bugün

bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
sen say ki
ben hiç ağlamadım
hiç ateşe tutmadım yüreğimi
geceleri, koynuma almadım ihaneti
ve say ki
bütün şiirler gözlerini
bütün şarkılar saçlarını söylemedi
hele nihavent
hele buselik hiç geçmedi fikrimden
ve hiç gitmedi
bir topak kan gibi adın
içimin nehirlerinden
evet yangın
evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
evet kaybetmenin o zehirli buğusu
evet nisyan
evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
bu sevda biraz nadan
biraz da hıçkırık tadı
pencere önü menekşelerinde her akşam
dağlar sonra oynadı yerinden
ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
sen say ki
yerin dibine geçti
geçmeyesi sevdam
ve ben seni sevdiğim zaman
bu şehre yağmurlar yağdı
yani ben seni sevdiğim zaman
ayrılık kurşun kadar ağır
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
yine de bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç .
yürüyorsan yalnız ve tek başına bu sokaklarda
ya sanatçı olmalısın ya felsefeci ya tarihçi.
arıyorsan birşeyi veya birini
umudunu kaybetmek üzere iken yağmur başlıyorsa
kadıköyün denize bakan sokaklarındasın.
yak bir sigara ve şarkını mırıldan.
kaybederken gecenin karanlığında kendimi
derdimi tütüne sardım,yaktım
zannediyor musunuz reis kaybeder seçimi
şimdi bittin fetöcü, anana çaktım.
Gece güzel
Yıldızlar güzel
Sen güzelsin
Sen ay gibisin
ay en güzelidir gecenin
ve sen her gece güzelsin

kiraz zamanlarında
kiraz gibisin
kışın portakal
sonbaharda ayva
Yazın buğday başağı
ve sen her mevsim güzelsin

su güzel
Irmakta da güzel
Yağmurda da güzel
Denizde de güzel
Çeşmede de güzel
ve sen su gibi güzelsin

şiir yazsam şiir güzel
hikaye yazsam hikaye
şarkı söylesem ne güzel söylerim
ıslık çalsam ıslığım güzel
Baksam böyle güzel bakarım
Ağlasam güzel
gülsem güzel gülerim
seninle neyi ansam güzel
Ne yapsam güzel

sonra ellerin güzel
ellerin ne güzel
sahi ellerin ne güzel
ellerin sahi...
ellerin gece gibi
Mevsimler gibi
Su gibi
Şiir gibi
güzel.
Özler durur arsız yüreğim
Sebebi yalnızlık değil.
Güneşli gökyüzünde yarım Bulutun
Şimşek çakması gibi
Ruhumda ışıyıveriyorsun,
Elimde değil.
(Thelma)
Bu zamana kadar yazılmamış mektuplarımı sana adamak istedim
Onca zaman gece yatağımıza yatıp aynı yıldıza bakıp iç çekmişliğimiz vardır.
Ahmed Arif’in dediği gibi canım benim bilir misin? diye başlasam.
Yok yok bilemezsin ki içimden canımın çıkıp sana koştuğunu.
Sensizken yaşadığım özlemi tarif edecek biz sözüm yok lügatta
Yine kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir yerdeyim.
Dokunmadan, görmeden, sadece yıldızlara bakarak sevdim seni,
Her gece bana göz kırpışlarındı halet-i ruhiyemi okşayan.
Ahmed Arif’in dediği gibi adamım;
Aşık olmak kırmamak, üzmemek belki de zamanı geldiğinde kaybetmektir.
Haberin olmadan seviyorum seni.
Bağırıp çağırmadan, yırtınmadan, usulca..
Belki bilsen seni ne çok sevdiğimi, sevemezdim seni özgürce.
O kadar özgürüm ki yokluğunda çekip alıyorum elimi her uzattığımda…
Ve gözlerin gece bakışlı adam...
Gözlerim gözlerinle buluştuğunda, utangaçlığından sığınacak liman arıyor.
Ben hep yazarım böyle…
Sana, sensizliğime, belki de hiç kesişmeyecek kaderimize.
Ahmet Arif’in dediği gibi adamım;
Kendine iyi bak, bir daha hiç bir ana doğuramaz seni…
görsel

büyük arayış sürüyor.
Yazma yazma elim
Bunlar değil benim düşüncelerim!
Bu tanrı severlik, bu itiraf, bu gözyaşı!
Sen ki bugün beni terk ettin
O yüzden kesilmeyi hak ettin.

Dinsiz şiir. Nacizane. Dönmeyeceklere.
Ellerimle söndürüp söksem güneşle ayı yerinden,
Safağım sen olsan mehtabım sen.
Kandil diye uzatsam semaya
Sabah akşam gözlerini
Acep kızar mı tanrı bana
Arştan yere indirdim diye cennetini.
görsel
Mevsimlerden ben kışım, sense yaz.
Bir başka bahara kaldı kavuşmamız.
Bahar bitti yaz bitti,
mevsimler geldi geçti,
Biz asla kavuşamayız.
ne sana söyleyecek sözüm var,
-gözlerin ki bir uçurum-
ne de o uçurumdan düşmeye gücüm...
ıssız bir şehrin arka sokakları ruhun
dolaşmak cesaret ister
bir dehlize düşürecekmişcesine,
bakışların beni çeker...

keşke bir şarkılık daha kalsan
ve ben bir buz olsam kadehinde
yudumlarken sen
dudaklarına dokunsan
eriyi veririm o an
olsun öpmüş olurum dudaklarından

