bugün

(bkz: kozmos)
(bkz: gelecek)
(bkz: parasızlık)
izmir tatili için ihtiyacım olan 3000 tl para.
(bkz: ne olacak bu cehape nin hali)
tutkunun içine o çikolatayı nasıl koyuyorlardır.
Bir kaç haftaya ameliyat olaçağımdandır.
içine bok gömülen, yani gübre,
insanların çürümüş bedenleri
ve hayvanların leşlerinin olduğu güzelim topraktan
nasıl olur da mis kokulu gül çıkar?
Yaşam Tanrı'nın insanlığa bir cezası mı ve biz onu güzelleştirebiliyor muyuz Tanrıya rağmen? Yaşam Tanrı'nın insanlığa bir lutfu mu ve biz onu cehenneme mi çeviriyoruz?
almanlar ne zik yedi de iki modern büyük savaşı da kaybedip dünyanın ırzına yatay geçiş yapacak gücü tekrar tekrar kazandıdır.
çok fazla kahve kalbi tetikler mi? falanlar filanlar.
gelecek planları, gerçeği geleceğe dair planlar yapmazdım artık ama uzun uzun düşündürüyor şimdi.
baksır mı külot mu versusu.
ya herşey yalansa.
(bkz: her şey)
insan aklını meşgul etmeyen şey mi var sanki?
her dakika hayat sana öyle şirin, öyle minicik oyunlarından birini oynar.
ama insanoğlu, mutlu olmayı çoktan unutmuş gaflet dolu, uçkur ve popüleriteden başka bir şey düşünmeyen, popüler kültürün ona itelediklerini hiç sorgulamadan yutan insanoğlu, doyumsuzluk, bitmek bilmeyen haz duygusu ve kıskançlık duygusuyla, işin içine biraz da öfke katmayla hareket ettikçe, her iyiliği bile büyük bir haset duygusuyla bağdaştırmak istedikçe, belki de paylaşamadığı şeyleri ki bunlar başka insanlar da olabilir, paylaşmak zorunda kaldığında ve onları paylaşmak istemediğini söylemeye daha doğrusu yalnız kalma korkusuyla aklından geçen hiçbir gerçeği söyleyemezken, hayat çıkarır bu öyle şirin, öyle minicik oyunlarını. Peki burada bahsettiğimiz insan, bu kadar aşağılık, rezil ve asla kendi olamamış insan, siz onu öyle olduğu için daha doğrusu popüler kültür denen o pislik torbasının, kapitalizm ile size her hal ve şartta aklınızın içine soktuğu düşünce yapısıyla insanlara yaklaşma duygunuzla yaklaştığınız için artık herkes fabrikasyon tek tip insan olmuş. zincirlerinizden kurtulun hepinizin ayrı ayrı özellikleri ayrı ayrı benlikleri var kimse bir değil, herkesin sevdiği, bakınca gördüğü farklı. o yüzden önce insanları bu denli pislik yapıp ardından onları bu pislikleri için suçlamak yerine sadece herkesin sadece kendisi olmaya izin verirseniz işte o her şey dediğimiz hiçbir şey bizi derin düşüncelere sevk etmeyecektir.
finaller. dört sınava deli gibi hazırlanıp, üstüne üstük iki arkadaşımı da hazırlayıp ; benim dördünden de kalıp, onların geçmesi durumu.
Bir turlu gelmeyen gelecek ya da gelip gelmeyeceği belli olmayan gelecek hatta yakın gelecek cuma günü olacağım sınav belali dersimi verebilecekmiyim yoksa yine benimle mı olacak yaz okulunda 2 ay daha okulda ne yapacağımı düşünmek bı de dersi veremzsem emeklerımın ve tatılımın hiç olacak olması ailemı ozlemıs olmam bu yıl kpss ye gırecegım hazırlanamdım sıfırim atanamadım peki ben seneye mezun olunca napacagım nerden düşünsem ordan kalıyorum ardından biz bu dunyaya neden geldik oluyor hep düşünüyorum kafama hiç boş kalmıyor (bkz: Allahım güç ver bana sıgındım sana)
finaller, gelecek, iş bulma...
kaplumbağalarımın hangisinin önce öleceği.

çok sakinler ölümden korkmuyorlar. bravo.
ayın 7 sine kaç gün kaldığı.
Çikolatayı kavanozla birlikte yiyen öküz kim acaba? Zamanlaması harika yani!
türkiye' nin istihdam problemi!!

genç, eğitimli insanlarımızın boş boş evde oturması filan çok üzücü beni derin elemlere sürüklemekte.. azından benim işsizliğim giderilse keşke.. *
12 gün sonra beni bekleyen hayat.
rapcilerin nasi bu kadar anlamlari sozler yazdigi ve onlari ritme uydurdugu.
Biz erkeklerde genellikle idda kuponu, eğer varsa manitayla çıkan sorunlar, paraya duyulan ihtiyaç gibi vs vs vs bir çok şey düşünürüz.