bugün

bir kere istediğim. bir kereliğine tanrı'dan rica ettiğim.

yalan oldu! tanrı yüzüme bir tokat olarak attı, o aşkın mektuplarını. yaktım ben de. hem yaşadığım o eski evi. hem de o mektupları.
oysa istemiştim. karanlık bir gecede, yastığa kafamı koyduğumda rica etmiştim. yalvarmıştım. sonsuza dek, artık hiçbir şey istemeyeceğime dair söz vermiştim tanrı'ya.
olmadı.

ben tanrı'ya inandım ama tanrı bana inanmadı!

eski yunan mitolojisinde bahsedilen, birbirini çok seven iki kişiyi tanrı'lar kıskanırlar, onun için kavuşmalarına izin vermezler düşüncesi gerçek galiba.
olmadı.
vuslat; düşten ibaretmiş.
elimden geleni ardıma koymadığım bir zaman diliminin en rahat ve kutsal anında olmadı. bir yaz sabahının, kuş sesleri eşliğindeki uğultusunda olmadı.
olmadı.

sadece bu dünyada değil ölümden sonra da o insanla yaşamak istemiştim. cennet, cehennem farketmeksizin.

olmadı.

bir şeyler bir şeylere dar mı geldi yoksa çok mu bol bilmiyorum ama;

olmadı!
buna aşk diyorlardı sanırım ama 1,2 yıl geçtikten sonra ben ne kadar da salakmışım diyor insan kendi kendine.
belki de sonsuz dediğimiz 3-5 yıldır, sizin sonsuzluğunuz bu kadardır. gün gelir, "aşk bitti." dersiniz, seneler önceki istekleriniz yerini başkalarına bırakmıştır, geride kalanlar havada asılı kalan saçma sapan gelecek hayalleri, hoyratça tüketilmiş tutkular ve karanlığa bırakılmış saf isteklerdir..
(bkz: obsession)
(bkz: gecmis olsun)
sonsuza kadar yasamayi basardiktan sonra yoldas arayan kisinin mantikli(!) istegidir.

(bkz: aferin cok dogru dusunmussun)
seni seviyorum der karşındaki. umut verir istemli/istemsiz. sonsuz olmak istersin onunla. iki ayrı bedende tek ruh olabilmeyi becermek istersin. kendinden vazgeçersin çoğunlukla. o'na layık olabilmeyi istersin. set çekmeye başlar bütün ataklarınıza. bütün setleri aşacak kudretiniz vardır. ancak birini asla. sevgilim var der. salak gibi kalırsınız. sizin sevdiğiniz başkasını sevdiğini deklare eder *. unutursun der. sonra siz aşkı, bir daha yaşamamak üzere olduğunu iddia ederek, bitirince "ben demiştim" minvalli çıkışlarla 3 puanı alma gayretine girer sosnsuza dek yaşamak istediğiniz kişi. sizi buna iten, aşamayacağınız tek engeli önünüze çeken sanki kendisi değilmiş gibi haklı çıkmanın onurunu üstlenmeye kalkar.

gel de isyan etme yaşanmışlıklara. gel de sövme hissiyatına, yaptığın dangalaklıklara.

bu mu lan senin sonsuza dek yaşamak istediğin kişi? bu mudur hadisenin özeti?

dua edersin sonra tanrıya. keşke zerk olmasaymış hücrelerimin her birine, ama yine de iyi ki erken bitmiş karaktersizliklerin şerefine...
(#2862860)
bencilliktir.
victor hugo'nun güzel bir sözü vardır:
sana deliler gibi aşık olmamda senin hiç bir suçun olamaz ki...

(bkz: nişanlıya mektuplar)
(bkz: victor hugo)
* * *
hasrettir. ne denli imkansız olduğunu bilenlerinse, akıllarına bile getirmediği bir ütopyadır. o kişiyle bir dakika birlikte olmak için yıllarca bekleyenler için ne lükstür bunu istemek bile. istek duymaya bile cesareti olmamak ne acıdır. o "sonsuza dek"in içinden bir dakika çalabilme hayal ve ümidine kuşkuyla bakarken. rüyada bile tadılamayacak bir şeydir sonsuza dek birliktelik. en uzun rüyamız bile kaç dakikadır ki ?
(bkz: ölümsüzlük iksiri)
tek taraflı olmayacak bir istek, her iki tarafta aynı istek ve arzu da olmalı. böylesine mükemmel bir aşkı bulana ne mutlu, kıymeti bilinmeli..
ilk olarak gerçekten neyi istediğini bilmek gerekir... aşık olduğun birisiyle sonsuza kadar yaşamak mı? mutlu olacağın birisiyle sonsuza kadar yaşamak mı? onu ölümün eşiğine kadar yalnız bırakmamık mı?

