bugün

Sıkıntıdan delirebilirim bu aralar.
bugün bir daha gördüm ki para insana verilmeyen herşey için onları elde etmenin tek yolu,allah öncelikle hepimize sağlık ,afiyet versin ama para da çok çok önemli.
küçük şeylerden mutlu olabiliyorum ama aynı zamanda yine küçük şeyler beni üzmeye, kırmaya yetebiliyor. tam bir dengesizim çok mutlu uyanmışken hiçbir olay yaşanmadan birden içimi hüzün kaplayabiliyor. hayatımda yanlış giden birşeyler var ve ben bir türlü mutlu olamıyorum. üstelik bu durumdan da mutsuzum çünkü dünyada gerçekten acı çeken insanlar varken nasıl bu kadar dertsiz olup da bu kadar kendimi üzebildiğimi anlamıyorum. birçok şey istiyorum hatta o kadar çok şey istiyorum ki bu yüzden hiçbirini tam anlamıyla iyi gerçekleştiremiyorum. uzun bir süre hayallerimi gerçekleştirme adına hırsımı da kaybetmiştim. daha şu sıralar bazı şeyler dank etti kafama. acıyı bastırma konusunda da üstüme yok. sanki bir daha o duygular yüz üstüne çıkmayacakmış gibi onları bastırıyorum. yakın bir zamana kadar bir yılı aşkın süredir ağlamamıştım bile. kendimi bırakmaya karar verdiğim günden beri de ağlamadığım gün olmadı. bastırdığım, içime attığım her şeyi dışarı atmaya çalışıyorum ağlayarak. ama onları sadece ağlayarak atabilirim içimden zaten yoksa gidip kimseye kinimi kusamam. kimseye kinim de yok aslında. sadece kanatlarımın kırık olduğunu hissediyorum. en azından artık hissedebiliyorum. hiçbir şey yokmuş gibi geçen bir yıldan sonra bazı şeyleri düzeltmeye içimde istek bulabiliyorum. evet tam olarak ne istediğimi, hayatın anlamını, kim olduğumu, kim olmam gerektiğini bilmiyorum sözlük ama yine de içimde bir umudun olduğunu hissedebiliyorum.
beklenenler genellikle vazgeçilence gelirler. Onun için kimseyi bekleyerek zaman kaybetmeyin.
Nefret ettiğin kişiyi özlemek diye bir şey var bilirmisin sözlük?
eski sevgilimle dinlediğim duygusal slow şarkıların remix lerini dinleyerek cozurtuyorum.

favorim bu

https://www.youtube.com/watch?v=uO7kCUjUaUE
degmeyecek insanlara haketmedigi degerleri vermeyin. gozunuzde buyutup de hayatınızın orta yerine koymayin. sizi umursamayan, onemsemeyen insanlari siktir edip, hayatinizdan cikarin. sever gibi gorunup aslinda sevmeyenleri bos verin, size deger verecek, elinize cop batsa umursayacak adamları sevin, gerisi ömrünüzü de sizi tüketir...
4 eylül 2015 onunla yaptığım en güzel konuşmanın yapıldığı tarih.
Uzun zamandır ilk kez gülüyor yüzüm. Bana bir şeyler anlatmasından çok mutlu oluyorum. Yeter ki anlatsın, her şeyi dinlerim.

Edit: artık değil.
benden adam olmaz.
çabuk sıkılıyorum. gel-geç akıllıyım. ölçüp tartmadan insan silebiliyorum. birde insanlara içten içe bilenip, sonra birden patlayabiliyorum. kısacası kafa gidik..*
annemle jelibon hastasıyız. 1 kilo alıp karşılıklı muhabbet ederken tüketiyoruz. çok da mutluyuz. tedaviye de yanıt vermicez.
Canım sıkıldığında ya da moralim bozuk olduğunda youtube'daki yorumları okuyup kendime geliyorum..
hayatın neler getireceğini hangimiz bilebiliriz ki...
görsel
Baya baya muslum gurses dinliyorum.
Nickimi tekrar değiştirip eski Nickimi alsam mı diye düşünüyorum şu sıralar.
Akıl ver sözlük..

Yok abi ben kimseyle evlenemem. Amina kodugum yerinde anlasamiyorum isin icine duygu girince. Sikerim görücü usulüyle evlenecem. Kafama takmadigim insanla öyle güzel anlasiyorumki. Ama salaklar mi bana denk geliyor özellikle mi buluyorum bilmiyorum.

Ya sözlük allah aşkına siz bana akil verin. Simdi siktiri cektim ama hala dönebilme şansım var.

