bugün

jartiyerli avukat diye okudum datlu olur demeye gelmiştim stajyermiş gidiyorum.

bugün yine hiç iyi değilim lan.
Hiç unutmuyorum stajyer avukatlık için gittiğim bir görüşmede sözde avukat şahıs bana aşağılayarak 'sende avukat sayılırsın değilsin ama öyle davranıyorum ben stajyerlerime' demişti. Büyük bir lütufta bulunuyor gibiydi. Neyse eşinin de avukat olduğunu söyledi ama eşi hukuk mezunu bile değildi. Birde utanmadan eşinin tek dersinin kaldığını ama ser biçimde eşinin avukat olduğunu iddia ediyordu. Ancak karşısında bulunan hukuk mezunu ve stajyer avukatlığının ilk 6 ayını doldurmak üzere olan birine lütuf edermiş gibi ağzının kenarından gülerek avukat sayılırsın diyordu. Stajımın ilk 6 ayından hiç bahsetmek bile istemiyorum. Koca koca adamlar tarafından küfürler eşliğinde kovuldum. Hata bile sayılmayacak bir şey yüzünden. Şikayet edemezdim baroda sağlam yerlere sahiplerdi. Kaldı ki 'stajyer avukat'a değilde 20 yıllık avukatlara güvenirdi herkes. Stajyer avukatlığını amacı mesleği öğrenmektir. Ancak öğrenmek bir yana dursun resmen eziyet dolu 1 yıl geçirtirler size. Bunu yapanlar da sözde avukatlar. Şimdi adliyede biri bana meslektaşım dese tiksinerek irkiliyorum aklıma stajda yaşadıklarım geliyor aklıma birbirinin müvekkilini çalan avukatlar geliyor. Stajyer avukatı tanımlamak gerekirse kurtlar arasına yeni girmiş kuzu derdim.
vay be para aldınız demek. bana vermemişlerdi...........
Mesleğin özellikle psikolojik olarak en yorucu evresidir. işten anlamıyorsanız bol bol ayak işi yaptırılır, işten anlıyorsanız aldığınız 3 kuruş paraya bakmadan size dağ gibi işler yüklenir. işler yetişsin diye acele edersiniz, ufacık bir hata çıksa acele etmeden yap, en ufak hatada ben ağır cezada yargılanıyorum, diye uyarılırsınız. işleri araştıra araştıra yapmak istersiniz bu kez de 2 günde bu iş nasıl bitmez diye laf ederler. Aslında işveren avukatın söylemek istediği şudur: "Ben sana bu işi yapman için 2 gün verdim ama sonrasında bu 2 gün içinde seni adliyeye, icralara yolladım. alakasız 3-4 konu araştırmanı istedim. Öğleden sonra bu yetişmesi gerek diyerek araya 1 dilekçe daha sıkıştırdım. Ama bunların hiçbir önem, yok. Sana para ödediğim için(3 krş) her konuda haklı olduğumu kabul etmek zorundasın." Diğer stajyer kardeşlerim rastladı mı bilmem ama en rahatsız edici durum ise şudur: iş veren avukat asla hatasını kabul etmez. Size yanlış bilgi verdiyse bu durumu kabul etmez. Bilginin yanlış geldiğini kanıtlasanız dahi sen doğrusunu araştırabilirdin der. Örneğin size X işini bitirip bitirmediğinizi sorar ama o işi size ilk kez söylüyordur. O işi daha önce söylemediğini belirttiğinizde ise ben söylediğimi biliyorum, sen unutkansın damgası yersiniz. Özetle işveren avukatla herhangi bir konuda tartışamazsınız. Sorsanız hepsi stajyerleri meslektaş olarak gördüğünü söyler ama çalışırken %90'ında meslek etiğinin "m" harfi dahi yoktur. Anlatmakla bitmez, bir an evvel bitirip kendi yönünüzü çizmeniz gereken bir yoldur.
Ohoooo.
icra dairelerinde oradan oraya koştururlar.
Daha yavrudur hele bir büyüsün ne canlar yakıp, ne ahlar alacak.
Yaklaşık 11 aydır bu tanım altında çalışıyorum. Dört farklı büroda çalıştım bu süreçte. Avukatlığın belki de en zor yılıdır. Emeğinin karşılığını maddi olarak alamazsın, bilgi ve birikim olarak alman gerekir. Ne yazık ki Türkiye’deki büroların ciddi bir kısmı stajyere bunu vermez. Barodaki ilanlara göz atmak bunu anlamak için yeterlidir. Ehliyeti olan, şehir dışı engeli bulunmayan stajyer arıyordur. Neden? Şehir dışına hacze gönderecek de ondan. Stajyer bu yahu!

ilk çalıştığım yer bir fuarın icralarını yapıyordu. ilk günden icra öğretti bana, birkaç ay işimin büyük kısmı icraydı. Onun da takip açma-tebligatları takip etme aşaması özellikle. Bir kere de hacze çıktık o kadar. Üç beş farklı dosya gördüm yanıma kar kaldı. Gerçekten yorucu bir süreç oluyor. Bir günde adliyeye 24 takip dosyası götürdüğümü biliyorum. Bir günde Bakırköy, Bakırköy ek bina, Çağlayan ve Küçükçekmece adliyelerine gittiğimi bilirim. Hey gidi hey.

