bugün

-şunu bir dakika tutabilir misiniz?
-bununla bir dakika mutlandıracak mı beni? bir dakika silecek mi caanım, yılların özlemini?
- şunu 1 dakika tutabilir misiniz?
+ tutarım ama 1 dakkayı geçerse atarım.
- tabii. zaten 30 saniyeye ayarlı. sonrasında patlıyor.
''tutarım ama çekip sündürmem'' diye cevap verilecek sualdir.
Gürgen Öz'ün bir repliğinde olduğu gibi:
"ver hadi ne olursa olsun tutacağım" diye cevaplandırılması pek hayra alamet olmayacak sorudur.
- sunu bir dakika tutabilir misiniz?
- ne o?
- haci bekir lokumu.
- hay hay tutarim hatta tadina bile bakarim.
- yok acmayin o kutuyu.
- aaaa acarim o kutuyu ayol bir lokumunu yerim.... bödöffffff
- aha patladi... dedim ona acma kutuyu diye ben sucsuzum arkadas.
-şunu bir dakika tutabilir misiniz?
+aaa sapık ayol! herkesin içinde bana ç.künü tutturacak.
-tenhaya gitsek?
+tamam o zaman.
- şunu bir dakika tutabilir misiniz?
- ısırmaz değil mi? *
denilip kaçılır. bir gizli kamera klişesidir.
eski devirlerde -çok uzağa gitmeyelim, bundan 80 sene önce- bu teklifi yapan birisine "tabii ne demek seve seve" şeklinde karşılık verilen istek cümlesidir. ancak nüfusun arttığı ve insan ilişkilerinin zayıfladığı şu günlerde insanların ne tutturacağı bilinmediği için bu lafı duyan birisi ardına bakmadan kaçmaktadır. mesela şu satırların yazarı en son 2 ay önce 1 kilo kayseri pastırması tutmak durumda kalmıştır ve o günden bugüne kokusu çıkmamıştır üzerinde. tabii tuttuğu sırada pastırma sahibinin biraz yiyip tadına bakın teklifini de kıramadığı için kokunun sinmesi daha kolay olmuştur. bu olaydan çıkarılacak sonuç şudur. birisi size bir şey tutturmayı rica ediyorsa tutun. tutun ama yemeyin. kokarca gibi dolaşabilirsiniz.
kimi zaman bir supermarkette , kimi zaman sokakta , kimi zaman da tek başımıza yapayacağımız işleri yaparken , yardım istemek için kullandığımız cümledir...

aha budur-
http://www.youtube.com/watch?v=8-NxpAQFNR4&NR *