bugün

çoğu üniversitelinin, özellikle de ikinci öğretim öğrencilerinin başına gelen durumdur.

ikinci öğretim öğrencileri dersin akşamüstü başlamasına alışkın olduklarından, sınav haftası sabah saat 9'daki sınav için zar zor uyanır, evden çıktığında sınava 10 dakika vardır. dolayısıyla paraya kıymak zorunda kalır ve taksiye atlar gider.
üç yada dört sene önce başıma gelen hadise;
malum uyuya kalmışım ve apar topar evden fırladım,
ilk bulduğum taksiye bindim, sağ olsun çakal taksici durumunda farkında etrafta başka taksi bulamayacağımı bildiği için hiç acımadan, pazarlık bile ettirmeden 15 liramı iç etti,
ardından jandarma çevirmesine takıldım neyse ki komutan insaflı çıktı ama 5 dakikam çoktan gitmişti.
nihayetinde sınava girdim ancak 25 dakikalık sınavın 15 dakika olduğunu sanan salak asistanların bulunduğu sınıfa 10 dakika geç girince 5 dakika sonunda kağıdımla beraber ruhumu teslim etmek zorunda kalmıştım.

yarım saat içinde hem taksiciye hem komutana hem de sınav sonrası doçente dert anlatmak insana hayatın acımasız yüzünü gösteriyor anasını satayım.
(bkz: anlatım bozukluğu) (bkz: çatı uyuşmazlığı)
evlat acısı gibi koyan durumdur. sabah trafiğinde dolmuşun gelmemesi, gelmesine rağmen durmaması durumunda el mahkum binersin o sarışına.
otostop çekmek zorunda kalmaktan daha kötü olmayan durumdur. *
bense paradan dolayı sınavı kaçırmıştım sınav zamanında otobüslerde yoğunluk olduğundan gelen-giden full dolu geçtiği için o dersi altan almak zorunda kaldım. Ne olursa olsun bi daha otobüs beklemektense taksi tutar giderim daha iyi çünkü 10 liranın hesabını yaparken bu para farklı ve fazlaca şekillerde sizden çıkmaktadır.
ayın kalan kısmının aç geçirilmesine sebep olan eylemdir.

(bkz: kendimden biliyorum)
sınav dönüşü arkadaşlarından borç dilenmeyle başlar dönüş hikayesi.
otobüsle yarım saatlik olan okul yoluna verilen 1 lira yerine 10 dk bile olmadan okula varma mecburiyetiyle verilen 30 liradır.
benim başıma değil ama abimin başına gelmiştir. öss'ye geç kalıyorduk lan. annemin kalp krizi geçirdiğini sanmaya başlamıştım bir ara. neyse ki yetiştik.

not: ya aslında bu kadar değil. başka şeyler de yazıp güldürebilirdim ama yapmadım. yine de komik biri olduğumu unutmayın. güldürürüm yani...
hele bir de girilen sınav kötü geçip sıfır alınırsa;
göte giren şemsiye açılmayacaktır.
(bkz: aramıza hoş geldin)
kazıklanmaya razı olmak.
marmara üniversitesi anadolu hisarı kampüsünde okuyan ve pendikte yaşayan bir öğrencinin böyle bi işe kalkıştığını düşünürsek sonuç hüsran olacaktır. yol yine 1,5 saat kadar sürecektir, sınava yine geç kalınacaktır. üzerine biraz da taksimetrede yazan rakamın ödenmesi olayı eklenince öğrenci adamı gözyaşlarına boğacak bir hadise meydana gelecektir.
şehirden uzak bir kampüse gidilmesi gerekirse ortalama bir aylık otobüs/minibüs yol parasını tek kalemde taksiciye toka etmek anlamına gelen şanssız durum.
Vay be!