aşk denen şey basit bir yalanlar üçkenin, belirli bir süre sonra dalından koparılıp göz göre göre solacağını bilmektir. önemli olan saygının bitmemesidir saygı sevgi uçları ile bağlandığında işte ozaman sonsuza kadar birisiyle yaşamak insana mutluluk verir, yıllar geçse de her yeni bir güne, yeni umutla başlarsın.
sonsuza dek bu dilek dilendiğindeki an kadar mutlu, umutlu ve aşık kalmak istemektir. (bkz: hep böyle kal)
bu öyle bir istektir ki peşinde bencilliği sürükleyip getirir. hani o an bir güç olsa elinizde onu ölene dek kendinize bağlı tutacaksınızdır.
ben çok rastladım sevdiğini "seni sevdim" diye kaçırıp gunlerce, haftalarca, aylarca bırakmayanların haberlerine. vardır bu istek ve en hayvani insan isteğidir.
diğer türlü yani; karşındaki de bunu istiyorsa yat kalk şükret. sahip olamasan da karşılıklı istemesi dahi güzel.

bu şeye benzer; hani sarılırsın sevdiğine ama öyle bir sarılırsın ki kemiklerini kırarcasına. canının acıdığını bilirsin ama daha da sıkı sarılırsın hep..

Elimde olsaydı bırakır mıydım onu hiç? Bir kenarda saklardım kimsenin görmemesi, benden başkasının dokunaması için. ama pamuklara sarmalayıp da saklardım. tek bir kılına dahi zarar gelemesin diye.
eminim elimde olsa yapardım. insalık değilmiş.. etik değilmiş.. doğru değilmiş.. yemişim hepsini!
tutku deliliğin bir adım öncesi ve ben sonuna dek yaşardım bu deliliği. hemde büyük bir zevkle!
bunu isteyen kişi gerçekten de ne istediğini çok iyi biliyordur. bu da ancak ya kişi; yıllar içerisinde aşkı evirip çevirmiş olacak, bir çok deneyimden sonra "işte budur" diyecek, ya da gerçekten tanrı tarafından bahşedilmiş özel bir "hiçbir şey yaşamadan da ne istediğini zaten biliyor olma hali" ile ödüllendirilmiş olacak.

birinci gruptakiler için genellikle zaman çok geç olur, ikinci gruptakiler de bizi bulmaz.
kimsenin ayrılmak için evlenmediğini düşünürsek tüm evli çiftlerin bu amaca hizmet ettiği aşikardır.fakat koca bir yalandır! tamam isersin belki gerçekten ama geçicidir.bi süreliğinedir yani..
bir bedene sığan iki ruh, ne yapsalar birlikte ve anlaşarak yapıyorlar. kim istemez?
sen elmayi seviyorsun diye elma da seni sevmek zorunda mi? ya o sizinle yaslanmak istemezse?
masum bir hayal, insan zaten hayal ettiği müddetçe yaşar.
"insan ruhunun diğer yarısını her gün bulmuyor ya da kaybetmiyor" tümcesi şayet bakış açısı ise hayatınızda dünyanın en güzel isteğidir tarafınızdan bakıldığında. sonsuza dek, ölüme kadar ya da sonuna kadar değil dikkat edilirse, o mahşer gününde annenin evladı tanımayacağı öğretilir ya hani, seni orada bile arayacağım dediğiniz adamın/kadının varlığıyla, tamamlanmış bir ruh ile yaşamak istemek.

yüzük eşliğinde veya değil, karşı karşıya dururken eller birleşik; sol elin yüzük parmağından akan her damla kanın iki kalp arasında gidip geldiğini hissetmek istemek..

en güzel bir şey. çok güzel bir şey...
sıkıcı bir durum hayat boyu bir insanla sadece bir tek insanla atraksiyon yok sıkıcı çoook sıkıcı...
çok inandığım varlığına, çok güvendim gücüne, çok inandım sözlerinin özellikle de duygularını gerçekliğine... yanında olayım istedim hep, hep yanımda ol istedim hatta...
bir şey söylemedim.
suskun kaldım.
anlamanı bekledim belki de... benim gibi sen de bana inanırsın sandım.
farklı olduğunu sandım.
ve bunların hepsi yüzünden yanında olmak istedim. gelmek istedim. kalmak istedim uzun süre. sonsuza kadar belki de...
hiç bulamıcağım birşeydir.
(bkz: psikopatlığın makul hali)
sonsuza kadar mutlu yaşadılar!

(bkz: fairy tail)
Aşk'tır herhalde adı.