bugün

kış gelmeden kışı güzel kılan detaylar başlığına denk geldim. ancak sırada sonbahar var ve oldukça güzel bir mevsim.

deri mont ve güneş gözlüğünü aynı anda üzerinde bulundurmak çok güzeldir.
Bunaltıcı sıcakların sona ermesi, yağmurların yağması, doğanın rengarenk şekle bürünmesi ve tatlı tatlı üşümek.
Bir tablodan çıkmış kapalı gri havalarda, dalgaların kıyıyı dövüşünü izlemek, sımsıcak bir bardak çayı yudumlarken uzaklara dalıp gitmek. Kuru Yapraklarla bezenmiş Issız sokakları turlamak. Duyguların mevsimidir sonbahar.
hiçbir şey.
kahverengi, kahve, şarap, aşk...
Karoliferlerin yanması.

O kadar doları boşa vermeme hissini doğurur.
ben sonbaharı oldum olası severim. oldum olası demeyelim de evim sıcacık olduğu sürece severim 2020 yılının kasım ayını babaannemin evinde geçirdim götüm dona dona geçirdim daha doğrusu. hiç de güzel değildi. millet kasım ayını romantizm ile bağdaştırırken ben soğuktan gebermemek için o aylarda şu yanmayan sobayı yakmak için uğraşıp duruyordum.

tabi sonrasında o elit, lüks daireme geri geçip şehir manzarasına karşı keyiflice kahvemi içtim. işte sonbaharı güzelleştiren detay budur. soğuğu severim ama aşırı soğuğu değil. tam da aradığım mevsim işte. tüm yıl en sevdiğim aylar ekim, kasım, aralık der dururum. kasım ayına geldik bile ortada hiç bir sik yok. bombok geldi bombok geçiyor.
Sonrasında kışın gelecek olması.
Ormanda gezmek ve mantar zamanı olması.
güncel Önemli Başlıklar