bugün

Benim baya komik. Az önce kendisini biraz inceledim mal yine aynı mal.

Kendisiyle ayrılmıştım (içime şüphe düşmüştü) o gün içip beni aramıştı ağlıyordu vs zaten sarhoştu neyse telefon şifresini istedim bana söyledi not aldım.

Yarını buluşacaktık. Atla ilgilendik falan sonra bu ata binip yarışa gitti bende aldım WhatsApp vb ne varsa baktım.. meğersem 1 atı yokmuş 20 atı varmış hahaha. Sarı at, siyah at, kumral at. Sağ olsun en üste beni sabitleyip canım sevgilim yazmış.

Böyle komik bir hikaye.. gördüğüm herkese anlatırım güleriz hahah
'Tabi küçüğüz, seviyoruz' diye devamını getirmek isterdim fakat gerek yok..

Bu kadar, değişmeyen tek şey yıllara rağmen sevgim.

Sevilmemek koymaz da aptal yerine koymak koyar, aldatıldığını bildiğin halde geri dönmek, affetmek ise sadece acizlerin işidir.

(bkz: eskiler eskiden güzeldi)
Şahısları kız, adam ve ben olarak kodlayacağım. içime doğdu her halde burada da kendimi 3. sıraya koydum.

Sevgilimin beni aldatmaya kalktığı gün mesajlaşmalarını yakaladım.
Ne mi oldu dersiniz. Hiç bir açıklaması yoktu. Her şey planlı gibiydi. Ben sanki iki kişinin arasına girmiştim.

Hepimiz aynı hastanede farklı bölümlerde çalışıyoruz. Ama adam ile kız sürekli aynı nöbette.
Benim nöbetlerim arada bir eşleşiyor onlarla. Tüm nöbetleri birleştirdiğim ay dananın kuyruğu koptu.
ilişkimiz başlamadan önce kız her gün adamın bulunduğu kabine giderdi. Adam şoför kabininde uyurdu hep.
Aslında aralarındaki yakınlaşmayı sezmiştim. Yine de adam evli barklı olduğu için ihtimal vermiyordum ve ben de yıllardır yalnızdım.

Bir kaç kez özellikle kabine gittiği zamanlar peşinden gittim. Beni sert bir şekilde kovmuştu. "Özel konuşuyoruz çıkar mısın bi!"
Sürekli el kol şakaları. Kız terliklerini çıkarır ayağını adamın göbeğine kadar uzatırdı. (Bunu adamın eşi görse normal karşılar mı sizce ?) Sanmıyorum.

Yine de adam evli olduğu için ihtimal vermiyordum bir şeyler olabileceğine. Yıllardır hayatıma kimse girmemişti. Hala bu kafadayım falan.
Git gide daha çok hoşlanıyordum kızdan. Kızın hareketleri gereğinden fazla insanlara yakın uzak dur! diyorlardı. Hiç dinlemedim.

Sevgili olduğumuz gün söylediğim şeylerden biri "Bu adamdan uzak dur" Nöbet günlerimiz farklı olduğu için takip edemiyorum tabi.
insanların özel eşyalarını kurcalamak ya da baskı yapmak gibi huylarım yoktu. Taa ki şüphe beni yeyip bitirene kadar.

Adam bir gece nöbette kıza uzaktan seslendi. "Ayran mı içtik Kız?"
Çünkü benim yüzümden kız adamla konuşamıyor, kabine gidemiyordu artık.

Bir gün hastaneye beraber gidiyoruz el ele. Adamı gördüğü anda elimi bir bırakışı var,
sanarsın adama karşı suç işlemiş. Ona karşı bir sorumluluğu var. Bir sihirbaz eli bu kadar hızlı değil. Şüphelerim artıyor.

Adam bizi her gördüğünde imalı imalı bakardı.
Hemen kızın yüzüne dönerdim. O da arkasından üzgünüm der gibi bakıyordu.

Olay gününden bir kaç gün önce adamı ısırdığını söyledi bana.
Bu noktada tamamen koptum. Sadece şüphe aldı bütün benliğimi.

Daha önceki fotoğraflarına ve videolarına baktım. Adam kızın pansumanını yapıyor ama içine girmiş bir şekilde.
Çenesi kızın dirseğine temasta. Başka bir zamanda kıza enjeksiyon yapılırken korkmasın diye tamamen üzerine yatmış.

Geçmiş dönemlerle ilgili bir kaç kişiyle konuştum. Herkes ikisi arasındaki münasebetin biraz fazla olduğunu söylüyordu. Aynı ortamda çalışan bir arkadaşım sürekli imalı imalı bırak şu kızı diyordu hep.

