bugün

onerilmeyen eylemdir. akli olan yapmaz. sonunda deli bile olur insan.

edit: (bkz: basligin basa kalmasi)
olası durum. söyle ki ezik yurdum genci kendini sanal ortama vurur kendi ezikliğinde loser birisine elbet ki denk gelir. erkek loser ile kadın loser bir şekilde birbirlerini fark ederler ve de kıvılcım çakıverir. iş bu olayda örnekler istisnadır. her sözlük yazarı ezik değildir ve de her sözlük yazarının amacı sözlükten insan kaldırmak hiç değildir.
(bkz: başlık ararken aşk bulmak)
buraya sadece bu iş için gelen insanları görünce, tiksiniyorum. kınıyorum onları,. ayıp ediyorlar. ama haklılar da bir yandan. ulan adamlar bir de buraya olta atmış ne var? onnda sevdiceği olsun, sarılsın gözlerine baksın öpsün elini tutsun uyanıyorum...sonra geliyorum kendime tekrar tiksiniyorum bu tiplerden...*
aslinda çok çok basit ve kolay olabilen eylem. ancak niyete baglı. ben biliyorum erkek arkadaslarimizin buyuk cogunlugunun sozlukten kız kaldırmak sevdasında oldugunu. ne lan yalan mi ? bakıyoruz ki herkes seks tanrisi, herkes eşsiz karizmatik, herkes bir tom, bir brad. tavsıye edıyor muyum ? etmiyorum. çıkın dişarda aratın kısmetinizi, sözlükten, sanaldan sevgili, seks arkadasi edinilmez.

bir rivayete gore; ekşi sozlukten bir erkek yazar, sozlukte tanıstıgı bır kız ile tanısıp sevısmeye karar verir. bulusup kızın evıne gıderler. bahtsiz erkek yazar kizin abisinden bir kamyon sopa yer ve 1 hafta komada kalir... rivayet tabi bunlar. ama zaman kötü, başiniza her şey gelebilir. aramayın buralarda oyle seyler.

bir de kiz peşinde koşanlar maymun olanlar var. hiç bir sonuca ulasamayacaksiniz arkadaşlar. bu işi bir bilene sorun.
arkadaş neyse de sevgili bulmak hayaldir. zaten bulsa sanaldan bulduğun insandan ne halt çıkar ki?
edit : verilen eksilere bakılırsa millet niyeti bozmuş * *
edit2: elalem sözlüğe sevgili yapmak için takılıyormuş sanırım. valla entarimi eksileyen eksileyene. *
(bkz: biri bana versin o da sensin)
- ne güzel oldu demi, birbirimizi anlayabiliriz artık.
+ evet valla, başlıkları beraber düşünüp açarız.
- hı hı çok güzel olur.
+ bence de.
- ya fotonu koysana artık şuraya.
+ ne foto mu? koyulmaz ki
- ayarlar butonuna tıkla, resmimden koy.
+ tamam bekle bakalım.
+ koydum canım.
- tamam ben silik oldum.
+ efendim..!!!

devam etseydi güzel olurdu belki.
(bkz: kızlıklarını bulunmaz hint kumaşı sananlar)
(bkz: başlığa sevgili yazıp getire basmak)
kimilerinin bokunu çıkarttığı durumdur.
(bkz: sözlük bana karı bul lan allahsız)
(bkz: sözlüğün çöpçatan sitesine dönmesi)
(bkz: online sevgili)
heryerden denedim tv ye msj atıp foto koymakta buna dahil olmadı birde burdan deneyim içimde kalmasın diyenlerin başvurduğu insanoğlunun son örneklerindendir.
sözlükten sevgili bulmak; acizliktir...
sözlükten arkadaş bulmak; dangalaklıktır...
sözlükten güncel olaylar üzerine yazılmış eleştiriler okumak; kolaycılıktır...
sözlükte yazıp sonra ünlü olmak, medyada çalışmak; popülistliktir...

bizim millet gariptir; herkes national geographic channel izler, ntv izler ama nedense en çok izlenen programlara baktığımızda ab grubunda bile ilk onda hep dizileri, maçları görürüz. sözlükten veya daha genel anlamda internetten sevgili bulmayı da kimse onaylamaz ama neredeyse herkesin öyle ya da böyle bir sanal aşk hikayesi vardır. 'burayı çöpçatan sitesine çevirenlere benim lafım' diyenlere saygım var, söz konusu amaçla kullanılmasına ben de karşıyım. lakin aşk bu yahu, ne zaman nereden geleceği belli mi olur ay balam? sözlükte adriana lima/ brad pitt yazar olsa da sana ' çıkalım' dese hayır diyecen sanki çakaaallll...

