bugün

özellikle soyadı uzun olan kişilerin sıklıkla yaptığı eylem.

ben bu dertten muzdaribim arkadaş. böyle geniş geniş adımı yazıyorum, ama "sakla samanı gelir zamanı" şeklinde geleceği düşünmüyorum. adımı yazdıktan sonra soyadı kısmına gelince; yazın karıyla kızla eğlenip, kışın karıncanın evine girmeye çalışan ağustos böceği gibi oluyorum.

öncelikle kendimi tanıtayım; koyu bir beşiktaşlıyım. 6 harften oluşan 1 (bir) adım, 11 harften oluşan 1 (bir) soyadım var. iki tane soyadım ya da iki tane adım yok yani. ikisi de birer tane. kızlık soyadımı kullanıyorum, henüz evlenmedim ve evlenmeyi düşünmüyorum. şaka be şaka, erkeğim ben. şaka be diyince de sanki kız gibi söyledim. şaka lan şaka desem daha doğru olacak. neyse, sonuçta hemen afallamayın yani "aa bu kızmıymış lan" diye.

konumuza kaldığımız yerden devam edelim. adım ve soyadıma ilaveten boşluğu da karakter olarak baz alırsak 11+7+1 = 18 karakter kullanıyorum. adımı yazmam gereken, bana ayrılan o boşluğa tüm bunları sığdıramıyorum. benim yazdığım harfler 1000 kişilik tribüne 1500 kişi girip, yan dönüp, dışarda da yüzlerce arkadaşını gören taraftarlar gibi "sığmıyoruz" şeklinde isyan ediyorlar. yazı boyutu tam olarak tutmuyor. bir de arial ile verdana arası bir el yazısına sahibim. ne idüğü belirsiz. sıkıntı oluyor yani.

öyle bir yazıyorum ki; benim yazı daltonlar gibi oluyor. avarel ile başlıyorum, co ile bitiriyorum. soyadımın sonundaki harfler, soyu tükenmekte olan ve soğukta tir tir titreyen kelaynak kuşları gibi oluyor...
bu özellikle ilkokulda falan başımıza gelirdi, hey gidi günler be... yeni alınan defter hevesiyle ilk sayfa açılır ve kırmızı kalemle öğretmenin söylediği başlık yazılmaya başlanırdı. satır ortalandıktan sonra gittikçe uzayan başlık sonucu harfler küçülmeye başlar ve tek bir kelime aşağı satıra geçerdi. görüntüye baksana ya, ilk satırda ortadan başlanmış ve alt satıra geçmiş tek kelime. insanın tüm yazma hevesini kaçırırdı bu durum.
güncel Önemli Başlıklar