bugün

tamam lan. o vatandaş benim uzatmayın. amme hizmeti görüyoruz burada.

çocukken mahalle arasında oynadığım topları, konu komşunun ziline bastıktan sonra attığım deparları saymazsak sporla pek aram olduğu söylenemez. di. ta ki iki ay öncesine kadar. iş çıkışı yemek hesabına arkadaşla bir alış veriş merkezine gittik. yemek bahane tabi. yoksa evde makarna durup duruuu. maksat ortamı dikizlemek. neyse efenim zamparalığa tövbe etmemden mütevellit zaten gözüm dönmüş bir de alış veriş mekanlarının o gizemli havasını soluyunca nevrim döndü amuniyim. bu arada bizim milletteki süslenip püslenip alış veriş mekanına gitme ritüelinin de efsununa muvaffak olamadım bir türlü. nedir bu? çarşı pazar olayı mı? çarşı pazar olayı ise kabzımalı anladık da bu hikayedeki mal kim? neyse dolandırmayalım. hırsımı gavur acılı meksika yemeklerinden çıkardım. zaten sandalye üstünde tünemekten özgürlüğünü ilan etmiş göbek iki porsiyon burittosu da yiyince göbeklikten istifa edip işkembe olmaya karar verdi.

bu kadarla kalsa iyi. içer bir soda ossura ossura geçerdim fenerimun önünden. bizim hınzır arkadaş illa ki deri mont bakıcam acaip ucuzluk varmış diye tutturdu. haliyle ben de mecburen derimoddan içeri seyirttim.

abi adamlar o kadar güzel montlar yapmışlar ki insan vay amına koyim demekten kendini alamıyor. laf aramızda tezgahtarları bu işe bozulsalar da anlayışla karşılayan çok sempatik insanlar. "ayıpsın gülüm lafı mı olur aramızda" dedi hatta biri. zor kurtardım izzet i nefsimi. montu üstüme geçirip aynanın karşısına dikilince bir vay amına koyim daha şuursuzca süzüldü dudaklarımdan. yalnız tezgahtar hanım kızımız bu defa yeter şimdi ben senin amına koycam der gibi baktı sustum. mont cillop gibi, ben cillop gibiyim yalnız göbek de cillop gibi. montun fermuarı erişmiyor bir türlü. ne mi yaptım? aldım montu abi, aynadaki görüntümü yanıma alıp doğru spor salonuna.

aylık 120 lira vereceksin diye tutturdu dürzü. pazarlık edip 80 papele anlaştım. üç aylık da peşin saydım. tıkır tıkır. esnaf milleti canlıyı gördü mü yelkenleri suya indiriverir. ne masraf olacak başka? ayakkabı eşofman 250 de onlara yaz. o kadar.

işin bir de alternatif boyutu var. hesaplayalım. haftada on bira 2,5 liradan üç ayda 300 lira yapar. üç akşam dışarıda yemek 20 şer liradan 3 ayda 720. insan spor yaparken karı-kız olayından da uzaklaşıyor, bedeline paha biçilemez ama 1000 lira da ona yazalım.

spor yapıcaz diye asosyal mi olacağız? hayır. ayda 250 de 750 yemeye içmeye ayıralım. yaz bakalım alt alta ne oldu?

--------------------------------------//-------------------------------

240 300
250 720
750 1.000
400
+__________________________________________________________________

1.640 2.020

-------------------------------------//-----------------------------------

neymiş spor yapmaya başlayınca 2.020 liralık tasarruf sağlıyormuşsun. bunun 1.640 lirasını harcıyorsun. 2.020-1.640=380 lira kar kalıyor.

bir de üstüne makarna masrafını, gardropta bekleyen slim fit gömleklerin bedellerini abukları gıbıkları eklersen ohooo.

hem sağlıklı yaşa hem kara geç. üstüne bir de yağsız göbeksiz adeleli adeleli vücut sahibi ol. spor salonundaki kızlardan birini de tavlandın mı ohhh mis. kondüsyon da iyi olur. sabahlar olmasın.