bugün

hayırlı uğurlu olsun. değer verdiğimiz ne varsa içi boşaltılmaya devam ediliyor.

şimdi bir zamanlar bir adam vardı, mevlana celaleddin rumi. bu adamın inandığı bir Allah vardı, risaletini kabul ettiği bir peygamber vardı. sema edişinin bir manası bir ulviliği vardı. şimdi bu adamın ne Allah ı kaldı, ne peygamber sevgisi kaldı. ne de kendinden geçerek ettiği semanın bir anlamı. adamı yolunmuş tavuğa döndürüp şerefsizim bu adam hümanisttir dediler. mevlana nın islami yönü neden örtbas ediliyor bu başka bir yazının konusu.

kim demiş islamcı burjuvalar dansöz oynatamaz kardeşim? alın size anlı şanlı bir alay dansöz.
bu güzel kardeşlerim yani yeni yetme semazenler pastırmacı olsa açılışında dönüyorlar.
avm açılsa açılışında dönüyorlar.giyim dükkanı olsa açılışında dönüyorlar.ramazanda bilhassa dönüyorlar kurban bayramında aman göz olur diye dönmüyorlar. elinde hıyarı olana tuzla döne döne geliyorlar maaşallah.
her gittikleri yerde bir alkış bir kıyamet. halbuki kimsenin bir bok anladığı yok.
bu adamlar niye döndü, dertleri nedir? tey tey tey... hak getire.

ben bir komplo teorsisyeni değilim. ama gerek mevlana nın, gerek semazenliğin içinin boşaltılarak sunulması bir rastlantı değil güzel kardeşim. mevlana tam manasıyla söylememem gerekirse bir alternatif haline getirilmeye çalışılıyor.
lan bak diğer yazının konusuna atladım yine. her neyse sonuç olarak bugün dönen sözde semazenlerin yaptıkları iş hakkında en ufak bir fikirleri bile yok. sahne kostümlerini giyiyorlar, iki eteklerini uçuruyorlar, kafayı yana eğip paralarını alıyorlar.
işte bu kadar. dansözlükten ne farkı var? öpüjeeem diye yaltaklanan sarhoşlar yok sadece ortada. para babaları olduğu yerde duruyor ama.
tek bir farkla: onlar islamcı abisi.