türkçe olimpiyatları

ülkemizde bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen ve gün itibariyle finallari yapılan olimpiyat.http://www.turkceolimpiyadi.org/

meşalesini halit kıvanç ın yakması muhtemel olimpiyat.

an itibariyle uluslararası 5. türkçe olimpiyatlarının final programını stv ve kral tv den takip edebilirsiniz.

gözlerimizin dolmasına sebep olan hadisedir..

türk düşmanı atatürk dostu nasıl olunur merak etmekteyim..

yapan yapar yapamayan eleştirmen olur sözünü doğrulayan olimpiyat. ne zoruna gitmiş adamların be, ne içlerine oturmuş.

madem bunu yaptın bunu da yapsana diyenlere gülüyorum.

bir futbol takımı düşünün şampiyon olmayı aklına bile getiremiyor. şampiyon olana da diyor ki herkes şampiyon olur, alsana uefa kupasını. sen kupa maketleriyle oynamaya devam et.

türkiye'nin yüzakı, eşsiz olimpiyat, oryantal star yarışması izlemekten beyni uyuşmuş kişilerin anlam veremediği olimpiyat. asena yaz 5544'e gönder binlerce dansöz var şarkısı cebine gelsin.

atatürk'ü dünyaya tanıtana kadar türkçe'yi öğret, millet okuyarak tanısın. en çok atatürk afişi bastırana mı ödül vereceksin, en çok atatürk diyene mi, rozet atatürkçüsü seni.

bu sene namına hayal kırıklığı yaratan sunuculardı kanımca. ilker denilen şahsiyet herneysede, ancak açellaya akkoyun tek kelime ile sıçtı. kelimeler arasını çok uzun tuttu, konuşmakta zorlandı ve hiçbir şekilde duygu yoğunluğu yaratamadı.
ayrıca emperyalizm başka bir ülkenin toprağını işgal etmek, onların kaynaklarından yararlanmaktır. bu ise bu bir kültür alışverişidir. emperyalizmle uzaktan yakından alakası yoktur. ki amerika, almanya gibi sömürgecilikte ileri gitmiş ülkelerde bu organizasyonda yer alması bu durumu açıklar. diğer 3. sınıfen dünya ülkelerinin genelide türk kökenlidir ve türklerin o ülkeleri sömürmeye ihtiyacı yoktur. dolayısıyla 2. sınıf bir dünya ülkesi olan türkiye ne 1.sınıf bir ülke ile sömürgecilikte sidik yarışına girer, nede türk cumhuriyelerini sömürme ihitacı duyar.

aksiyonun ağaca durup bahar geldimi de nasıl meyve verdiğine en güzel örnektir bu biricik organizasyon.
devlet değil millet eseridir.
beşincisi geçti gitti...
4.sü ile 5.si arasında çok ciddi bir fark olmadığı görülmüştür. farktan kastımız organizasyon çeşitliliği mahiyetindedir. yalnız bu programın kötü olduğunu göstermez ama bizim gibi aç gözlülerin artık geçen seneyi aşmasını umduğumuz beklentilerimizi biraz olsun kursağımızda bıraktığı için böyle bir tesbitte bulunulmuştur.
6.sının beklendiği zaman dilimine girilmiştir.

hem fikir olarak, hem de sonuclari olarak tebrik edilesi olaydir. afedersiniz, manyak toplumumuz buna bile bok atmaktadir, olsun. dunya'yi turk yapsan, bu insanlar "ulan uluslararasi iliskiler bolumunu mu kapatacaz, pis herifler!" diyecektir.

yarismanin kalitesine gelince... 5. yarismayi izledim, izlenimlerime gore salonda klima yok! herkesin elinde brosur, sallaya sallaya serinlemeye calisiyor. sunucularin kalitesizligine ise hic girmeyecegim. ama bizde adet heralde, eurovision'da da mukemmel(!) sunucularimiz vardi.

sarki soyleyen makedon kiz havsa ise tam gelecek vadeden sarkici modundaydi. beyaz sov'a cikti, ferhat gocer'le duet felan yapti. aferin diyoruz kendisine.

sonucta imkansiz gerceklesti ve daha da buyuk kitlelere dilimizi ogretecegiz umarim. tabi bu is, bulent arinc'in dedigi gibi, ne politikayla olur ne de parayla. oralara samimi duygularla giden ogretmenleri, ayda 100 dolar maas ile calisan fedakar insanlari, 'onden giden atlilar'i da unutmamak lazim.

