bugün

yarıda kalınca hacıya gideceksin de denir..
damacanadan tulumbayla su çekerken tam sürahinin ağzına geldiğinde suyun kesilmesi, aynı iç huzuru verir insana kardeşim.
insan mutlu olur, o an ne para ne pul düsünmez, o sürayiyi kaldirdiginda acaba bardagi dolduracak kadar suyum varmidir düsüncesi bambaska bir dünyaya iter insani. cok kisa bir zaman dilimidir ayrica.
(bkz: tesadüfün böylesi)
(bkz: oha)
(bkz: inanmıyorum anne bardak tam doldu)
hayattan zevk alınası anlardan biridir. nedendir bilmiyorum ama ben bu durumda suyu içmeden önce, başta kendime, sonra suya, sonra sürahiye ve elbette bardağa teşekkür ediyor, bu törenin ardından suyu içiyorum.
(bkz: emeğe saygı)
mükemmel bir tesadüftür. zira o sürahiyi tekrar doldurmak işkence gelir insana.
içinde kalanın son su olması , dibinde pisliklerin veya yosunların yüzüyor olması gerçekten yıkıcı olur.
(bkz: hayatın anlamı)
bereket kelimesinin anlamlanmasıdır. ilk bakışta deyim gibi görünen söz öbeğidir. az gibi görünen şeylerin yeterli olması, her şeyin göründüğü gibi olmaması gibi anlamlara gelebilir.
genelde sürahiyi kafaya dikmekle sonuçlansa da doğru sayılabilecek bir tespittir.
bu bi' su olabilir, bi' limonata olabilir, bi' viski olabilir.. (bkz: sürahi ile viski içmek !)

öyle bi' denk gelmiştir ki bardak dudak payı kalacak şekilde tam olarak dolmuştur. işte bu mutluluktur benim nezih dostum, bu iç huzurdur..
güncel Önemli Başlıklar