bugün

Hayatta, olan şeyler için kendime kızmak istiyorum açıkçası. Sen böyle yaptın, sen buna devam etmedin. 1 ay bilemedin 3 ay ara vericeksin dediğin şeylere ara vereli 4 yıl oldu. sen bunu hak ettin. Üstüne aslında yapmaman gerektiğini bildiğin şeyleri yaptın dicem ama diyemiyorum. Yani gerçekten geçmişimi puzzle larsam ben nasıl kendime kızabilirim ki? Gerçekten tam tamına aşağı yukarı 2 sene boyunca "ben ne yapmalıyım ki?" diye onu düşündüm. Vardığım sonuç ise en temelinde 0. Niye böyle düşündüm? Hayatıma dahil olmuş boktan sorunlar var. Ve bu sorunların geçtiğine, geçeceğine dair ise bana verilen teminat yok. Benim hayatım zaten sklmiş. Ee peki ben hayatıma "normal" bir şekilde devam ediceksem benden sonrası ne olacak? Bir şekilde kaçmak gitmek bu sorunu çözer mi? Tamam ikinciyi çözer. Ee peki birinci? Peki ikinci sorun ne diye var? ikinci sorun ne diye var oldu? ikinci sorunu kim var edip onayladı? Bu kimin sorumluluğunda yapılmış bir olaydı? Aslında ikinci sorunun var olmasının tek bir sebebi vardı. Gerçekten hayatıma dahil olmuş o kadar büyük bir skş var ki ortada buna dahil olmuş olacak herkesin 7 ceddinin soyu kurusun.
Yazlığa geldik, annem dolaplarımızdakiler dahil bulduğu her şeyi makineye doldurdu.. bildiğin, tshirt’süz montla oturduğum ve konu komşu geldiği için babam, bir yerlerden yeni ve haki renkli bir tshirt buldu. Üzerinde tcg falan filan yazıyor. Geminin bağlı bulunduğu filo veya birlik, neyse artık, komutanı annemin arkadaşının damadı olan amiral, diye düşünüyorum.. başka denizci yok etrafımızda.. hatıra olarak sanıyorum, o getirmiş..

Tshirt’ün yakası sıfırın sıfırı, boynuma öyle bir oturdu ki, sanıyorum ufak bir anevrizma falan mı yapacak nedir, kendimi boğazlanmış gibi hissediyorum..
bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak, ölmedim beni leylâk
büklümlerinin içten ve dışardan
sarmaladığı günlerde
bir zamandı
heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
Her şeye öfkelenmek ama bir şey yapmamak saçma gelebilir, saçma zaten.

Ama öfkeleniyorum en basit şeylere bile.
Keşke biri bana fal baksa ya.
https://www.baklavacimehm...1Y6QOmEAEYASAAEgJrjfD_BwE

inşallah canın çekmiştir.
Erzurumlu Emrah benim yerime söylemiştir bazı şeyleri...

Gönül gurbet ele çıkma
Ya gelinir ya gelinmez
Her dilbere meyil verme
Ya sevilir ya sevilmez.

Yöğrüktür bizim atımız
Yardan atlattı zatımız
Gurbet ilde kıymatımız
Ya bilinir ya bilinmez.

Bahçemizde nar ağacı
Kimi tatlı kimi acı
Gönüldeki dert ilacı
Ya bulunur ya bulunmaz.

Deryalarda olur bahri
Doldur ver içem zehri
Sunam gurbet elin kahrı
Ya çekilir ya çekilmez.

Emrah der ki düştüm dile
Bülbül figan eder güle
Güzel sevmek bir sarp kale
Ya alınır ya alınmaz.
Sana gelebilecek yerde değilim artık sanırım. Ama senden vazgeçebilecek yerde hiç mi hiç değilim. Insanlardan gelen tüm iyi dileklere nefret doluyum, sırf içinde seni geçirmedikleri için, tamamen anlamsız kelimeler bütünü çünkü içinde sen geçmiyorsan.

Ne bir adım geri, ne de bir adım ileri gidebiliyorum. Bu sıkışmışlık hissi nefesimi daraltıyor sıkça. Her şey o kadar anlamını kaybetmiş, o kadar savruk ki.

Ama en kötüsü de ne biliyor musun, hiç hafiflemiyor acı. Daha da büyüyor, beni yok edene kadar da geçmeyecek gibi, hissediyorum.

Çok garip bir şey, derdin de dermanın da aynı. Ama ne derdinden vazgeçebilirsin, ne dermanına kavuşabilirsin şu saatten sonra.
Neyi değiştirirdi hiçbir fikrim yok ama sana sarılıp saatlerce ağlama isteği içerisindeyim birkaç gündür. Çok garip değil mi?

Haklı, haksız, suçlu, suçsuz aramıyorum. Oraları geçeli çok oldu. Çok da mühim değil zaten ama senin tarafında durum pek öyle değil gibi hissediyorum, daha da büyüyor acım.

Esasen, ben bu hayat denen şeye de inanılmaz kırgın ve nefret doluyum.
Senin yerin benim yanım, benim yerim senin yanın olmalıydı.
Olmadı. Kabullenemiyorum, kabullenmek istemiyorum.

Bir tek duam var şu sıralar, ne olduğunu kimseye söyleyemediğim. Belki korkunç ve hastalıklı bir dua ama tek huzurum o olacakmış hissi var içimde.

Gücümün iyice tükendiğini hissediyorum son zamanlarda.
Bu böyle nereye kadar sürer, daha da mühimi ben nereye kadar dayanabilirim, hiçbir fikrim yok.

https://youtu.be/fEdZGZpAZZk?si=bzF8-ZfRAJMPk5pG
Üstteki yazar gibi seven herkes kaybediyor. Okuyunca kendimi gördüm.
Şöyle bir düşünüyorum; ne kimse kötü olsun istedim, ne birine küstüm.
Elbette Bazı durumlarda kötü niyetinden emin olduğum insanlarla arama yüksek duvarlar ördüm, kendimi savunmak adına kırdım geçirdim.

Ama asla kötülüklerini istemedim.
Peki bu bana ne kazandırdı? Vicdanımın rahat etmesi dışında hiçbir şey.

Yine de herkes iyi olsun.
Herkes benim için bunu istemeyecek biliyor olsam da.