-dumansız ateşsin sen-
nasılda yakıyorsun öyle
hiç farkettirmeden...
Şiir yazamam ben.
Yazarsam
içimi
Dökerim anca
Alıştığınız
Formlardan
Aykırı
Biraz.
Şiir yazmam ben.
Yeltensem
içim
Kusar.
Şiire
Edepsizlik sanki bu
Yazsam
Edepsizce yazarım.
Bitince
Şiir kusar.
düşmeye doyamadığım,
dipsiz kuyumsun.
sen benim en sevdiğim,
ejder suyumsun.
Kendi şiirim kendi sesim.

https://vocaroo.com/i/s1MRZXn4pkQh
(bkz: #30408685
şöyle bir şey yazmıştım eylül ayında.
şimdi yayınladım. *

http://azbirazsiir.blogsp...irim-yalnz-basma.html?m=1
doğarken öldü insan ,
bilinmezler gemisine adımını attığında.
yaşarken doğar insan,
yaşamak için bir neden bulduğunda.
geçmişin kokusu siner üstüne,
gezerken kimse anlayamaz.
geleceğe çakılı kalır aklı
kaçırdığı an'ı anlayamaz.
sevgiyi asla öğrenemez,
eli sopalı öğretmen ile
nefreti yüzünden okunur,
tanışırken ihanet selinde.
o halde demek lazım ki
ölmek için doğdu insan.
insanın midesini bulandıran cinsten şiirlerdir.

Sanki ekşi yazarı şunlara bakale.. Pü.
Eksildim biraz
Evden, insanlardan hatta hayattan
Bir kapı anlıyor eksildiğimi
Her gün sesizce muhabbet ederken anlıyor eksildiğimi
Tüm benliğim beni ben yapan
Benliğim eksiliyor
Sokak lambası gibi yerimde sayıyorum
Açık yarayı ellediğin zamanki gibi acıyor eksildiğim
taraflarım
Kapı sesizce eksildiğimi izliyor
Her gün biraz daha düşüyor
Düştükçe halı altına itilen tozlar gibi
Saklıyorum herkesten
bak yine sensizim her zamanki gibi
şarkılarla hatırlıyorum seni
aya bakınca,gökyüzüne bakınca
çünkü tüm güzellikler onda saklı
sende o güzelliklerde saklısın
ve bende sende saklıyım

şarkımız olsun ikimizin ama sen seç
sen seçki hiç bıkmadan dinleyelim
sen seçki birbirimizi unutmayalım
sen seçki birbirimizin olalım
sen seçki çalan müzik gibi eşsiz yaşayalım

özgürüm işte sokaklar kadar
karanlık ve bulutsuz
soğuk ve ürkütücü
sen ve ben gibi
biz gibi özgürüm artık
bu sokaklarda koşalım seninle
herkes uykusunda uyurken
en uzaklara kimsesiz yerlere gidelim
tüm yıldızlar bizi seyretsin
ama elimi sakın bırakma
çünkü sen geceden ne kadar kaçsan
gece seni asla bırakmaz

seni çok seviyorum..♡
3 tane yazdım hangisi hoşunuza giderse:)
Sen ki göğümde, dokunamadığım mavim;
Sen de görüyor musun mehtabın denize seni çizdiğini?
Yakamozların yalnızca seni anlattığını biliyor musun?

Sen de duyuyor musun benim gibi,
Her satırı sana adanmış yağmurun tınısını?
Her damlası sen dolu yağmur damlalarının,
Ölüme süzülüşlerini izliyor musun?

Sen de saçların gibi göğe serilmiş bulutlara bakıp,
Gökyüzünden gözlerini diliyor musun?

Her nefesimde ciğerime dolan sen;
Daha gözlerinin rengini bile bilmiyorum,
Hislerimin yetimliğini hayal edebiliyor musun?
bilgisayarın ücra köşelerindeki klasörlerde bulunan şiirlerdir; tebessüm ettirir.

Boğuk sabahlarda söylenen şarkılara merhaba
Üşüyen ellerine merhaba
Abeslik fışkıran özlemlere
Perdemden süzülen güneşe
Kirpiklerinin kusursuzluğuna merhaba
Göz bebeklerindeki şefkate
Seninle geçecek olan sayısız geceye
Rüzgarlı gecelerin heybetine
Gamzelerine anlam yüklemelerine merhaba
Mutluyken verdiğin tepkilere
Anaçlık hikayelerine
Kıskanç sahiplenmelerine merhaba
Belki sonsuz bir geleceğe
Bazen yaş dolu gözlere
Senden gelecek her şeye merhaba
Sen 'sana da' diyene kadar, sana da merhaba..

2013, istanbul.
Bin yıl biriktirdim geçmişten,
Bugün öldüm.
Geçmez dediğim geçmişlerim,
Gelmez dediğim yarınlarım öldü.

Bin yıl biriktirdim geçmişten,
Geçmiş oldum.
Geçmez dedikleri geçmişlerin,
Gelmez dedikleri yarınlarında vücudum.
istemezdim böyle olsun,
Yağmurum dinsin istemezdim,
Yorgun göl akşamlarında gezerken,
Hayalini sularda görmek,
istemezdim,
Bakmıştım saatim kaç diye,
Geceden sonra iki ye beş var,
Ne işim vardı o göl kıyısında,
Yine beni kandırmış,
Gelmemiştin,
Hava soğuk aylardan şubattı,
üstümde ne bir ceket ne bir manto,
Sadece bir beyaz gömlek,
üşüyordum,
yine beklettin beni ama yine sen,
Gelmedin,
istemezdim böyle olsun,
Tek arkadaşım olan bulutlar da beni,
O göl kenarında yalnız bıraktı,
Sen yine gelmedin,
Üstelik yağmur da yağmadı,
Sessiz sakin şekilde döndüm evime,
Sen yine gelmedin..