bugün

Eveeett...

Mastodon'u bilmedigim icin, in flames'i de jester'dan sonra biraktigim icin dinlemeye gerek duymadim. Onun yerine istiklal'de takildik. Vasitayi uygun bi yere biraktiktan sonra 16:45 gibi iceri girdim. iceride kral abimiz ericadamstr ile bulustuk ve alice cooper dinlemeye gectik biraz hosbesin ardindan

alice cooper

dayi yasli falan da, cogunluk kendisini tanimadigi icin insanlar neyle karsi karsiya olduklarini bilmiyorlardi tabi. Adam eski toprak, kalabalik kitleyi nasil costuracagini biliyor. Girisi black widow'la yaptilar, frankie, poison, school's out derken her parcada uzerindeki bir giysiyi cikaran alice emmi iyiden iyiye cibildaklasmaya dogru emin adimlarla ilerledi. Fazla uzatmadan tadinda birakarak, kendilerini bilmeyen genc kitleye de "la bu herif yasli ve cirkin ama iyi eglendik aminyum" dedirterek sahneden ayrildilar.

slipknot

mina godumun psikopat itfaiyecileri.. Bu herifleri gunahim kadar sevmesem de, sahne olayini biliyorlar. Ama coolluktan gotum gotum kasilan yurdum metalcisi karsisinda eridiler tabi o ayri. O kadar cooluz ki sevmedigimiz grup olunca siklemeyiz. Lan neyse.. Dedigim gibi pek haz almadigim icin bu saplardan, o ara maiden oncesi enerji depolama ve son tuvalet sortileriyle gecti. Organizasyonu yapanlara bol bol kufrettim o ara. Pet siseyle su vermiyorlar. Neden? Etraf kirleniyor. Lan gerizekali, pet sise vermedin karton bardak verdin, ne anladin simdi bu isten? iki kere iki kac eder? Aferin dort. O kadar da sigir degilmissin bak.. Neyse. Sonuc olarak vokal got olmus bi sekilde konseri bitirdi ve yine de sitem etmeden sahneden indiler. Onun yerine ana avrat kaydilar aga. Hehehe.. Yo madafakin twats!

Ve tabi ki; iron maiden...

hayatimin grubu lan bunlar. Kanli canli gordum lan. Bagira bagira 666 soyledik olm. Delirtmeyin lan adami!

ehm.. Slipknot bittikten sonra one dogru kazi calismalarimiz belli bi noktada tikandi. Oyle bi etten duvar vardi ki, kitleleri yarma konusunda gm seviyesinde olan ben bile caresiz kaldim. Tabi yarmayisimizin bi sebebi de yasini basini almis efendi maiden dinleyicilerine saygimizdandi. Hakikaten slipknot'tan sonra on taraflardaki genc nufus, yerini olgun kalabaliga birakti. Pogo yapilmadi bu bekleyis esnasinda ve yer degistirenler birbirine karsi oldukca nazikti. Bir kez daha yas sinirinin onemini anladim.

Ve final frontier... Muhtesem bir giris, tarifsiz bir cosku.. O saniyeden sonra herkes kendini kaybetti. Bogazlarimiz patlayana kadar sarkilara eslik edip, boyun damarlarimiz catlayana kadar headbang yaptik. El dorado girdi cosku artti. The talisman girdi cosku artti. 2 mins girdi arzular selale oldu akti. Yeni albumun sozlerinin cogunluk tarafindan bilinmemesi katilimda biraz dusukluk yaratsa da bilenlerin sesleriyle acik biraz olsun kapandi. Eski albumlerin tumunde katilim mukemmeldi. Bruce gayet tatmin olmustu gordugum kadariyla. Yalniz burada bruce'a ayri bi parantez acmak istiyorum. Arkadas sen nesin oyle? Ne bicim bi stamina var sende? Adam konser boyunca sahnede bir oraya bir buraya sicradi durdu, yine de sesinden bisey kaybetmedi. Ben o kadar ziplasam birak sarki soylemeyi, konusmakta zorluk cekerim nefes nefese kalmaktan. Saygilar bizden.. Keza steve harris de oradan oraya kosturdu konser boyunca. Adamlarin yas ilerlemesine ragmen kondusyon tas gibi masallah. Adrian sakin ve karizmatik, janick ise rockstar bi havadaydi. Babacan dave murray ise her zamanki gibi bebek surat gulumsemesiyle kalbimizi fethetti. Grubun en mulayim adami bu adam. Sololarda agzinin hali gorulmeye degerdi hani, unutmadan belirteyim.. Nicko'yu sadece kameralarda gorebildik, bi de konserin sonunda tek.basina bagetleri dagitirken seberdi. Bis'te 666, hallowed ve running free caldilar, eskilere ucurdular. Hepsine hece hece eslik ettim. Guzel bi eddie maketi hazirlamislar.

