bugün

dini siyasetin oyuncagi sanan ismet inonu gibiler yuzunden ortaya cikmis mefhum.

bunyesinde ruhban sinifi bile barindirmayan bir dinin hukumleri, politik ve askeri guc sahipleri tarafindan degistirilmeye calisilip, cumhurbaskani olmayi onemli birsey zanneden dar goruslu insanlarin kendilerini kendi gozlerinde fazla buyutup boyundan buyuk islere kalkismasinin semeresidir.
Aslı Arapça'dır.Türkçe olamaması bir hendikap değildir.Arapça ezanı anlamıyoruz diyenlerin illa ezanı Türkçe istiyorlar diye Türkçe okunmaz.Türkçe okunmuyor diye Arap milliyetçiliği yapılıyor gibi komik bir iddia da olamaz.Ezan'ın orjinali Arapçadır.Arapça kelimlerin Türkçe karşılık bulması zordur.(Bilen bilir.)
Zaten ezana kulak veren müminlerin çoğu(yani ezanla ilgili olan,camiye giden,namaz kılan vs..)ezanın manasını çok iyi bilirler.Sorun yok.
(Suni gündemler)
uygulanması gayet mantıklı olan hatta ibadetin de turkce yapılabilecegine inandıgım olayın ilk ayagı
(yok efendim ben turkce okursam sureleri allah anlamayacak mı?, en azından ben de anlarım)
Diyanet işleri Başkanlığı tarafından 18 Temmuz 1932 tarihli bir genelge ile kabul edilen şekli şöyledir:

Tanrı uludur;
Şüphesiz bilirim, bildiririm:
Tanrı'dan başka yoktur tapacak,
Şüphesiz bilirim, bildiririm
Tanrı'nın elçisidir Muhammed
Haydin namaza, haydin felaha
Namaz uykudan hayırlıdır
her zaman her şeyin orijinali korunmalıdır.
islam arapça inmiş bir dindir.
insanların anlaması için kuran her ülkenin kendi diline çevrilmiştir.
ezan ise namaza çağrıdır,arapçadır,insanlar ezanın anlamının allah'ın huzuruna çağrı olduğunu bilirler zaten.
ezandaki -allahu ekber- kelimesinin anlamı;"allah büyüktür"dür.ama bunun türkçeye çevrimi "tanrı uludur" şeklinde söylenir.ama tanrı ile allah çok farklıdır.
yani demem o ki;her şeyin orijinali iyidir.
1932 yılında Atatürk taradından türkçe ezanın caiz olup olmadığı araştırılmış.caiz olduğuna karar verildikten sonrada 1950 ye kadar tam 18 sene ezan türkçe okunmuştur.1950 de adnan menderes ve demokrat parti döneminde tekrar arapçaya çevrilmiştir.
ismet inönü tarafından yapılmış lüzumsuz işlerden biri. dini politize etmeyi ilke edinmişliğin meyvelerindendir. tabii her zaman ki gibi bunun saçmalık olduğunu söyleyen mağdurlar irticacı ilan edilmiştir.
(bkz: türkçe ibadet)
temeli mustafa kemal tarafından atılmış ama tecellisi inönü devrine tekabül eden hem gayri islami hemde saçma sapan bir safsatadır!..bir kere ezanın tek gayesi vardır o da; namaz vaktinin geldiğini "bütün müslümanlar"a duyurmaktır.işte o "bütün müslümanlar"ın da ortak dili arapçadır.ki ezan da zaten bu yüzden arapçadır.mesela bir müslüman endonazyalı türkçe ezanı duyduğunda bunun ezan mı yoksa şarkımı ayırt edemez ama dünyada ki "bütün müslümanlar" arapça ezanın namaz vaktinin geldiğini bildirdiğini ve onu namaza davet ettiğini bilir!.. hattâ öyle ki bunu arapça ezan muhalifleri bile bilir!..
ilk kez 22 ocak 1932'de yerebatan camii'nde okunmuştur.
(#576947)
ezanın arapça olduğu ve anlaşılmadığı nedeniyle sıklıkla teklif edilen durumdur. lakin burada bir çelişki ile karşılaşılmaktadır. modern, bilimci ve araştırmacı insan anlamadığı şey hakkında inceleme ve araştırma yapar. eğer dünya ile güneş arasındaki ilişkiyi anlıyamıyorsa algıladığı gibi güneşin dünya etrafında döndüğünü kabul etmez, incelemeleri neticesinde dünyanın güneş etrafında döndüğünü keşfeder. aynı şekilde ezanı da anlamıyorsa araştırır inceler ve arapça ezanın manasını öğrenir. aynı durum namazda okunan sureler için de geçerlidir. zaten anlamı bilinmeden okunan duanın namazdan alınacak huzuru olumsuz yönde etkilediği kabul edilecektir. bu nedenle yüzyıllardır süren dini bir olayın istenildiği gibi değiştirilmesindense, anlama konusunda sıkıntı duyanların arapça ile biraz ilgilenmelerinde fayda vardır. konuyla da ilgili olduğu düşüncesiyle linke de bakmakta fayda vardır:

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=197950
bir insanın anladığı dil ile bir insanın kullandığı dil arasında gidilip gelinmesi olgusunu karıştıran zihniyetlerin, çoğu ayrımcılığı iteleyen mantığın, çoğu da karşı tarafı anlamazca yaklaşan insanların tartıştığı bir konu haline gelmeş olmasının çok yazık olduğu, 1932 tarihli kanun.

