suriye deki sistematik işkence

http://www.radikal.com.tr...arini_ele_gecirdi-1171752

eveet.
son günlerde "hadi bunu da savunsana" tarzı mesajlar aldığım için, bu konuda birkaç bir şey yazmak istiyorum.

arkadaşlar, ben her zaman baskıya da şiddete de karşı olmadığımı söylüyorum.
bir yerde baskı varsa "neden baskı var?" diye soracaksınız,
şiddet varsa "neden şiddet var?" diye soracaksınız.

fakat eğer ortada bir haksızlık varsa "neden haksızlık var?" diye sormayacaksınız. çünkü böyle bir soru yok.

burada da ilk etapta sorulması gereken soru şudur; "haksızlık var mı?"
diğer sorular bu sorunun cevabına göre şekillenir.
işkence var mıdır yok mudur sorusunun cevabı hiçbir şeyi belirlemez.

bunlar benim kriterlerim.

isterseniz sövün, sayın, eksileyin, bu konuda düşüncem bu. birleşmiş milletler'in de amına koyayım.

duygular çoğu zaman insanın başına çok büyük belalar açar. bu yüzden bu tür konularda duygusal davranmamak gerekiyor.

gelelim sorulması gereken sorulara.

şimdi,
birincisi, burada şiddetin derecesidir mevzubahis.
yani bu insanlara yapılan işkence -her kim yaptıysa- bu boyutlarda olmasaydı, yani mesela kollarında ufak tefek yaralar olsaydı, yine fotoğraflar çekilip piyasaya sunulur muydu? tabii ki hayır.

e o zaman, burada muhaliflere sorulması gereken soru şu; "madem şiddetin bu boyutta olmasından şikayet ediyorsunuz, o zaman dünyanın her tarafında binlerce masum insanı kasıtlı olarak katletmiş olan terör örgütleriyle neden işbirliği yapıyorsunuz?

ikincisi, bu fotoğraflardaki insanlar kim, suçları ne?

diyelim ki bu insanlar reyhanlı'daki saldırıyı planlayan kişiler,
bu durumda yine bunu savaş suçu olarak değerlendirebilecek misiniz?

önce aklınıza, sonra vicdanınıza sorun bu soruyu.

bitmedi, üçüncüsü ve en popüleri, bu fotoğraflar neden cenevre 2 toplantısından 2 gün önce piyasaya sunuldu?
affınıza sığınarak, bu soruya da net olarak "kendim" cevap vereceğim;

2 gün önceden ortaya çıkarsa, bu konuda mantıklı muhakeme yapılamaz. ilk etapta kamuoyu yoklaması yapılır.

bu fotoğrafları ortaya çıkaran insanlar, bu konuda mantıklı bir muhakeme yapılmamasını, duygusal olarak karar verilmesini istiyorlar.

ama bana göre her şeye rağmen cenevre 2 toplantısından bu konuyla ilgili bir karar çıkmayacak.

bu kadar soru yeter sanıyorum.
eğer bunların hepsine cevap verebilecek bir babayiğit çıkarsa, ben de esad'ı savunmaktan vazgeçerim.
tabi bunun için olayların daha da belirginleşmesi gerekiyor.

aslında bunun gerçek olup olmadığını anlamak için bu fotoğraflardaki insanların sadece 5-6 tanesinin kimliğinin ortaya çıkması bile yeterli olacaktır.
eğer bu insanların kimlikleri ve gerçekten masum oldukları ortaya çıkarsa, işte o zaman susarım. bu da bana ders olur.

özet: "yaz dostum, bir dünya ki haklı haksız karışmış."