi derken sscb emperyalizminin kucağına oturdunuz, farkında mıydınız? iflahsızsınız.

türkiye'de sağcılık bazen iflahsız derin solun ithamlarına maruz kalmaktır. bazen de devrimci şiddetine.

adnan unver
faruk ferah
eyup gokcen
ekrem kocaman
cihan kurt
cevdet acar
cemalettin karaarslan
celal aslan
bulent alp
ahmet duran ozhorta
feridun bas
fahriye altinok
erhan cengiz
duran komekci
cemil aydin
cemal gulbay
bayram conoglu
adem tomay
abdurrahman kilic

kavgada arkaası olan insandır,sanırım tek işlevide budur.
iktidar olmaktır.

bir taraftan resmî ideolojinin neferi olan bir partiyi sol olarak kodlamak, diğer yandan "millî irade" adı altında her türlü değeri sömürüp yeri geldiğinde halka "bıraktığımız yerde otluyorsunuz" ya da "kalk söyle bakalım, yalancısın, otur" demektir.

hak arayışı içindeki kürtleri milliyetçi, eşcinselleri "küçük burjuva hastalığı" kapmış ve devrimle "düzelecek" hastalar, kampus kapılarında zorla açılan başörtülü kadınları "karanlık beyinler", yıllardır sayıları binlere düşmüş ermenileri "arkamızdan kuyu kazan millet ve devlet düşmanları", feminist hareketi "batı etkisi ile atatürk'ün çağdaşlaşma projesinden sapmış" gafiller, "geleneksel motiflere uymayan" herkesi kötekle "millî değerlere" adapte edilecek sapkınlar olarak kodlamaktır.

devlet güdümünde "sol" politika üretme sevdasındaki politik akımların hakkını yememek adına konjonktüre göre davrandıklarından zaman zaman emek yanlısı tavır almışlardır, ama iktidarda olduklarında ve hatta bu ülke kurulurken bismarck'ın "sınıfsız organik toplum" anlayışını ideolojik hedef hâline getirmiş ve emekçileri "ulusal çıkarlar" adına gözden rahatlıkla çıkarabilmişlerdir.
türkiye de solcu olmanın aynısıdır. içi boştur. boşaltılmıştır.
karsi devrime alet olarak yarim yuzyildir ulkenin icinde bulundugu vaziyeti hazirlamakta piyon olmaktir.
mücadele edecek solcu bulamadığından fraksiyonlara bölünüp kendileriyle kavga etmeye başlamakla sonuçlanır (bkz: dinci vs milliyetçi).
bi de bu partiyi denesektir.
(bkz: türkiye de oğlancı olmak)
sıradan olmak demektir koyun olmaktır.
güncel Önemli Başlıklar