"türk demek, türkçe demektir." diyen atatürk'ün görmesi gereken bir yarışma.

emperyalizm ve misyonerlik çamurlarını yemesine rağmen, rus ve çin emperyalizmi altında neredeyse türklüklerini unutan, daha doğrusu kimlikleri unutturulan, türkistan ülkelerinden dereceler çıkmıştır. "rengi farklı" olduğu için ezilen, hor görülen afrika'dan, bombalardan sonra yetişen nesil vietnam'dan, sudan'dan çok güzel ve anlamlı şiirler okuyan çocuklar çıkmıştır sahneye. dünyanın bir ucunda, tarihi kardeş moğolistan'da hizmet veren ve trafik kazasında vefat eden bir öğretmen anılmıştır. dostluk, kardeşlik mesajları verilmiştir. daha ne olsun ?

işin siyaset kısmı ise şu anda hiç mi hiç önemli değildir. çünkü dini takiyye de yapsanız, tam tersine gerçek bir dindar olarak bile yaşasanız, birileri size yağ çekecek, birileri de hep size attıkları çamurlar sayesinde prim yapmaya çalışacaktır. ama herşeyden önce önemli olan oradaki çocuklardır.

bunların birçoğu zaten türk kökenli, bazıları zaten müslüman. dünyanın bir ucundaki türklerin çocukları, milli ve dini duygularını unutup, almanya'nın arka sokaklarındaki gibi sokak serserisine dönüşmüş bir türk gençliği olmamak için bu okullara gidiyorlar. bazıları ülkelerinde en iyi eğitim veren kurumlardan olduğu için, bazıları ülkelerinde "tek eğitim veren kurum" olduğu için katılmış çocuklar.

elbette feto'ya ** körü körüne karşıt olan kesim, oradan buradan hakaretler biriktirip kusacaklardır. ama siz burada "olamaz, onlara türklüğü, islam'ı öğretiyorsunuz, misyonerlik yapmayın emperyalist uşakları, bırakın o çocuklar cahil kalsınlar" diyorken, o çocuklar hem kendi hayatları adına, hem de türkçe'nin dünya üzerindeki gelişimi adına öğreniyorlar. ayrıca bunun yanında "müspet ilimlerden" de bilgi öğreniyorlar. pek çoğunun da fethullah'ın nasıl biri olduğuna dair, senin, benim gibi bir bilgisi yok.

ticari kısmına gelirsek, dünya'da zaten halihazırda 250-300 milyon türk yaşıyor. bunların içinde çok büyük şirketler de var, diğer şirketlerde de gerek üst düzeyde, gerek alt düzeyde birçok türk bulunmakta. artık, firmalar ürünlerin yabancı dilde açıklamasına türkçe'yi de ekliyorlar. dilbilimciler tarafından dünyanın en köklü ve en kaliteli dilleri arasında gösterilen türkçe'nin yaygınlaşması bu konuda türkiye'nin de kazancıdır.

bugün yarı-amerikan sömürgesi olarak zannedilsek de, yarın tam bağımsız olduğumuzda dilimizin bu gelişiminden yine "aydınlar" pay çıkaracaktır, benden söylemesi.

organizasyonun kötü olduğu, ancak sonuna kadar desteklediğim olimpiyatlardır. gelecek yıllarda daha da güzel olacaktır, bunun sinyallerini de verdiler, haklarını yememek lazım. ancak buna da * çeşitli kompozisyonlarla kılıf uyduranların, bir zahmet , aç karnına, günde iki kez oktay sinanoğlu nun bye bye türkçe kitabını okumalarını tavsiye ederim. iki öğün yemek niyetine geçer merak etmeyin. *

icerik bakimindan, amac bakimindan bal gibi de harika olan organizasyon.

huysuzlasan kesim itiraf etsin, iclerine sinmeyen kismi bunun arka planinda olanlar, ovguye layik olanlardir. velev ki add boyle birsey yapsaydi... o zaman nasil ovgulere mazhar olurdu, bunu da vicdaniniza itiraf edin!

yahu ne adamlari turk yaptilar, ne de beyinlerini yikadilar. adamlar hatta actiklari standlarda kendi ulkelerini tanitiyorlardi. ama ayni zamanda turk dostu cocuklar.