Sonra ayrıldım oradan. Dedim patrona, ben burada kaldıkça bir şey öğrenemem. Bir iki defa konusunu açmıştım da zaten, şaşırtmadı. Önce çözmeye çalışmak gerekir elbet. Orada çözülecek gibi değildi. Meraklısına ücretini de söyleyim. 1700 TL. Yemek yoktu ama birlikte yersek ısmarlardı. Bu da hoş değildi aslında, kurumsallık arardım ben. Belirlilik.

Sonra ayrılıp arayış sürecine girdim. Sigorta hukuku yapan bir yer buldum. Rücu davaları ağırlıklı. Fena değildi ama sıkıntıları vardı. Uzun vadeli düşünülemezdi. 1700+ofiste yemek vardı. Adliye günleri yol yemek karşılanırdı. iki aya kalmadan başka bir yere geçtim, sigorta tahkim yapıyorduk. O kısmı öğrenmiş oldum, dört ay kadar çalıştım. Patron dünya tatlısı bir insandı, iyi bir ekip ve çalışma ortamı kurmuştu. 3 gün evden 2 gün ofisten çalıştık. Yine de avukat olma durumunda maaş az gelecekti o belliydi. Stajyer maaşım 2000di, kısa süre sonra 2200 olmuştu. Belki daha da artardı ama yemek yoktu.

Bir süredir istediğim alanın belki de en iyi bürosu tekrar radarıma girmişti o ara. Arayıştalarmış, CV yolladım ne olabilir ki diyerek. Kabul aldım. Yine sigorta hukuku yapıyor, bu sefer daha kapsamlı ve daha büyük işler. Prestijli bir büro. Stajyer maaşı 3.500 + 600 yemek kartı. Çalışma arkadaşları iyi, iş yapış şekilleri güzel. Nasipse tahminim, burada devam edip avukat olacak gibiyim.

Neden anlattım? Herkesin hikayesi farklı. Benimki bu. Farkında olmadan niş bir alana yöneldim. Başta ayrılma gerekçem farklı dosyalar görmekten sonraları hep aynı alanda çalışmış oldum. Hayat buraya sürükledi biraz. ikinci büroda işe başladıktan kısa süre sonra başka bir yerden kabul aldım bilgisi geldi. Olmadı sonra. Orası daha çeşitli dosyalar alan güzel bir büroydu. Pişman mıyım? Bunu bilemem. Farklı alanlar tanıyan, kendi işini yapabilen bir avukat olmak isterdim belki. Şu an daha ziyade bir alanda uzmanlaşma yolunda ilerliyorum. Geldiğim noktadan rahatsız değilim. Hayat her gün başka şeyler öğretiyor. 3. işyerimde kafamda bu sorular varken kendime şunu dedim, bu alanda en azından bir altı ay kadar çalış, bunları iyi öğren. Sonra bakarsın yoluna. Hakikaten öyle yaptım ve dördüncü ayın sonunda iyi bir fırsatla karşılaştım. O yüzden ne oldum ya da ne olacağım demektense ne yapmalıyım diyorum kendime.

Uzun lafın kısası. Stajyer avukatlık ne öğrenci olduğun ne de avukat olduğun bir dönem. Güzel yanı kaybedecek bir şeyin pek olmadığı için iş değiştirmen kolaydır. Kafan estiğinde maddi durumun el veriyorsa kendine bir kafa tatili verebilirsin. Benim buna fırsatım olmadı, geçen ağustostan beri yoğun şekilde çalışıyorum. Bu süreç içerik bakımından çok şey öğretiyor ama en değerlisi nasıl ve neden çalışman gerektiğini gösteriyor.
Komisyonda ücret alabilmelerine yönelik teklifleri reddedilen modern köleler. Devlet hem ücretli bir işte çalışmalarını yasaklıyor hem de 1 yıl ücretsiz stajı zorunlu kılıyor. (bkz: bu ne perhiz bu ne lahana turşusu)
Pek vasfı olmayan tiplerdir. Belli dosyalara giremezler. Cübbe giyemezler.
ilk günlerde köle olarak kullanılan avukatlardir. Her masa başı işlerini özellikle yapmaları istenir. Ancak bu zorlu dönemden geçip çok iyi olan avukatlar da vardır.
Köledir köle.

