bugün

cahil cesareti ile çok benzer. hatta aynıdır yahu. staj yaptıgı yerde hiçbir sorumlulugunun olmadıgını bilen stajyerin cesaretidir. 'kovarsan ekime, kovmazsan s.kime' , 'imza atılmadıgı sürece kimse bana bir şey yapamaz' mantıgındadır bu stajyer insanı. trilyonluk gemiyi boğazda korkmadan kullanır, bir yere çarpınca da kaptan a kafa tutar falan... vay be...
edit: milletin bu başlığa ihtiyacı varmıs be. ne anılar cıktı vaşşşş.
(bkz: cahil cesareti)
(bkz: deli cesareti)
stajyerin bir ton fırça yemesiyle ve şirketten kovulmasıyla sonuçlanır. ya da delidir ne yapsa yeridir derler, geçer gider.
cok cesur görünür bunlar, ama koftidir cesaretleri, bi höyyyt dediniz mi osuracağı varsa da sıcar, merak etmeyiniz, yanınızdaki stajyerle aynı meslegi icra ettiginiz icin hoş görünüz bu toy panteri/panterayı, ne de olsa bir zamanlar stajyerdiniz ve şimdiki kadar korkak değildiniz, olur da biter masallar, yıkılır iskambilden köprüleri onun da ,o da ceylan gibi seke seke kacar geyik dağlarından,olmadı üc kez host geldin best git dersiniz, hazır okumusken üflersiniz bir de en tükürüklüsünden , alır metanı yürür, geride kokusu kalır/kalmasa daha iyi olur.
renault'da tanıdık aracılığı ile bulunmuş, tamamen keyfi bir staj yaparken, yani bir gün ben gitmiyorum lan demem tamamen bana kalmış bir stajda, araba kullanmayı yeni öğrendiğim halde, biliyorum diyerek günde 10-15 arabayı depodan ön tarafa getirerek benim göstermiş olduğum cesaret. şu yaşımda, bu kadar sürüş tecrübem varken sorsalar yapmam. o zaman çoşkunmuşuz. salakmışız biraz da. sanki çarpsan, ben gidiyorum yeaa diye gitmene ses etmeyecekler. hey allahım ya...

aklıma geldi, salaklıklarım ekleyeyim, herkesin deli gibi çekindiği mali müdür, babanın arkadaşı diye, amca diye hitap etmek ve bununla inceden hava atmak. lan öküz adam sana orada staj bulmuş, sen belki zor duruma düşürüyorsun adamı.
bir de en yüksek müdür vardı ki, gıcık, soğuk bir adamdı. ama bursa renault-mais'in müdürü yani işte, sağlam bir adam.(birisinin babası, dayısı falan çıkmasın da, saygılar) devamlı, renault arabalar kötü yeaa, berbat yaaee diye konuşurdum, bitirirken, 1 ay boyunca çalıştığıma dair bir kağıt alayım dedi. adam bir espri olsun diye dedi gerçi ama, arabaları beğenmemiştin imzalamam ben bunu dedi, ben de yaşın verdiği artistlikle, kağıdı elinden alıp, aman imzalamazsan imzalama diyerek, aynı imza yetkisine sahip başkasına imzalatmıştım.
ulan ne pis adammışım ben yaa. tiksindim kendimden.
stajyer mesai saatinde sözlükte takılmaktadır. amcanın biri içeri girer ve bu duruma şahit olur, stajyeri azarlar:
- mesai saatlerinde internete girmenin yasak olduğunu bilmiyo musun? girmiceksiniz internete. kapat onu.
+ tamam.
stajyer daha sonra bu durumu makine mühendisi olan bir çalışana anlatır:
- ... işte amcanın biri geldi bağırdı bana...
+ (başka bir mühendis) amca dediği kim biliyo musun? müdür x bey ahaha...
- o amca var ya, seni ağırlık merkezinden asar...
kendisiyle bütünleşen fotokopi makinasını bozulunca içini açan sonra da toplayamayan kişi.
(bkz: çaylak idealistliği)
görsel