bugün

aptal dincilerle muhattap olmadığın için mutlu musun?
adamcağızın o haliyle bile "ya bi siktir git" diyebileceği sorulardır, müslümanlara sorma hakkı tanır isek.
artık kafada kısa devre olduğu için mantıklı cevap alamayacağımız sorudur.

ha ona sormuşum ha sıradan bir ateiste sormuşum ha gidip boş kuyunun içine bağırmışım. tepki aynı olacak nasılsa. söylediklerime yanıt gelmeyecek ve sorduğum soru bana geri dönecek.
neler oluyor hacı? aklın yerinde mi? bir öylesin bir böyle. delikanlı ol azcık.
+hey dostum senin sorunun ne ha?
-....
+hey!
-...
+lanet olsun yolunda olmayan birşey mi var?
-...
+ne bakıyon lan bişey desene!
-(**) evreni Allah yaratmadı.
+allah cezanı vermiş zaten. ok kib bye.
iqsu ortalama bir müslümanın 5 katı falan olan bir adama ortalama bir müslümanın soracağı soruymuş. alacağı yanıtı anlamasını geçiyoruz bile ki bir de sorsam yanıt veremez deniyor. öldük gülmekten.

bir de adamın hastalığı hakkında komiklik yaptığını sananlar var, allah çarpmış zaten bunu tadında, asıl onları neyin çarptığını insanlık olarak bilmek istiyoruz.
(bkz: sen ne diyon yarraam)
-seni de yer çekimi mi yamulttu?
şu "tanrı olmayabilir" görüşün de dublin'deki konferansın gibi olmasın hawking?

hani "kara deliklerin içinde madde yok" demiştin, sonra atom parçacık teorisi geldi "madde hiçbir zaman yok olmaz" dedi, sende 30 yıl aradan sonra dublin' de çıkıp "yanılmışım" açıklaması yapmıştın?
ortalama müslüman iqsunun 5 katı fazla iq ya sahip olan 550-600 iq lu (!) adama sorulacak sorudur.

ha isterse 1000 iq su olsun pipime kadar. evrenin bütün sırlarını çözmek için insan beyni yetersizdir. ama yetersiz diye de allah yaratmış deyip oturmak elbette doğru olan davranış değildir. sen çözebildiğin kadarını çözmek için elinden geleni yapacaksın elbette. ama soru gayet basit yahu bir tane ateistim diyen de buna cevap vermedi. veremedi. stephen emmi verebilir miydi? hayır o da veremezdi. verebiliyor olsaydı zaten bugüne kadar bunun cevabını vermiş olurdu. geliyor sorumuz.

- sen zaman ve mekan içerisinde yaşıyorsun. madde demek zaman ve mekan demek. evren madde üzerine kurulu. bilimsel olarak kanıtlanan bir gerçek şu ki madde yaşlanıyor. yani bunun bir başı var. başlangıcı var. evrendeki gezegenlerin oluşumunu "kendi kendine" diye cevaplayabiliyorsun. var olan madde şekillendi ve gezegenler oluştu üzerine hayat oluştu. peki asıl soru madde nasıl oluştu?

bu soruyu ha stephen a sormuşum ha herhangi bir atesite sormuşum ha gidip bir kuyunun içine bağırmışım farkı yok. ha daha önce sormadım mı çeşitli platformlarda? sordum. cevap geldi mi? hayır. peki ne oldu? "sen onu bırak da şuna cevap ver. nisa suresi 34. ayette karılarınızı dövünüz diyor. bıdı bıdı." cevapladık mı bunları da? evet. ilk soruya cevap geldi mi? hayır. neden? çünkü cevap vermek üzere programlanmamışlar. kendi düşünce sistemleri (!) en kusursuz düşünce. kendileri en zeki insanlar. düşündükleri sorgulanamaz. karşılarındakilerin düşünebileceğini, kendilerinin düşünce sistemlerini sorgulayabileceğini, kendilerine soru sorabileceklerini kabul etmek istemezler. çünkü müslümanların hepsi gerizekalı. körü körüne inananlardır. dogmatik düşüncelere inanırlar. yahu ne dogması ne bilimi. ben sana allah ın varlığını bilimsel olarak ispat ediyorum. yoksa sen kanıtla diyorum. yokluk kanıtlanamaz diyor. e peki o zaman varlığını kesin bir şekilde yalanla ben sana inanayım diyorum. eksik kalıyor.