üzülerek söylüyorum ki o beğenmediğiniz ama türkiye'nin ve dünyanın bir çok yerinde ilk yabancı dil olarak öğrenilme potansiyeline sahip ingilizce'nin %75'i(yüzde yetmişbeş) fransızca'dır. evet evet yanlış duymadınız veya gözlüğünüzü de silmeye gerek yok. hayatta dil bilimi nedir bilmeyen insanların bir çıkarımı olarak karşımıza çıkan olgu, hiçbir şeyin öztürkçe olmadığı olgusudur ki yanlıştır, dilbilimi neden vardır, dillerin birbirinden etkilenmesi nedir bilmeyen toıplumun sevgili sujesi kardeşim benim.
bu konuyu da hallettiysek benim anladığım türkçe'ye de daha fazla laf atılamayacaksa ve anladığım türkçe'nin niceliğinin bozuk olmasının benim dini vecibelerimin yerine getirmek için küçük yaşlarımdan beridir cezalandırılmayacaksam* ve sebebi kullandığım, senin kullandığın, onun kullandığı türkçe'nin niceliğinin bozuk olmasına bağlanılmayacaksa ben devam edeyim burdan:

tutup şimdi bir insanın benim dilimde çaydanlık gibi bir kelime varken neden hala insanlar bu türkçe ezan'ı savunuyor demesi hoş ki ne hoş, hoş karşılanmaz. karşılanmamalı.
çay-dan sözcüğündeki -dan eki zaten arapçada -lık ekine tekabul eder. bu böyleyken yanına neden bir -lık daha koyuyoruz? çaylıklıkiyi icak doğrusu. hani benim güzel ülkemin arapça biliyorum diye geçinen insanları buna çare bulabilir misiniz, bence ezan gibi manevi sorunları irdelemeyi bırakın da ilk önce bunun cevabını verin bize/bana.
sen günde 100(yüz) defa arapça ezan'ı savunurken neden günde 1000 defa kullandığın çaydanlık kelimesini geçiyosun, hani arapçan nerde, yoksa sen ezberliyor musun?. evet ben de aynen o cevabı vereceğini düşünmüştüm.
ha veremiyosan o zaman benim cevabımı dinleyip görüp öğrenme dürtüsüne kendini bırakmaktan başka bişey yapmayacaksın. beni dinlemeden bana fanatik cevaplar vermeyeceksin. bak ne güzel değil mi, bugün bendenizden ne güzel bişey öğrendin ama kullanınca yararlıdır bilgi unutma bunu.
tamam sen şimdi otur yaz bunları ben geliyorum:

(bkz: bilmemek değil öğrenmemek ayıptır)
(bkz: bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak)
(bkz: laikliği ota boka karıştırıp ben şeriatı karıştırınca bana kızan, ben kızınca da niye saldırganlaşıyorsun diye suratıma bakan insanların terminolojisi)

veeeeeeeeeeeeeeee tabi ki (#876092)!!!!!!!!
en güzel izah edenlerden biri de ismet özel:

"tanrı uludur, tanrı uludur!
babam polis
cumhuriyetin bir kuludur"

vay canına!
demokrat parti iktidarı öncesinde okunuyor olan namaza çağrı.
"ezan türkçe okunmalıdır" diye çığıran yurdum mal insanının, acaba kaç tanesi bardaki diskodaki yabancı şarkı sözlerini anlamaktadır. bu tür yemekler ısıtılıp ısıtılıp önümüze konmaktadır. artık kokmuşlardır. özgürlüğe saygı duymak gerekir. ezan da nasıl geldiyse öyle gitmelidir.
(bkz: allah turkce bilmiyor mu)*
ben hiç duymadım ama türkçe ezanın bir kısmı şöyle imiş:

"haydin namaza, haydin felaha
namaz uykudan hayırlıdır."

peki bu felah ne ayaktır? türkçe midir? arapça mıdır? lahana turşulu perhiz ezanı mıdır, nedir?
(bkz: türkçe ezan üzerine)
ülkemizde müslümanlığı üzerindeki arap emperyalizmi baskısından kurtulması için yeniden okunması gereken ezan. çünkü arapça dilimize uygun değildir. ayrıca endülüs emevilerinin müslümanlığı yaymak için ezanı zamanın ispanyolcasıyla okuttuğu bir gerçektir.
ingilizce veya diğer dillerin dilimizde kullanımı dil yozlaşması olurken, ezanın arapça okunması estetik olarak algılanmaktadır.türkçe okunmasında bir sakınca yoktur.*.*
(bkz: bu ne perhiz bu ne lahana turşusu)
(bkz: türkçe eğitime benden de okey)

edit:
eksi veren junior feytullah, ezanı sen oku en iyisi.
Keske sabah ezanında "ibadet uykudan daha hayırlıdır" cümlesini, 23 yıllık hayatım boyunca bir kere duyabilseydim...

Keske bu muhteşem cümleyle; uykusuz gecen gecelerimin birinde, Allah'a sığınıp namaz kılabilseydim.

Keske yüce yaradanı kendi siyasi malzemeniz yapmasaydınız.

Keske Turk toplumunun en yüce duygularını, kirli emellerinize alet etmeseydiniz.

Keske aynı dine inanan insanları kutuplaştırmasaydınız.

Keske allah ile kul arasına girmeseydiniz.

anlamadığım şeyi dinliyorum... Günahı araplara özenenlerin boynuna.
arapca olan ezanin turkce olarak okunmasi hadisesidir.

arapca olup anlamamaktansa, turkce olsun ama ses uyumsuzlugu olsun raziyim demek gerekir.
bir kısım milliyetci tarafından sadece hayye alel-felah kısmının turkceye cevrilmedigi, bunun nedenin ise kitleleri kurtulusa cagırmamak oldugu soylenmetedir. dogrulugu tartısma konusudur.
ismail yk tarafından okunması beklenendir.
güncel Önemli Başlıklar