Bu arada dagitilan ganimetler arasinda bruce'un beresi sanirim en degerli olaniydi. Kapan arkadasi cok feci kiskandim. Giysin simdi ibne *
sonuc olarak hayatimin en guzel gecelerinden biriydi. Maiden izlemeden olsem gozum acik giderdi. izledim, muradima erdim. Cok mutluyum. Hayatimda bu kadar mutlu oldugumu cok az hatirlarim. Tesekkurler iron maiden...
odama kaçıp ergen gibi ağlamama neden olan hede.
ben niye gidemiyorum ama ühüüüü.
herifler ayağımıza geliyor, biz de evimizde oturup nahanda bu entry'yi giriyoruz.
hayat mı lan bu! isyan ederim. hatta ettim.
zorunlu tanım: yaklaşık bir hafta önce istanbul ayağı gerçekleştirilen konser.
ulan koskoca sonisphere için yedi sayfa entrymiz nasıl olur. yoksa başka bi başlıkta mı döndü bütün yorumlar. kimse mi gitmedi arkadaş.
kesinlikle organizasyon rezaletti.konserler başladığı halde millet uzun bir kuyruktaydı dışarda.neymiş efendim güvenlik.koca bir SiKTiR çekiyorum ben.kusura bakmayın o sırayı bekleyemedik aradan sıvıştık girdik ama bir kişi bile bana kimsin sen demedi.üstümü arayan bile olmadı.dedektörden geçtik ama o aletlerin çalıştığından bile emin değilim ben.istesem içeriye çok rahat yemek sokabilirmişim ona yandım.hatta satır bile sokarmışım kimse farkına varmazdı.geçen seneki festivalde güvenlikçi zincir gerekçesiyle kolyemi bile almak istemişti bu sefer biletimi kesen abiler dışında kimse bakmadı bana.
organizasyon yönünden sınıfta kalmıştı bu sene .

not:su ve yemek hemencicik bitti resmen bir 33mm su için kavga edicek durumdaydık.ayrıca yemekler için hangi firmalarla anlaştılarsa kesinlikle adamlar festivallere gıcık.yediğimden dolayı 2 gün kustup durdum.

şimdi gelelim konserlere.alice cooper ve iron maiden için gitmiştim ki geri kalanı izlemedim bile.in flameste az çok baktım sahneye ama geri kalan yerlerde converse nin o koca yastıklarında uyudum.

alice cooper içinse söylencek birşey yok zaten gayet iyiydi.yakında onunda ölüp gitmesinden korktuğumdan canlı canlı izlemek daha da önemliydi.1 saat boyunca sahnenin hakkını verdi.

iron maiden:

organizasyonun berbat olması işimize geldi aslında.saha içinden bilet alıp platforma çıkmamı sağladı bu iş benim.sahneyle aynı hizada izledim durdum maiden i güzeldi.

biraaaz geçte çıksalar deydi diyebiliriz.herşey gayet iyi gitti.bir ara bruce ingiliz bayrağıyla sahneye çıktı yanımdaki adamlar topluluğu baya küfretti birden bozkurt kesildiler.fear of the dark taysa hepsi kardeş olup tek bir ağızdan söylediler.
bende mi sorun var yoksa çok mu şey beklediğimden bilmiyorum ama sanki maiden daha da güzel şeyler yapardı bi eksiklik vardı sanki ama gördük geçirdik ve güzeldi.

kısaca:konserler güzel organizasyon berbat ötesiydi.yine de hatıralara kazıncak bir geceydi.
berbat bir organizasyondu ama iron maiden ve alice cooper dede vardı ve o yüzden çok etkilenmedim. bir sürü beleş doritos yedik.
hakkında şu değerlendirmeyi yaptığım festivaldir:

geldi gelecek, bu yıl değil seneye derken iron maiden‘ın türkiye’ye geleceği kesinleşti. derken, mekan konusu ve ses sistemi konuşulmaya başlandı. küçukçiftlik park’ın çok küçük olduğu, geçen sene sonisphere’deki ses sisteminin berbat olduğu rabarbaları arasında bir çok arkadaşım bilet almaya son ana kadar direndi ve bir o kadarı da sırf bu sebeplerden dolayı bilet almadı.

mekan küçük olduğundan dolayı az sayıda (!) bilet satılabileceğinden yüksek konser v lojistik masraflarını bilet başına oranladığınızda en ekonomik bileti biletix komisyonlarını da dahil edince 150 liraya satmak zorunda kaldılar ve bu da bir o kadar seyirci kaybına yol açtı kanımca…