yav bırak. bana gerizekalı diyen insanın zekası da bari iki basamaklı sayılara ulaşabilmiş olsa.
bu kadar zeki olmak için ne yiyip ne içtin abicim?
(bkz: napak inanak mı kanka)
hayır efendim stephen hawking'in görüşüne birşey denildiği yok, bu kesin bir şekilde sübjektif bir durumdur. kendisi bilimin yasaları ile durumu çözmeye çalışmıştır. islamcı arkadaşlar heyecanlı burada anlamak kolay onları heyecanlarını da entrylerinde yansıtmışlar.

hawking'e sorulması gereken şudur:

bu formüller sebep midir? sonuç mudur?
--"su içmek susuzluğu giderir" kanununu jackskellington isminde birisi bulmuş olsun. su içince susuzluğun geçmesi, jack bunu bildiği için olmadığı gibi, "jackskellington kanunu"ndan dolayı da bir insanın susuzluğu geçmez. ama şuradaki çelişkiye bakın. güneş dünya birbirini niçin çeker? cevap; newton kanunundan dolayı. jackskellington kanunu susuzluğu gidermediği gibi newton da güneşin çekim sebebi değildir. belki sonucudur. çekim kanununun elinde dev güçler, kalın halatlar falan yok. bizim yaptığımız sadece çekim hadisesine isim ermek; "newton kanunu" gibi. bu kanun sadece bir isimdir, tıpkı diğer fen kanunları gibi. eğer kanunlar sonuç değil sebep olsaydı; susuzluktan yanan birisine bir bardak su yerine, bir demet jackskellington kanunu vermemiz icap ederdi. öyle ya jackskellington kanunu sebeptir susuzluğu gidersin...

-formüllerin olduğu yerde bir düzen, nizam, ahenk, plan-program var demektir. bu planlar ve programlar, bu çok hassas seçilmiş dengeler, fiziksel parametreler, bir planlayıcıyı, bir kanun koyucuyu göstermez mi?

kanunlar diye bir varlık yoktur. kanunlar sadece olayların cereyan ediş şeklini tasvirden ibarettir.

bu kesin bir dille adamın kendi görüşüdür. asıl soru elindeki teorilerin "sebep mi sonuç mu?" olduğu'dur. yani teorilere fazla güveniyor ya, hah işte o teorilerde yazıyor diye mi oluştu bu evren. yoksa yaratılmış bir evrende senin küçük aklınla birtakım araştırmaların ve edindiğin kısıtlı bilgiler olarak sonuç mu? tabii ki de sonuç.

maria mitchell şöyle diyor; "her bir tabiat kanununu ifade eden her formül, tanrı'yı öven bir ilahidir..."

zaten meşhur bir söz vardır; "anahtarlarını kaybeden sarhoşun geceleyin anahtarını bulabileceği tek yer sokak lambasının altıdır." sarhoş anahtarını herhangi bir yerde düşürmüş olabilir ama bulacağı tek yer sokak lambasının altıdır. tıpkı bunun gibi de tekillikleri matematik halledemediği, bilimin yasaları burada geçerliliğini yitirdiği için, tekilliklerin zorunlu olarak ihraç edildiği yerde, yok sayıldığı yerde (sokak lambasının altı) evrenin başlangıcı hakkında birtakım tahminlerde bulunulabilir.

elimizdeki kağıda bakarak işte teoriler herşeyi açıklıyor demek abes olur. yoksa hawking'in iq'sundan endişe ettiğimiz de yok. adama rızkını o durumda da gönderen Allah(cc). yani sorun yapmayın fazla da kafaya takmayın olayı.
dogru soyle lan allah carpti dimi?

ulan yigit ozgur sanki bu adam icin yazdin bu espriyi...