bugün

annemin eski komşusunun ismiymiş.

isim uniseks olunca bana da koymuşlar.

bahtımı sikeyim.
sesim çok çıksın diye nida aksine hiç çıkmıyor.
ön adım babaannemin adı .ikinci adım da yine hz muhammedin yakınlarında bulunan birisinin lakabı .iyi hoş bişey yani . güzel seviyorum adımı.
babam sagolsun, esının ısmıne uysun dıye secmıs. oyle uygun kı annemı ya da benı cagırdıgında, hangımızı cagırdıgını anlamadıgımız ve tekrar soylemesı ıcın oralı olmadıgımızdan dolayı ıkı kez tekrar etmek zorunda kaldıgı ıcın sımdı bın pısman.
yıl 1999... soğuk bir şubat günü ...
aile büyüklerimizden biri 'ismi kerem olsun mu' şeklinde bir fikir ortaya atıyor. ve diğerleri itiraz etmiyor. sonra herkes sanki bu büyük olay yaşanmamış gibi tvnin karşısına geçiyor. pek havalı değil ama olsun.
anneden kalma.
annemin isminin tersten okunuşu.
belediye başkanı olan dedemin ismi. ismini ben yaşatıyorum artık.
öz türkçe bir adım var. yarın bir gün bir gavurla iletişimim olursa, türk mü arap mı olduğum belli olsun diye konulmuş.
türkçe olması için sözlükten aranmış.
paşa dedemin adı.
annem bu isimdekilerden hiç çirkin olmuyor diye koymuş te ben onun karnındayken.
ben doğmadan önce dedem zeynep olsun demiş, amcam zehra olsun demiş, halam damla olsun demiş, dayım fahriye olsun demiş. annemse bu çocuk erkek, boş yere heveslenmeyin demiş. sonra teyzem ercüment, ananem ismail, küçük amcam sezer olsun demiş ama annem ismimi emre koymuş. dikkat ettim de ismimin baya ilginç bir hikayesi varmış, lan herkes ne kadar meraklıymış bana isim bulmaya.
dedem dumlupınar ilköğretim okulunda çalışıyorken kalp krizi geçirip ölmüş. babam uyuklarken annem babama ismimin ne olacağını sorduğunda babamın cevabı "kız olursa pınar, erkek olursa ahshrrrr horr horr..." olmuş.
hayır, adım ahshrrrr değil.
diğerleri gibidir. iki ismim var biri dede adı diğeri benden bir süre önce doğmuş olan bir keratanın adı. kerataya verilen isim annemin hoşuna gitmiş ve çift isimli olmuşum. iki ismimi bir arada kullananlar da var ama tuhaf kaçıyor biraz. hani böyle "pipican" gibi birşey oluyor.
doktorumun adıymış.
henüz 10 günlük iken büyük kuzenim (kendisi o dönem 17 yaşındayıdı, ismi ezgidir ve taş ötesi bi hatundu) bizi ziyarete gelmiş. o sıralar da ailede bir gerginlik; babam kendi babasının, annem kendininkinin ismi koyulsun diye diretiyor ve henüz ismime karar verilmemiş. neyse kuzenim beşiğin başında beni severken, komşunun piç çocuğu o sıralar lise 3'teki ozan gelip gidiyor sık sık ve yine soluğu kuzenin yanında, beşiğin başında alıyor.

aklınca beni sevip ezgiye şirinlik yaparak yaranmak istiyor bu lavuk. anne babam dahil herkes ozanın niyetinin farkında ama bi bok yapamıyorlar. ben n'apıyorum? malafatı ayarlayıp ozanın suratına işiyorum. herkes kopuyor, ozan bi daha bize uğramıyor. babam "oğlan kahramanlığını yaptı" diyor ve ismimi koyuyor.

tak tak tık tak (daktilo sesi)

ezgi şu an bi beyaz yakayla evli ve keyfi yerinde.

ozan ne bok yiyor bilmiyorum ama hala lavuk olduğundan eminim.

ismim o gün cengizhan baruter olarak koyuldu. ismim şu ara çok moda değil ama olası bir savaşta binbaşı olarak askere alınacağımdan eminim.

dip not: ezgi hala taş amına koyim!
insan yağmurlu günde doğmaya görsün.
ortasında "ğ" olunca türkçe, olmayınca arapçaymış. benim ateist aile gitmiş arapça olanını koymuş ak.*
Beni dolunayda yapabilmişler.
sevdiğim bir rap parçası.
karşılığı türkçede yankı olup, ablam tarafından konulmuştur.
doğduğum yıl çok popüler olan bir dizideki oğlanın ismi.
yazın almıştım hesabı, yanımda vantilatör çalışıyordu. ayarını arttırmak için döndüm resmen bok götürüyor afedersiniz. dedim bari böyle olsun.
Babamın bir 'faşist', annemin ise devrimci bir kadın olması sonucunda* kavga gürültü isim sahibi olduktan sonra, annemin diğer adımı da babamdan gizli sonradan kimliğe ekletmesiyle ortaya çıkan hikaye.
güncel Önemli Başlıklar