Başka bir arkadaşım sürekli "tehlikeli sularda yüzüyorsun böyle kızlar hep arayışta olur." (Kız nişanlısından ayrılmıştı.)
Olaydan bir iki gün sonra adam bana ne dedi beğenirsiniz ? Biz sana tehlikeli sularda yüzüyorsun derken bunu kastediyorduk.
E o. evladı tehlikeli sularda yüzüyorum anladık tamam peki "sevgilin bize gelirse biz de onu beceririz" demek mi oluyor bu ?
Bir sabah kahvaltıda kızın ağzından şöyle bir söz çıktı. "Hepinizin Allah belasını versin" Hepimizin ? Kim bu hepimiz ?
Detaylara çok takılan bir insanım. Zaten şüphe duygum çığırından çıkmış. Uyuduğu gibi telefonunu kurcaladım.

Mesajları yakaladım. O kadar iğrenç ki içeriği. Tek düşünebildiğim iki kişinin arasına girmişim resmen.
Adamın metresi olduğuna inandım ilk bakışta ve bu düşüncem aylarca değişmedi.

Mesajlarda bir birlerini özlediklerini dile getirmişler. Her şey ulu orta olduğu için ikisiyle de konuştum.
Resmen dalga geçtiler. Bir birleriyle iletişimleri olduğu çok belliydi.

Kız bana "sohbeti özlersin arkadaşlığı özlersin gibi saçma sapan şeyler söyledi" tabi ki inanmadım.
Adam daha büyük baskı altındaydı. işte "hastanede küçük maceralar falan" bir daha düşmem o kaşarın oyunlarına.

Bir başka gün kız zaten böyle biriydi dedi adam. Daha önce başkalarıyla da münasebeti oldu. "Birini benim gözümün önünde yaşadı."
Birisi de son anda kurtuldu kızdan o adam da evliydi. Tırnak içindeki cümleye dikkat. Siz neydiniz peki o zaman ? Aklıma direk "Her şeye rağmen özleniyorsun mesajı geldi."

Adam ile sürekli konuşup darlıyordum. Her defasında başka bir itiraf çıkıyordu ağzından. Bir ara bir personel bunun göbeğine vurmuş ve kız da kıskandım diye mesaj atmış. (peki özledim kısmını nasıl yalanlayabildiniz buna göre?)

ikisine de inanmadım çünkü burada oyuna düşen bendim. Kız beni kullanarak belki de daha rahat yaklaşabildi adama.
Bunu kanıtlayamam. Ama aksi de kanıtlanamaz.

Mesajları yakaladığım günün akşamı pikniğe gidip adamın karısıyla aynı masada yemek yemiş.
Ertesi gece de adamdan özür dileyip abi ne olacak bizim yarım kalan iş diye sormuş.

Kız bana hiç açıklama yapmadı. Gidip adamla hastanede beraber akşam yemeği yedi. Tek başına oturan adamın yanına gidip çayını uzattı. Rahatlıkla yüzüne baktı yani. (Aynı dönemde de daima benim yanımda olacağını söyledi af mesajları falan) yemedim.

Kız bana sarılacağı zaman ya da güvende hissettiği zaman kollarını yana açıp gerinir. Bir gece kahvaltısına çıkarken adama bu şekilde gittiğini gördüm.
(kurmaca mi ? doğru çıktı.)

Adam ben ilişkin bitti sanmıştım dedi bana. Halbuki kız mesajda "birisi varken başkasını istemek" yazmıştı. (öncesinde kabine geldi neler neler söyledi dedi bir de)
Gelip benimle iletişim kurmaya zorluyordu ama bir yandan da adam ile beraber vakit geçiriyordu hastanede.
Ortada affedilecek birisi bile yoktu aslında.
Çünkü benimle zerre alakası yoktu kızın.

Bana olan ilgisinin düştüğünü de zaten anlamıştım.
Hep bunu anlatmasını bekledim.

Ama o farklı bir yol tercih etti.
Ben işi bıraktım onlar ellerini kollarını sallayarak devam ediyor.
En son yüzüne tekrar vurduğumda utanmıyorum dedi.
Tamam hepimiz hayatımıza devam ediyoruz kabul.
Ama gerçekten nasıl bu kadar olabiliyorsunuz. Ne yaşarsan yaşa bu seni bu derece seviyesiz yapar mı ?
Nişanlısından ayrılmışmış. Ben 13 sene tek bir kızı sevdim. Daha sonrasında ilk hoşlandığım kız trafik kazası geçirdi.
Belki de hayatımda tanışabileceğim en karaktersiz iki insanla tanıştım.

Silmiştim arkadaşlar tekrar yazma ihtiyacı duydum.
emin olduğum 1 ve emin olmadığım 1 olmak üzere 2 defa aldatıldım sanırım.

ilk olan belki de bir insana en çok koyan, insanı derinden sarsacak türden olan aldatmadır.