1 haftalik flort bitti sayilir artik sevgili gibiyiz. Ayni sehirde yaşıyoruz ama baska yerde tatilde o. Muhtemelen yarın geliyor. Dedimki suan sana yazan sevgilin olmak isteyen face whatsapp yada arama yoluyla ulasan kimse var mi diye. Evet dedi.

Kiz cok güzel, haliyle yazanlari cok ama amina kodugum yerinde 1 haftadir artik astık gibi bişey. Hala nasil arar böyle adamlar?

Daha sevgili degilizki zaten sen varsin diye uzak duruyorum, sevgilim oldugun zamanda cikartacam hepsini hayatımdan dedi.

Ulan sevgili degilizde ne kaldi sanki bir tek 2 3 gun içinde görüşmemiz kaldi. Ki ilk görüşmede sevgilim olacağı cok belli.

Cektim siktiri sözlük.

Ben mi yanlis düşünüyorum, akıl verin sözlük.
Bu gun bir yilan gurdum. Kuyruguntan tutum helikopter pervanesi gibi dondurup yere firlattim.

Felc oldu aninda...
gidiyorum sözlük, belki bir bunalım hali beni buna iten belki de bir şeyleri düzene sokmak için gerekli bir adım. tüm sosyal medya hesaplarımı da siliyor ya da donduruyorum. bir şeyler yoluna girecek mi bilmem ama daha fazla saçmalamaktan kurtulurum umarım. mutlu kalın...
boş dünya için kırgınlığa gerek yok.
Sivri sineklere kan bagislarim.
şehrin entrikasından uzak film gibi bir gündü, bugün.

karadenizin hiç bilmediğim bir köyüne vardık,

navigasyonun bizi yanıltmasından mütevellit sıklıkla yol tarifi rica ettik,

yaşlı bir teyzeme sorduk önce, arabadan inmeden sorduk, nezaketsizdik belki,

yanımıza kadar geldi üşenmeden, cama yaklaşıp, kapıya dokunup, gözlerimin içine bakarak, ileriye doğru gidin asfalttan çıkmayın oğlum,

- dikkatli gidin, allah'ıma emanet olun yavrularım dedi.

teyzem, başörtüsünü düzeltirken, memleketi gibi yeşillenirken duyguları, kalbinin üzerinde karadeniz'in maviliği vardı gördüm.

9-10 kişilik bir bayan grubuna rastladık, yanlış anlama ihtimallerine rağmen sorduk,

ne için arıyorsunuz dediler, öğretmenimiz var dedik, tercih edebileceği okullardan birisi burası, okulu arıyoruz.

- bekar mı? buranın kızları hep mavi gözlüdür, dediler tebessümler eşliğinde. o an hepimiz birlikte gülüyorduk sanırım.

önünde oldukça büyük trabzonspor arması bulunan 90 model ford transit yaklaşırken korna çaldık, durdu adam, yolu tarif ederken her cümle sonunda ince nüanslarıyla yineledi, asfalttan çıkmayın uşaklar! bakın asfalttan çıkmayın, daha çok yolunuz var ama asfalttan çıkmayın! güldük, devam ettik yolumuza.

sırtı dönük bir hanıma seslenmek durumunda kaldık, teyzecim ... nasıl gidebiliriz, döndü yüzünü astı, tarif etti, oldukça gençti, isminin önüne gelen teyze/yaşlı imgesine çatmıştı kaşlarını, dayanamadık köprünün ortasından geri dönüp, yahu ablacığım daha kestirme bir yol var mı dedik, bu kez gülüyordu, daha içten bakıp, gönlünü aldığımız çok belliydi, tebessümler eşliğinde devam ettik.

köy kahvesinin önünde durduk sonra, durumu anlattık,

hep bir ağızdan - hocam hoşgeldiniz dediler yeni öğretmenimize, buyurun çay ikram edelim, bu yol yeni yapıldı, oradan kestirme gidersiniz, buralar çok güzeldir, hiç sorun yaşamazsınız derken yıllardır tanışıyormuş gibi bakarken elimi sıktı, omzumu sıvazladı, orta yaşı devirmiş amcam.

ezcümle,

denizden uzaklaşıp, gökyüzüne yaklaştığımız yerlerde yaşayan insanlarıyla çok daha güzelmiş karadeniz.
Dokuz kez ust uste araliksiz bosaldim. Boydan boya terledim..
"Zamanını seninle geçirmekle ilgilenmeyen biriyle zamanını harcama..." Marquez
insanların tavırları sayesinde maksimum derecede yaşadığım yalnızlığın beni kişilik ve kültürek anlamda çok geliştirdiğini itiraf edebilirim.
insanların tavırları sayesinde maksimum derecede yaşadığım yalnızlığın beni kişilik ve kültürek anlamda çok geliştirdiğini itiraf edebilirim.