bugün

Bir yandan şaşılan bir yandan da olağan karşılanan durumdur.

Ayrıca yıllar öncesinden Salih Memecan' ın bir karikatürünü de akla getirir.

Sınırda küpeli kıvırtan bir erkek durur.
Görevli: Dur giremezsin
Efemine Kişi: Neden
Görevli: Eşcinseller giremez
Efemine Kişi: Ben eşcinsel değilim ki ibneyim .
Görevli: Ha buyur o zaman.
kültürel yozlaşmanın sonuçlarının ne olduğunu gösteren, sosyolojik bir vakadır.
obama yüzündendir. Kısaca kureselciler yüzünden. Bizim mallar da doğuştan gelen bir sey oldugunu zannetsinler.
hala dinci baskı ile buna karşı önlem aldığını zannedenler var ya...
(bkz: gdo)
(bkz: ibnelik parayla mı)
osmanlıdaki kadar çok olmasa da bence umut verici bir artış var.
hem size ne, bize ne amk,bizi sizi mi sikiyorlar?
giderek artması diye bir şey yok!!

sonunda, az da olsa kendi istedikleri gibi yaşama fırsatı buldukları için, kendini daha önceden saklamış olanlar bile açığa çıkmaya başladı.
ellerine fırsat geçti ve bunu doya doya kullanıyorlar.
en doğal haklarıdır efendim..
sizi taciz etmediği veya size tecavüz etmediği sürece sıkıntı olmayan olaydır. yani kimin kimle takıldığı bizi ilgilendirmez.
eşcinlsellik artmıyor, sadece daha çok göze batıyorlar ondan oluyor. yoksa islam hakim olsaydı zaten öldürülürlerdi.

ayrıca birine bakıp eşcinsel olmak diye bir şey yoktur. hormonal şeylerin kesinliği çevre faktörüyle şekillenmez.
Kimsenin rahatsız olmaması gereken durumdur.
Eşcinsellik normal göründüğü sürece artacaktır.
Eşcinselliğin doğuştan geldiğini bilenlerin g*tüyle güldüğü önermedir. Sosyal hayatın bir nebze de olsa değişmesiyle dolaptan çıkan eşcinseller fazlalaşmıştır. Buralarda abi neden avrupa gibi olamıyoruz diyenler birçok haklı eleştiri yaparken birde dönüp kendi homofobik tavırlarına baksınlar. ilk başta kendilerini geliştirsinler.Lafım herkese değil tabi ki. Alınması gerekenler kendilerini biliyor. Ayrıca eşcinsel haklarını savunmak için eşcinsel olmak gerekmez. Ezilenleri savunmak için ezilen olmak gerekmediği gibi...
Sayının arttığı yok sadece saklanmaktan sıkıldılar.
Orhan Kemal'in 1954 yazdığı "bereketli topraklar üzerinde" romanı ile hiç ilgisi olmayan bir drumdur.
sayım yapıldı da biz mi duymadık?
Yakında bir erkek bana teklif bile ederse hiç şaşırmam. Neler oluyor bu memlekette yav.
birbirinizi yiyin ete para vermeyin, birbirinizi sikin göte para vermeyin deyişinin mali krizler eşliğinde bazı kişilerce ciddiye alınması...
dünya gerçekleriyle pek alakası olmayan yazarın açtığı başlıktır; hemen açıklayalım.
bu tür yazarlar bir olayın, konunun, eylemin, olgunun toplum içinde eskisine göre daha sık görünmesiyle, kantitatif olarak sayısının artması arasındaki farkı kavrayamazlar.

öyle ki; popülasyonun nüfus artış oranıyla aynı oranda eşcinsel sayısında artış olur. bu da toplum içinde olan oranlarını arttırmaz. peki ne arttırır? toplum içinde daha fazla görünür olmaları.

nitekim; başörtülü sayısı çok arttı sözleri de 2006-2010 döneminde sıklıkla söyleniyordu. halbuki olan şey, toplumun içerisinde yaşayan bir grubun toplum içinde daha fazla kendini gösterebilmesiydi.

iyi ki de öyle olmuş. çünkü insanı sevmek gerekir yaradandan ötürü. bu yemezse de şu var; insan hakları, benim için senin için, hepimiz için. hemen şimdi!
Devlet, toplum aile yapısını koruyup kollamalıdır. Bu bir tercih meselesi olmaktan çıkmış sapkınlığa doğru ilerlemektedir.
(bkz: e herhalde yani)