karşı cinsten biriyle hayatın herhangi bir yerinde, hiç ummadığınız bir anda karşılaşırsınız sonra da bir şimşek çakıverir. beklentiniz yoktur ama aşk kapıyı çalmışsa içeri buyur etmeyecek değilsiniz ya canım! sözlük/internet aşklarına bu açıdan bakarsak tepkimiz biraz daha olumlu ve de ılımlı olacaktır kanısındayım. burada yeşeren ilişkilerin çoğunun kısa sürede bitmesi sözlüğün suçu değildir. nasıl ki sscb yıkıldı diye sosyalizmi 'kaka' ilan edemiyorsak, aşkı/ilişkiyi nasıl yaşayacağını bilmeyen insanlar yüzünden de içinde bulunduğumuz ortamı yargılayamayız.
üniversitedeyken her cuma gecesi okulun partisi olurdu discoda. oraya tek giren çift, çift giren tek çıkardı (öyle derdik, abartılı tabii). partide başlayan ilişkinin yürüdüğünü görmedim. ben de yürütemedim mesela... ne yapalım şimdi, bir çizik de disco/barların üzerine çekelim. tatilde başlayan aşklar da yaz aşkından öteye geçemiyor, bunu da siktir et. konserlerde falan tanışılan kişiyle de töbe olmaz! e hayatım elimizde ne kalacak onu çiz bunu çiz? gidip de bienal mi kovalayalım hayatımızın aşkıyla tanışmak için? film festivallerinin müdavimi mi olalım? sağlam ilişki nerede satılıyor?...

can dündar bir belgeselinde çağımızın aşklarını eleştirmiş, eskiye olan özlemini belirtirken sanal ilişkilere de bok atmıştı. hee ya, misal 16. yüzyılda anadolu'daki herkes kerem ile aslı, avrupadakiler de romeo ve juliet gibiydi. yılan hiç yoktu, puşt yoktu, yavşak yoktu. herkes babalar gibi aşkına sadıktı, gözü başkasını görmezdi. ama şimdi öyle mi anasını satayım? aynı anda sekiz hatuna yazılıyorum ben. bizim bütün arkadaşlar da öyle zaten. geçen bir zirve yaptık, gelen kızların hepsi hem benle hem de diğer yirmiiki arkadaşla çıkıyordu. yarin yanağını sırayla paylaşıyorduk. biz böyle çürümüş, kokuşmuş ilişkilerimiz içinde boğulurken 'reel'de tanışan çiftler bize tükürüyorlardı. onlar hala ferhat ile şirin, hem de hepsi...

'ben sevgilimi yanımda isterim, msn üstünden telefondan falan olmaz. dokunmalıyım, öpmeliyim' diyenlere de şunu söylerim ancak; canlarım siz ona aşk mı diyorsunuz? sevgi dediğin aşk dediğin şey hiç bir kalıba girmez, bedeni yoktur, boyunuzu aşar. aşk dediğin bunların çok ötesindedir. öpeyim, sarılayım, okşayayım, emeyim derdindeysen senin olayın fiziksel be cankuş. önce maddeyi geç, manayı bul ondan sonra ilk sola sap, yüzelli metre ilerlediğin zaman karşında o'nu göreceksin.

karşımızdaki insanı içselleştiremiyoruz diye suçu tanışma mekanına atmak, her hatamızda kadere sığınmak gibidir. yahu ben aslında sözlükten sevgili bulanları eleştirecektim ama ıssız adam izledim, duygusala bağladım. aslında feci kılım bu sanal aşklara. neyse, arada olur öyle...
garip, anlamsız, saçma, gereksiz, olabiliritesi düşük olaylardır.
iki yazar birbirini tanımıştır hoşlanmıştır bu kimseyi ilgilendirmez diye düşünür magomat.
ayıptır günahtır hatta yazıktır.
yapanlar kınanmalı, eksilenmeli, zirvelerden ve her türlü arkadaşlık ortamlarından dışlanmalıdır.
ne de olsa onlar birbirine yetecektir.
*
erkeği kadın karşısında, 'bir kap, içinde ateşin üstüde oturtulmuş su gibi buharlaşan' şey iki cinsin arasındaki sevgi.
(bkz: sözlük hayırlara vesile olsun)
sözlük değil genel olarak internet ortamı buna vesile olabilir. olay sevgili olmak ise evet saçmadır, anlamsızdır, gerzekliktir, ve sağlıksızdır. ama ilk oradan buradan iletişim kurup daha sonra sanal olmayan bir ortamda görüşülmeye başlanıyorsa normal bir durumdur.

anlamsız olanı için (bkz: msn aşkları)
sözlükten hatun kaldırmak'ın romantik ve yumuşak versiyonu. sert olan idealdir.
çok yadırganmaması gereken ancak onca sosyal ortam varken gidip buradan sevgili aranıyorsa yine de bir sorgulanması gereken durumdur.
kafede otururken; fikirlerinden, hayata bakış açılarından bi haber olduğumuz insanlara karşı derin aşk muhabbetlerinin tohumlarını ektiğimizi düşündüğümüzde pekte yadırganacak bir durum değildir. sözlükte en azından bir çok konu hakkında görüşlerini ifade etmiş bir insana karşı birşeyler hissedilir, ayrıca sırf sevgili bulmak için sözlüğe gelmiş yazarların sayısının bir elin parmağını geçeceğini düşünmüyorum. aramak yanlış ama doğru insanla karşılaşılınca sırf etik değil diye kıç dönmekte ahmaklıktır.
(bkz: sevgilide sözlüğü bulmk) gibi bi şey.

sonuç: ikisi de eğlenceli oluyor.