Sabah kartal adliyesine öğleden sonra büyükçekmece adliyesine gönderilip akşam da gayrettepe deki ofise uğramadan eve gitmemesi tembihlenir.
Acaba buralarda bulabilir miyim böyle güzel insanları, birkaç basit sorum var mesaj atar mısınız lütfen
gereksiz ego sahibi insan kişisi. ne işe yararlar tartışılır.
Stajyer doktorluktan ziyade okul bittikten sonra olunrlur, yapılır, edilir.
ilk haftadan kabak tadı veriyo gibi. Bilmiyorum hoş değil. Her an işi bırakıp organik yumurta işine girebilirim. Tavuklarin patronu olurum. Gak dedim mi yumurta guk dedim mi kulucka. Teoride guzel fikir.
Hem doğru düzgün bisikim öğrenemeyen hem de az para kazanan garip yaratıklar. Stajdan sonra büro açamayacağımı düsünüyorum suan. Ilerleyen gunlerde editlicem.
hukukum.net' in change.org da yaptığı kampanyanın ana temelini oluşturan avukat grubu. ilgili başlık; Hukuk mesleği dışında da çok sayıda stajyer arkadaşım oldu ama ben bu kadar kötü bir stajyerlik düzeni görmedim. Kanun gereği belli bir süreye kadar duruşmalara girmen yasak, işverenin seni kullanması serbest, para alman yasak! Hani adalet ? Hani avukatlar adaletin savunucusuydu? Adaletin savunucusu olacak kişilerin en baştan adaletsizlikle karşılaşacağı bu sistemi düzeltmek halen mümkün.

Avukatlık Sınavına ilişkin;

Avukatlık sınavının kazananları stajyerlikten muaf tutulacak veya sınavı kazananların bir hukuk bürosunda asgari ücretle yasal staj yapma imkanı getirilmesi

Stajyer eğitim merkezlerine giderek eğitim alınan her gün başına stajyerlere günlük ücret verilmesi. ( Bkz. ismek, işkur)

Stajyer avukatların büro kurmasında hibe ve teşvik kredisinin oluşturulması. Böylece çeşitli kıstaslarla yada çok sevilen, hayatımızın vazgeçilmezi olan sınavlarla gerçekten hak edenlere böyle bir destekte bulunma yükümlülüğünün getirilmesi
Genele ilişkin;

Yurt dışında staj imkanı tanınması. Üstüne bir de doktora yapılacaksa parasının belli ücretinin burs imkanıyla barolardan karşılanması.

Stajyerlikten bireysel emeklilikle, devlet emekliliğinin harmanlanıp bir avukat emekliliği oluşturulması.

Toplumda stajyer avukatlıktan itibaren sosyal tesisler olsun, toplumun gittiği her mekan da ayrıcalıkları stajyerlik den itibaren başlatılması ve indirimler sağlanması

Her hukuk bürosuna icra takip elemanı bulundurma zorunluluğunu kısmi olarak getirilmesi. Böylece stajyer avukatlar adliyelerde, patronların tabiriyle “ayak işlerini yapmayacak” bir düzen getirilmesi!

Stajyer danışma hattı kurulması. Karşılaşılan her problemde veya hakkın yenilmesinde bu platformun devreye girmesi.

Nasıl hukuk büroları stajyerleri değerlendiriyorsa, her stajyerinde hukuk bürosunu değerlendirme hakkının tanınması. Böylece çift taraflı denetleme mekanizması oluşturulması ve bürolar stajyerleri köle olarak değil ( bu her büro için geçerli değildir.) hamilik yapacakları, geleceğin avukatları olarak görülmesinin sağlanması

Ve son olarak, herkesin sarfettiği emeğin karşılığını alması, gerçek adaletin sağlanması için zorunlu maaş sisteminin hayata geçirilmesi, stajyerlerin sigortalanması ve en az asgari ücretle çalışmaya başlanmasının sağlanması!

gibi über üstü önerileri içermektedir.
en azından mezun olabilmeyi başarabilmiş avukat adayı.

Güneşli güzel günler göreceğiz genç arkadaşım biraz daha dayan.

Dipnot: Bu başlık mezun olmak isteyip de olamayanlara gelsin.
ulan hukukunun da adaletinin de ta amina koyayim.
kısa bir süre sonra olacak olduğum şey. korkuyorum efendim, ayakçı gibi bir şey bu. üç kuruşa beş köfte vermeye çalışıyorsun resmen. bu şeyi düşündükçe savcı mı olsam yee falan diyor insan.
Getir götür uzmanı, Hele bir de ingilizce bildiğini söylemişse getirip götürürken bunu da tercüme et uzmanı. avukatcık.
(bkz: köle)
(bkz: çalış köpek)
Yanında çalıştığı avukatın ayak işlerini yapan, kalem memurları tarafından manevi olaran tartaklanan yeni hukuk fakültesi mezunu. (bkz: modern köle)
genelde en sık kullandıkları cümle, ben onu bi kontrol edip size dönücem olan avukat adaylarıdır.
güncel Önemli Başlıklar