türk işkenceleri

akasya duragını izletmek. bacaklarından veya kulaklarından tavana asmak.

ıslak tuvalet terliğini ağzına patlatmak.
küreğin tersini ile vurmak.

erkeğin taşaklarını tutup istiklal marşını tersten okutmak. hele bu şakaya maruz kalan kişi türk değilse taşak kanserinden ölür vesselam .

hakiki türk işkencesi şudur.
adamı fıçıya koyarsın, ve kendi bokunda çürümesini beklersin.
kaynaklar bu işkencenin türklere ait olduğunu bildiriyor

(bkz: ama kürekle vurmak)

Eski türkler esiri çırılçıplak soyup karınca yuvasının üzerine oturtuyorlardı diye biliyorum. Böyle olunca da karınca gördüğü deliğe girmeye çalışıyor ve olaylar gelişiyor.

vücuttaki delikleri dikmek, kapatmak yani.

sabah akşam adama doktorlar izletmek.

atılan sevgi dolu mesaja 'ok' diye cevap vermek.

çükün üzerine ispirto döküp yanışı izlemek.

şakak saçlarının öğretmence çekilmesi.

sikerek öldürmek.

avar türklerinden gelen juan-juanlar, topladıkları esirlerin önce kafa derisini yüzüp saçlarını yolar; daha sonra bir deveyi kesip devenin derisini esirlerin kafalarına koyarlar. orta asya sıcağında büzülen deri kafaya yapışır ve saçın çıkmasını engeller böylece kıl dönmesi şeklinde bir olayla kişi bilincini yitirir. bir kaç gün bekledikten sonra juan-juanlar yaşayan biri kalmışsa onu alıp köle yaparlar zira işkenceye maruz kalan kişi geçmişini hatırlamaz ve mankurt olur. mankurtlar, sualsiz itaat eden kusursuz köleler olarak bilinirler. hatta mankafa kelimesi de ordan gelir. ilgilenenler cengiz aytmatov'un "gün uzar yüzyıl olur" kitabına göz atabilirler.

kızılcık sopası
ıslak odun
anne terliği.