bugün

iki çeşidi olabilir.
1)birşey yapmamaktan sıkılmak: başlığı gayet açık zaten. hiçbir şey yapmadığınız için sıkılırsınız. tv, müzik, sinema gibi seçeneklerle bu sıkıntınızı giderirsiniz.
2) bir olaydan/durumdan/kişiden sıkılmak: bu biraz daha içli bir durumdur sevgili okur. bir olaydan/durumdan veya kişiden sıkılırsınız. artık o durumun içinde, o kişinin yakınlarında bulunmak istemezsiniz. çözümüyse basittir, gitmek.
daral gelmek,afakanlar basmak.
supernec'te bir anten tasarlayacağım diye sabahladıktan sonra, her şeyin sorun yaratmasının sebebinin, baştaki ufak tercih hatalarından kaynaklandığını görmenin verdiği keyifle yapılan eylem. sigara içilebilir yanında. güzel gider.
gün geçtikçe kaybolan şeylerden. (tıklayasınız diye bakınızladım)
iç sesini duyamamak, duyuyorsan da diğer seslerden ayırt edememek. uyumak belki iyi gelir.
gecenin yarısı olup, sıcak bir yaz akşamı
Bön bön pc ye bakıp
Konuşacak kimse olmaması neticesinde
içinizdeki o hava boşluğunun sanki genişleyerek sizi fiziksel olarak sıktığı
durum neticesinde
Beyindeki duygu değerleme merkezinin verdiği
duygusal olarak işler yolunda değil manasındaki uyarı.

Sıkıntı isminin fiili hali sıkılmak.
ne yapacağını bilemeyip hiç bir şey yapmak istememe halidir.O bunaltıcı anlarda ne işim var ya benim dünyada der durur insan.
bulunulan ortamı terketme isteği doğurabilen kötü, pis, kaka his.
hayattan hiçbir şekilde keyif alamama hali. futbol dışında hayatın çoğu aşaması. futbol olmasa ne yapardık bilmiyorum.
insanin bir bahane bulup hemen, kolayca yaptigi eylem.

hayat mi monotonlasti? uzun sureli bir is mi var elinde? yapacak bir sey mi kalmadi? yalniz misin?haydi hop basla sikilmaya.
küçük de olsa yaşamaktan zevk aldığı bir anı beklemek insanı herzman mutlu eder. eğer bu sabah uyandığımda bu akşam için bir planım olsaydı, bir arkadaşım gelseydi ya da gece 1-2 ye alınmış bir halı saha maçı bile benim bütün birgün mutlu olmamı sağlayabilirdi. fakat durum şu ki sıkılmanın temelinde amaçsızlık var. işte bu gerçeği anladığım dakikanın akabinde sahip olduğum tüm beyin hücrelerini kendime gün içinde kısa vadede ve yapmakatan hoşlanacağım bir uğraş bulmaya zorladım. önce bir kaç arkadaşıma telefon açıp "olum lan ne ayaksınız." şeklide barzoca konuşmalar yapıp bir atraksiyon var mı yokmu öğrenmeye çalıştım. sıkıntımın geçmemesi beni tatmin etmeyen bu görüşmelerin sıkıntıma sıkıntı kattığını bana söylüyordu. saatin durmadan ilerlemesi sıkınıtımın da bir çığ gibi büyümesine neden oluyordu.

dahası var. zamanı internette sörf yaparak msnde lak lak yaparak ya da sözlükde enry girerek geeçirebilirdim. fakat inanın ki bu sıkınıtyı sadece olduğu gibi itelemekten öte bir işe yaramazdı. benimse bunu tamamen ortadan kaldırmam gerekiyordu.

bu kadar boş konuşmanın beraberinde içtiğim çaylar mesanemde yüksek oranda bir tazike neden olduğundan buna bir son vermek amacıyla tualete gitmiştim. ve olan oldu! işlemin bitişinde, anemin koyduğu "ıslak zemin" tabelasını da görmemiş olmamın verdiği bir dikkatsizlikle ani bir dönüş yaparak kaydım ve kafamı klozetin kenarına çarptım. ve aniden "o" beynide belirdi. hayatımı değiştiren icadım. "akım kapasitörü." koşarak öbür odaya geçtim ve zamanda bir iki küçük yolculuk yaptım.

(bkz: akım kapasitörü)
portakalın sıkacağa konulup bastırarak içinin boşaltılması gibidir. su çıkar posası kalır.
bazen saçma bir nedendir, herhangi bir şeye...

-naber bugün napıyon dışarı çıkalım mı?
* yok ya canım sıkkın...
tamamiyle amacsizliktir.
tamamiyle ilersizliktir
tamamiyle tutarsızlıktır
tamamiyle offf aq.
tamamiyle TDK'da:
(nsz) 1. Sıkma işi yapılmak: Çamaşırlar sıkıldı. 2. (-den) Can sıkıntısı duymak: Ama lunaparkların işlemeli dönme dolaplarına bakmaktan hiç sıkılmadı.- A. Ağaoğlu. 3. Utanıp çekinmek: O dakikadan dakikaya daha ziyade şaşırıyor, sıkılıyor, buradan kurtulmak istiyordu.-M. Ş. Esendal. 4. Sıkıntıya düşmek.
Güncel Türkçe Sözlük sıkılmak

Çalışmak, zorlamak : işe fazla sıkılma, sonra hasta olursun.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü sıkılmak

utanmak
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
hayatın amacını düşünerek rahatlıkta üçe dörde katlanabilen eylem. bu eylem olmasa ne yapardım ben diye düşünmedim değil.
elin kolun bağlı mal mal evde oturuş şekli.
işyerinde görev icabı otururken duyulan his..
küçük harflerle kısa mesaj atarken her zaman sıkıntı veren hal, durum.
sıkıntı anında sanki o zaman dilimi hiç geçmicekmiş gibi gelir yapıcağınız hiçbirşey zevk vermez baya bi nefret edersiniz kendinizden. he bu arada sıkıldığınızı kısamesajla birine söylerken eğer türkçe karakterleri kullanmıyorsanız yanlış anlaşılmalara yol açabilcek bir durum doğurabilir.
tatmin olamamak, hep yeni bişeyler aramak kaynak bulamayınca da kendini koyvermek hepten boşlamak.
an itibariyle yaşadığım durum.
(bkz: of) (bkz: pöf)
boş boş monitöre bakmaktır. kimseyle konuşmak istememen, en sevdiğin şarkının o an sana hiç bir tad vermemesi...

aslında bazen iyi sayılabilecek bir durumdur be.
düşünmeye sevkeder sıkılmak.
düşünürken de zaman akıp gitmez mi su gibi...

eğer düşünecek bir şeyiniz de yoksa işte o zaman durum vahim be abi.
sınıfındaki hani o cilveli kız?
gelecek için bi kaç plan?
yakındaki arkadaşının doğum günü?

hiç biri mi yok?

sana vereyim o zaman sıkıntının çaresini. düşün dostum düşün... neden yalnızım diye düşün, ben nasıl adam olurum diye düşün. sıkılma.
birkaç günden beri içinde bulunduğum hal-i pürmelal. yaz okulundaki belirsizlik yüzünden tıkılıp kaldım eve. ne bir atraksiyonda bulunabiliyorum, ne çalışabiliyorum ne de tatile gidebiliyorum. olmaz olsun böyle okul, psikolojim bozuldu.
güncel Önemli Başlıklar