ergensindir ve ilk manitanı tavlamışssındır. mahalle de gizli saklı köşelerde elele gezersin. sarılmaya çekinirsin. küçüksündür daha 15 yaşındasındır. şimdi ki gib değildik biz. şimdi 15 yaşında veletler 5-6 tane kızla cıkiyolar. herneyse, ilk sevgili ilk heyecan. bir middet sonra ögrenirsin ki ilk sevgilin mahallenın abisi ile manita olmuştur. abi seni köşeye çeker ve pınar ile biz çıkıyoruz sen uza der. sen de bi köşeye geçer ağlarsın, büyürsün. ağlarsın. anlarsın. ağlarsın, akıllanırsın. ağlarsın, susarsın ve hayata 1-0 mağlup başlayıp, öne geçmeninin planlarını yapmaya başlarsın.
bir klasik (bkz: cool story bro)
bir takım tatsız hikayelerdir.
ilk olarak sadece 1 kere 3 haftalığına ayrı kalmıştık. O sırada konuşmaya başladığı hatta daha önceden tanıdığı bi kızla benle barıştığında da konuşmaya devam etmiş. Şu an 3. Ayını dolduracağı iş yerine ilk günden beri olan aşkı ve kopamayışının nedenini bu gün anladım. Sayısız kez çok kişiyle aldattı ama bu en nsevdiğim. işten çıkmak istemedi asla çünkü ordaki kızlara insanlara bayılıyordu ilk defa bulunduğu bir ortam çünkü. Sonra iş yerinde telefon bakmamaya işe 1-2 saat erken gitmeye çıkışlarda eve 2 sat geç gitmeye başladı. Molalarında konuşurduk sonra dışarıda oturuğunu dinlenmek istediğii söyleyerek telefonları kapamaya başladı. Çaprazındaki kahvecide işe giricektim ama gitmediğim günü haber vermesini istedim ya da sahibinin numarasını almasını söyledim ama unutmuş gibi davrandı. Yaklaşık 1 hafta önce kız orda check in atarak altına baya duygusal paylaşım yapmış biz o zaman erkek arkadaşımla beraberdik heralde ona bir göndermeydi. Dün gece kız dükkanın önünü atmış heralde artık geceleri beraber dönmeye başladılar. Kızı orda işe sokmuş . Şu anda mutlu mesut yaşıyorlar . işleri beraber okulları beraber kız zaten orospu(bunu okuldaki ünü sayesinde öğrendim kendim uydurmadım hakaret amaçlıdeğil)zaten benim eski erkek arkadaşım da aç olan uçkurusuna sahip çıkamayan biri olduğı için mükemmel çift olarak yaşıyorlar. Ne diyim hayatımda ilk defa bu kadar salak olduğumu hissettim . ikimizi aynı anda götürüyormuş . Bi kinim nefretim yok Allah ıslah etsin. Zararın neresinden dönersek kardır sonuçta.
herşey "tayyip erdoğan zengin olmuşsa bilin ki haram yemiştir" demeyle başladı.
sonrasında özgürlük demokrasi vs.
sonuç ortada.
erasmus'ta farkli ulkelere gidilir. sonra bulundugu ulkeye onu ziyarete gidersin bir hevesle. orada yeni kiz arkadasiyla tanistirilirsin ve hayallerinin kiriklarini bavuluna koyar geri donersin. edit: imla.
1 kere yaşadığım ve çok enteresan olan hikayedir. kız bana yavşar, telefon numaramı o ister, sevgili olmak için ilk adımı o atar, aldatan taraf o olur. bir taraflarım duydumu. tabiiki evet.
ağır depresyona sokabilecek türden hikayelerdir.

anlatsam ağlarsınız, krize girer, hayattan soğursunuz şerefsizim. aldatılmak kadar hayattan, kendinizden tiksindiren çok az şey vardır. bir diğeri için;

çok severken ayrılmak.
merakla beklediğimiz yazılardır.
ergenliğin lise evresinde mübarek insan olarak bir gece bir rüya gördüm. hayatımdaki şahıs okulun taze peyniriyle kırıştırıyordu. ertesi gün gittim anlattım ve tabii ki saçmalama olur mu öyle şey dedi. 1 hafta sonra olay cereyan etti ve ben öğrendim ki rüyam aslında sadece rüya değilmiş. kavga gürültü kopar neyse, son savunması''ama sadece msnde 'seninle yatmak istiyorum' dedim''idi. oturdum kendime ağladım ne diyeyim.
anaokulda evcilik oynarken.
anne ben olacağım sanıyordum. demirhan burası nikah masası olsun dedim. sen git daha doğmadın çoçuk dedi. meğersem cansuyla evlenip beni de çoçukları yapıcaklarmış.
eve geldim dedem arabayla gezdirdi. unuttum.
annem bana "ağlama göz yaşların biter sonra gerçekten üzülünce ağlayamazsın" demişti.
yalanmış sözlük. biyoloji dersini görünce anladım olan biteni. başımdan aşağıya kaynar sular döküldü.
aldatılmıştım!
ilk okuldu. uçlu kalem kullanmayı yasaklamıştı öğretmenimiz.*kaleminin ucunu açması için kalemtraşımı uzattım. 'seninkiyle açmam.' dedi. cenk'in kalemtraşını aldı. teneffüste 'ebe' oynarken yanına gittim: 'biraz konuşalım.' dedim. 'cenk'i seviyorum.' dedi. bütün teneffüs birbirlerini ebelediler.

eve gittim. annem patates kızartmıştı. herşeyi unuttum.