19 haziran günü çok ama çok sıcaktı, tam o sıcak tepedeyken mastadon sahne alıyordu, ancak bizler o sıcakta mastadon ve inflames dinlemek yerine taxim’de soğuk biralarımızı yudumlarken gaz parçalar eşliğinde konsere daha bi hazırlanmayı tercih ettik. güneş yavaş yavaş alçalırken son biralarımızı da yudumlayıp kendimizi gezi parkından aşağı salı verdik pek çok metal sever arkadaş ile birlikte…

konser alanına vardığımızda kapı bomboştu ve anında içeri girebilmiştik sonradan öğrendikki performanslar başlamadan girişlerde sorun yaşanmış ve insanlar bayağı uzun bir kuyruk beklemişler, tabi bu olay insanları o sıcakta daha bir paralamış. tam alana vardığımız sırada inflames sahneden yeni inmişti ve insanlar serinlemek için gölgelere sığınıp soğuk birşeyler alırken, yürümesi pekte zor olmayan kalabalığın arasından alanın tam ortası diyebileceğimiz bir yerde kendimizi bulduk.

ses sistemi

konser alanının ağırlık merkezi sayılabilecek bir noktadan konseri izlememiz önemliydi çünkü genelde ses mühendisleri sesi her noktadan eşit duyulmasını sağlayabilmek için bu noktayı es geçemezlerdi. tahmin ettiğim gibi de oldu, tüm şarkılardaki tüm enstrümanları ayırt edebiliyordum, lead sesleri çok temiz duyarken parçalardaki bas yürüyüşleri de gayet güzel duyuluyordu. kimileri iron maiden’ın ses sisteminde parmağı olduğunu söylerken kimileri de bu olayı sponsorlardan biri olan sennheiser’a bağlıyordu.

alice cooper

60 küsür yaşında bir adamdan böyle bir performans izleyebileceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. onca gitaristler çıkarmış bu piyasada çok emeği geçen alice amcamızın, maiden’ın hemen öncesinde slipknot’tan önce sahneye çıkması lazımdı şeklinde konuşmalar vardı alanda. bence alice reyiz’in program sıralamasındaki yeri gayet uygundu sonuç olarak slipknot daha bir gaz çalacağı için maiden’a güzel bir pas atmış olacaktı, nitekim öyle de oldu.

alice cooper’ın o yaşına rağmen sahnedeki show’u sesini kullanması gayet doyurucuydu hele bir ara türk bayrağı ile sahneye çıkınca bruce’un trooper olayına selam mı çakıyor dedik *

slipknot

iaowa’dan çıkan bu gençler benim albüme sığmayan grup olarak nitelendirdiğim kategoriden. zaten imajları ve sahne show’larının populerliklerine etkisi, müziklerinin etkisinden kat kat daha hızlıdır.

slipknot’ın vokalinin bu kadar iyi olduğunu görünce zamanında grubu keşfeden prodüktöre bir kez daha hak verdim. stone sour vokalinin cuk oturacağını sezmiş vesselam. perkisyonistleri sahnede bir oradan bir oraya koşup bizi yordular o derece bir performanstı.

kaybettikleri grup üyesi #2 paul’a sahnede selamı hem arkaplandaki numara iki görseli ile hem de maskesi ve giysisini sahnede bulundurmaları ile selamı çaktılar. o racer koltuğundaki sabit baterist ve hareketli davul platformu gösterisi ile başarılı bir performans sundular. slipknot t-shirt’lü genç ve heyecanlı ergenleri mutlu ettiler.

iron maiden

beklenen an geldiğinde, hem önceki muhteşem performansların hem de o sıcağın insanları ezmesi ile yorgunluk belirtileri baş göstermişti. maiden final frontier ile sahneye geldiğinde kimsede yorgunluk filan kalmadı tabi.

artık yaşlandılar, kendilerini tekrar ediyorlar, yok şöyle yok böyle denen grup çatır çatır neredeyse hatasız çaldı sahnede. bruce mükemmel söyledi bitsin istemedik bu performans.

blood brothers parçasına geçmeden önce bruce reyiz organiasyonada selam çekan bir kaç kelam etti, söyledikleri hatırladığım kadarı ile şöyleydi:

maiden’ın bir çok farklı ırktan, cinsten, renkten ve dinden fanları olduğunu biliyoruz. özellikle islam ülkelerinden, fastan, tunustan, libyadan ve şuanda zor zamanlar geçiren suriyeden… sanırım bu gece tüm biletler satıldı ve eminimki bir bukadarınız daha dışarıda… seneye türkiye’ye geldiğimizde bundan kat ve kat daha büyük bir yere geleceğiz ve tüm maiden fanları ile birlikte olacağız.

***

blood brothers…

fear of the dark beklendiği gibi hep bir ağızdan söylendi ve bruce ”turkey” diye bağırıp topu bize attıktan sonraki gülüşü beklediğimden bu an benim için inanılmaz keyifliydi. güney amerika’daki konser kayıtlarını dinleye dinleye bayağı içerlemiştim bu duruma doğrusu sonunda muradıma erdim.

sanıyorum ”ölmeden görmek isterim” dediğim son grubu da canlı olarak lzlemiş oldum. ben değil ha, onlar ölmeden *

up the irons