bugün

sözlük yazarlarının bazı olayları sürekli yaşamaktan bıktığı durumlardır.

biriyle yemek yediğimde sıra hesap ödemeye geldiğinde hesabı kimin ödeyeceği karmaşası beni fazlasıyla geriyor. bu hemcinsler arasında pek olmuyor da karşı cins olduğu zaman probleme dönüşüyor. erkek hemen ödemeye yelteniyor. kadın napacağını şaşırıyor. kadın ödeyeceğim dese 'hayır olmaz' denilecek er kişi tarafından. diğer türlüsü zaten ayrı bir karmaşa. yediklerim burnumdan geliyor yeminederim. bu ne stres! erkek sesini çıkarmayacak kadın da ödeyecek kendi hesabını. ya da ilkini erkek ödeyecek, ikinci buluşmadakini de kadın. çok mu zor? evet çok zor bu. olmuyor.

artık dışarda yemek içmek fikri beni bunaltır hale geldi. ya parkta oturacaksın ya da evde ağırlayacaksın misafiri. en güzeli.
sevişmek için oynaşmaya başlarken kızın ben hastayım demesi. ( aybaşı mıdır yılbaşı mıdır ne sikimse o hastalık işte)
sabah yüzlerce suretle karşılaşmak ve o suretlerin hiç birinin bana gülümsememesi.
cep telefonumun özel hayatıma müdahale etmesi.
alışveriş için bir mağazaya girdiğinizde başınızda dikilen görevliler, yetmezmiş gibi kabinde giyinirken taciz eden teyzeler.

yarım saate bir geçen dolmuşa kıl payı yetişememek.

haftalardır çalıştığınız dersin saat 11 deki sınavını saat 13 de sanmanız.

her türlü yanlış anlaşılma.
(bkz: durum buğdayı)
ismini hatırlayamadığın bir tanıdıkla karşılaşmak.
Annenizin gelip bi tanidiğinin kocasinin sinava hiç çalişmadıği halde kolay geçmiş oldugunu size söylemesi. Evet bu durumu hiç sevmediğimi az önce farkettim.
yeni uyandığımda bana soru sorulması.
muhabbet ortamında birinin telefon ile ilgilenmesi. lanet dünyada şu kıçım kadar ekrana takılıp kalmayın diye onlarca arkadaşıma laf söyledim yine aynılar ya.
(bkz: istanbul sıcağı)
havuza girecekken havuzda kimsenin olmaması.
sözlükte çaylak olarak takılmak ve her girilen entryden sonra 40 karakterden az giremezsiniz uyarısı.
eve sevmediğim kişilerden misafir gelmesi.
esprinin kralını yapmama rağmen boktan bir espri gibi tavır takınan insanları sevmiyorum. gülsenize pesemenkler. sizin için beynimi yoruyorum ben.
yanlış anlaşılmak takmamak en iyisi insanın doğasında var istemesede üzülebilir .
akbilden dı dı dıt, dı dı dıt sesinin gelmesi ve birinden akbil istemek zorunda kalmak.
Eeg testi için sürekli hastaneye gitmek ve hastane kokusunu almak.
Herhangibir yere yetişme telaşı.
baskı altında olmak. yapmayın bana şunu yav.
sınav esnasında etrafımda umarsızca yürüyen hoca.
ciddiye alınmamak. senin iş ne güzel yeaaa deyip bir halt yemeden orada oturdugumu akşamları da istedigim yere eğlenmeye beleş gittigimi sanmazlar mı... efendice o göründüğü gibi değil desem de inandırana aşk olsun! her gün 15 günlük yayım, ajans taraması, çeviri meseleleri ve gündem hazırlamak zor değil. sayfa düzeltmeleri, fotoğrafla ılgili sorunlar, gecenin vakti gittigin yeri ertesi gün yazısı ve fotoğrafını teslim etme. fark yaratmadikca fırça yemeniz de olası. üstelik her konuda bilgi sahibi olmalisin aniden tokatlanabilirsin. 1 saat arayla 3 yere gitmece ışınlanma icat edilmedikçe zor. üstelik konsere bile iş gözüyle bakınca eğlence bunun neresinde... peki taşrayla mevzularimiz ne olacak... şaka şaka dur konsere beleş bilet ayarlayaym ben.
1.50 ghz işlemci hızıyla minecraft oynamaya çalışmak.
biri server kursa da takılsak.
günlerdir evden çıkmamak.*
artık kazanlar dolusu çay , kahve içsemde saat 2'ye vurunca otomatik olarak kapanıyor sistemim..
güncel Önemli Başlıklar