"raki sis kebap cok guzel" diyen tiplere agzimiz acik turkce kufur ogretiriz, cok komik olur... isin faili ve niteligi degisince hakarete maruz kalir.

"turkun turkten baska dostu yoktur" lafi curuyecek diye mi acaba bu nefret? yoksa hala uluslararasi arenadaki ezikligi uzerinden atamama mi? ben teshis edemedim.

işlevsel olmayan olimpiyat.

dil söz konusu olunca hassaslaşıyoruz biraz, kesinlikle doğru bir tavırdır o ayrı. ama dile sahip çıkma konusunda, sorunun kaynağını ıskalıyoruz gibi geliyor her seferinde. olimpiyattı, başkent tv'de sabah kuşağında dil temalı programlardı veya 'dilimize sahip çıkalım' benzeri tavırlardı.. olmuyor, olamaz da, dile böyle sahip çıkılmaz. bahsi geçen davranışlar hoştur ama o kadar sadece. egemenin dili korunur, gelişir; bu da ekonomiden geçer. yoksa sen dilimiz elden gidiyor diyerek ortalıkta dolaşırsan bu, senin gençliğini egemenin kültürünün etkisinden korumaz. bu çok boyutlu bir saldırıdır ve o ciddiyette önlemler alınmalıdır.

http://www.youtube.com/watch?v=KyMep1sskrA görüntüleriylede anlaşılabileceği gibi mükemmel bir duruma sebebiyet veren olimpiyat.

(bkz: izmir şiir olimpiyatları)

mukemmel bir organizasyon. sirinevlerden leyla icin geliyor,

http://www.youtube.com/watch?v=8EtZJ1BKYrw

ingilizde şarkıyla * katılabilecek duruma geldiğimiz zamanlar yaşadığımız olimpiyatlardır.

(bkz: 23 nisan ulusal hatim indirme yarışması)

çok büyük emek harcanarak gerçekleştirildiği anlaşılan organizasyon. kim gider ki çad'a, gana'ya, surinam'a, mynmar'a, sudan'a ve şu anda ismini dahi bilmediğim pek çok ülkeye! işte bu insanlar gidiyorlar. neden giderler, nasıl bir ruh haline sahiptirler tahmin etmekte bile zorlanıyorum. büyük ihitmalle tüm dünyanın bir gün müslüman olacağına inanarak gidiyorlar, başka türlü gitmezler.

densizlik edilemeyecek kadar hoş ve güzel organizasyon.

22 mayıs- 2 haziran 2008 tarihleri arasında 6. sı düzenlenecek olan organizasyon.

her sene ideale doğru emin adımlarla ilerleyen organizasyon. dünyanın herbir yanından ülkelerin türkçe seviyelerine göre sıralandığı yarışmadır. ülke olarak hiçbir konuda başarımız dünya çapında değil* bu organizyon dışında. ama evet buna rağmen bu milli olayı bile bazı vatanseverler hazmedemiyorlar, hem de vatanseverlik hassasiyetleri dolayısıyla!

bu organizyona katılan ülke sayısı her seferinde katlanarak büyümektedir.

1. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları= 17 ülke
2. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları= 24 ülke
3. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları= 41 ülke
4. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları= 83 ülke
5. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları=100 ülke
6. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları=113 ülke* ***

ulkemizde bugune kadar gerceklestirilmis en anlamli ve de en uluslararasi organizasyondur.

şu sıralar da 6cı sı düzenlenen türkçe olimpiyatları ben bu olimpiyatları fazla sallamamışım dedirtti az önce kanalları değiştirirken trt int te canlı veriyorlar;

kamboçyadan bi kızımız çile bülbülüm şarkısını gayet başarılı söylemekte(arada alkış diye şarkıyı bölmese harika olacak) ben kamboçyada ne dil konuşulur bilmezken adamlar gelmiş türkçe şarkı söylüyor yetmemiş bir de yarışıyor helal,
bu arada kamboçyanın resmi dili Khmer miş öğrenmiş oldum.

bazı çevreler tarafından reklam amaçlı sahiplenilen organizasyon. el atmadığınız güzel türkçemiz vardı onu da sahiplendiniz. tebrikler..

tacik kızı suman kurbanova nın aldım başımı gidiyorum şarkısını seslendirirken inanılmaz tatlı yüzü ve gülüşüyle hayran bıraktığı olimpiyatlardır.

(bkz: orta asya kızlarına bakıp turan hayali kurmak)