bugün

almanca'dan başka bi dile çevrilince yazdığı dilin yüzde 50 sinin yokolduğunu düşündüğüm alman yazar...thomas mann ve nietzsche için de böyle düşünürüm. Ben zweig'ı türkçeye çeviremezdim.
insan sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekler ve hiçbir şey olmaz. bekleyip durur insan. hiçbir şey olmaz. insan bekler, bekler, bekler, şakakları zonklayana dek düşünür, düşünür, düşünür. hiçbir şey olmaz. insan yalnız kalır. yalnız. yalnız.

stefan zweig (satranç)
Ne var ki akşamları anlatılan hikayelerin hepsi hüznün sessiz sokağına çıkar. Ay Işığı Sokağı
Bu merhametli şerefli adamın karısıyla intihar ettiğinde ikisinin yatakta birbirine sarılmış şekilde ölü halde fotoğrafı sevdanın tarihteki en müthiş resmi.

Bir Stefan zweig bir (bkz: Sabahattin Ali). Dünyada kıskandığım nadir erkekler.
Sinirleri yay gibi gerilmişken gülümsemesi, neşeli görünmesi gerekiyordu, bu sahte neşenin ne çabalara mal olduğunu, kendine hâkim olmak için her gün nasıl bir güç harcadığını kimse anlamıyordu.
Stefan Zweig
Bata çıka kıyıya kulaç attıkça kıyıdan uzaklaşıyormuşum gibi hissediyorum.

Sözlük yazarlarının söylemek istedikleri başlığına yazacaktım bunu ama sözlük içi konularda çok yazdığım için yazmam engellenmiş. Günde zaten 3-5 entry giren adamım, bir de böyle olunca hevesim de kırılıyor.
"Denizde susuzluktan ölen biri gibiydim."

-Olağanüstü Bir Gece, Stefan Zweig
görsel
kitaplarının çoğunu bir çırpıda okuyabileceğiniz bir yazar, çoğu psikolojik ve karamsar fakat yine de çok iyi akıyor.

"Kişi sadece ve sadece kafasından geçenlerin peşinden gittiği; yaşamından bir inanç, inancından bir yaşam yaptığı sürece etkili olabilir."
Çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhu üzerinde hiçlik kadar ağır bir baskı uygulayamaz.
Stefan Zweig, "Dostoyevski psikologların psikoloğudur.” der ve ekler "dostoyevski bilinçdışının yeraltı dünyasına doktorlardan, hukukçulardan, suç uzmanlarından ve psikopatlardan daha derin bir şekilde sokulmuştur.Bütün insanlığın son sınırı Dostoyevski değilse hiç kimsedir."
Satranç kitabıyla tanımaya başladığımız Amok koşucusu, bilinmeyen bir kadının mektubu, olağanüstü bir gece gibi kitapları olan bir yazar. Okumanızı tavsiye ederim.
"Herkese yürümüşsün caddeler boyu, bana gelince yorulmuşsun."
Stefan Zweig
iki gündür "Vicdan zorbalığa karşı ya da Castellio Calvin'e" adlı kitabını okuyorum. Şiddetle tavsiye ederim. Size önemli dersler veren ve bugün ile geçmişi kıyaslatan kısımları olacaktır mutlaka.
biyografi kitaplarını şiddetle tavsiye ederim. Daha çok hikayeci olarak bilinse de, biyografi çalışmaları harika!
alışveriş merkezleri ve marketlerde pompalanan bir yazar.

tabii türk toplumunun okuma kültürü düşünüldüğünde zweig, hemingway gibi pompalanıyor. ama değil.
Efenim şimdi, içsel dünya ile dışsal metaforu gerçek hayatla özleştirmiş, özdeksel nedeni sorgulayıp reel hayata atıf yapabilen nadir yazarlardandır.
türkiye'de kafka ile pek sevilirler. ince ince kitaplarla entelektüellik sattıkları için.
Ana dili Almanca olup da üslûbu bu kadar keyifli yazar sayısı epey azdır. Cahiller bok atmasın.
Yazdığı biyografiler çok daha keyiflidir.
Yaşadığı dehşet duygusundan kendi canına kıymıştır. Az saygılı olun cahiller.
Karakterlerin iç dünyasını derinden anlatan yazardır.
tam bir werder bremen futbolcusu ismine sahip yazar.
Çoğu insanın pek bir övdüğü satranç adlı eserini askerde iken okumuştum. Lakin abartıldığı kadar güzel bulmadım. Bunun yanında üniversitede iken Fransa kraliçesi Marie Antoinette hakkında kaleme aldığı biyografisi ödevimdi. Fransa tarihine özellikle de Fransız devrimine ilgisi olan yazarlara tavsiye edebilirim.
Tüketim devrinin popüler yazarıdır. Kısa, oku geç öykü ve novellalar yazar.

Özellikle şu sosyal medyayla birlikte göz her daim kısaya alıştığı için kitapta dahi ince kitaba kayıyor insan.
Dizi seçerken bile ömrümü tüketmeyecek kısa bölümlü/sezonlu diziler bakıyorum.
Ne sabır, ne zaman, ne takatimiz kaldı.

Her şey gözümde büyüyor sözlük.
Şu saatten sonra tutunamayanlar okuyacak yaşama hevesim yok.
Kimse kusura bakmasın.
hikayeleri kısa olduğu için bu kadar popüler olduğunu düşündüğüm abartılmış bir yazar. kötü demiyorum ama gördüğü ilgiyi de hak etmiyor. yaşadığı dönemde bile kafka'dan daha fazla satmış.

ince kitap her zaman insanları cezbeder. çünkü okumaktan keyif almaktan ziyade okumuş olmak istiyor insanlar.
eserlerinde sosyal-toplumsal yön göremediğim, direkt bireyin iç dünyasını anlatmaya yöneldiği için ısınamadığım bir yazar.
güncel Önemli Başlıklar