bugün

canım ülkemde karine haline gelmiş olgu.
başkan iken bile muhalefet yapma güdüsünün ağır basmasından mütevellit ileri gelen vuku. muhalefet onların her şeyi..
bu ne saçmalık? en basidinden yılmaz büyükerşen'i örnek veririm sizlere 'eskişehir'i 'yeni şehir' yapan. dsp'dendir kendisi ve o olmasa eskişehir bu günlere gelebilir miydi bilmiyorum. tamamıyla saçmalıktır. böyle bir şey yoktur.
bakınız: Eskişehir Büyükşehir Belediyesi.
bakınız: Prof. Yılmaz Büyükerşen.
türkiye'de belediyecilik alanına bakılınca doğru bir çıkarım yapmak için düzen partilerinin belediyecilikte başarısız olması önermesini yapmak gerekiyor. aksi taktirde konu sadece her zaman söylenilen soruda bitiyor: "ne olacak bu sağın kompleksi?" sınırlı istisnalar hariç aşağıdaki bakınız vermek aslında işin gerçeklikte ne anlama geldiğini anlatacaktır.

(bkz: türkiye de halkçı bir belediyenin olmaması)
istisnaları yok değildir lakin genelleme yapıldığı takdirde haklılık payı olan bir önermedir.

örneğin; ankara'nın çankaya belediyesi bunun en güzel kanıtlarındandır.
yanlış bir tespittir.

çünkü:

- sol partililer daha kendi içinde kavgalıdır, birbirlerini yer sürekli nasıl etrafına yedirsinler? beceremezler yemeyi.
* o sebeple birkaç senede yol döşeyip ihale veremez partilisine/akrabasına
* o sebeple belediyesini trilyonlarca lira borca sokup minibüs şoförlüğünden gelme zatları* albayraklar holding yapamazlar.

- sol partililer popülist değildirler. o sebeple belediye parası ile kömür almazlar. almadıkları kömürü de dağıtamazlar.
gerçek bir sol oluşumun * tek belediyecilik deneyimi olan fatsa'yı adam gibi okur araştırırsak başarısızlık değil neredeyse mükemmeliyetle karşılaşırız.

(bkz: fatsa deneyi)
kişinin karakterinde vardır ihaleye fesat, yolsuzluk, başarısızlık bak eskişehire mükemmel sol parti var, yine bak antalya ya orasıda çok iyi oradada akp var, kişinin iradesine kalmış bir durum.
siyasetteki başarızlıklarındandır.

konuşmak ile icraat arasındaki farkı açık açık ortaya koymaktadır.

kaç yıllık cumhuriyette adını sayabileceğimiz birkaç kişi vardır sol cenahtan başarılı olmuş, onlarda partiler üstü insanlardır zaten mesela yılmaz büyükerşen.

sol partilerin ülke siyasetindeki programları ne ki belediyecilikteki programları ne olsun..

eşitlikten bahseden kim başarılı olmuş kim samimi olmuş ki sol partiler olsun.

insanların eşit olmaması gereken bir dünyada.
siyasetteki başarısızlıklarından değil, siyasette istenmemelerinden dolayıdır. düşünün önce bi, kaç defa sol cenah tek başına iktidara geldi? cevab veremedi.

ne demişti geçen gün melih gökçek hazretleri: ''iktidarda olan biziz. nasıl alacaksın sen o paraları sanki.''

anlayış bu anlayış. eğer solcu bir belediye başkanı gelmiş de sikip atmışsa bir şehri, kendi beceriksizliğine veririm. fakat nedense hep unutulur, sağ partilerin belediyecilikteki başarısızlığı. neden? çünkü iktidar onlardır. neden? çünkü basın onlarladır. bakınız tayyip erdoğan'ın istanbul belediye başkanlığı adaylığındaki zülfü livaneli'ye yapılanlar. melih gökçek babanız ankara'yı ne hale soktu çıkın bir pazar günü dolaşın ve görün. hava kirliliğini, bitmeyen kavşakları, bitmeyen metro çalışmalarını, bitmeyen arazi peşkeşlerini.

sen şimdi karşıma geçip sol partinin ülke siyasetinde ne programları var ki diyeceksin. sonra da alttan alttan sağ partileri savunacaksın. bizim milletimiz seviyor arkadaş ağzına sıçılmasını. biri insanca yaşayacaksınız, eşit olacaksınız dediğinde bi siktir git diyorlar. biz eşit olmayalım, ne gereği var diyorlar. öyle ya, senin müslümanlığında kadın-erkek eşit değil. niye eşit olacakmışız ki?

ulan bu ülkede sol partiyi tek başına iktidar yaparlar mı? buna izin verirler mi? solcu bi belediyeci gelse de onun icraat yapmasına imkan sağlarlar mı? inanıyor musunuz siz buna? güldürmeyin beni gobeller. gülünecek halinize ağlayın.
sol denilen partilerin sol sanılmasından dolayı ortaya çıkan yanlış anlaşılmadır. siyasete hakim olan "sol denilen" partiler chp ve dsp bunlar mevcut sistemin devam ettiricisi partilerdir, sağ partilerden farklı bir ekonomik politikaları yoktur. yani "gerçek sol" belediyecilikte sadece çok az yerde başa gelmiştir.

artvin ve dikili buna iyi bir örnektir. artvin'de bazı yerleri ödp aldı ve o devletin zor gidebildiği yerde okuma oranı 100 de 100 oldu. fena yer değildir oralar.

bir de dikili var ki hiç gittiniz mi bilmem, sınırlarından içine girince değişik bir yerde olduğunuzu hissedersiniz.

ha unutmadan terzi fikri'yi unutmak saygısızlık olur, terzi fikri zamanında şehirdeki sağ partililer bile devlete fatsa'da müdahale gerekmediğini söylemişlerdir. o denli başarılı bir demokrasi ve belediyecilik denemesi olmuştur.

yani sizin sol sandığınız aslında sol gösterip sağ vuranlardır. gerçek sol tek tük başa gelmiştir. siz buna başarısızlık derseniz, terzi fikri'ye neler yapıldığını, dikili belediye başkanı hakkında iyi hizmetinden dolayı "düzen değiştirmeye yönelik eylemler" adı altında açılan soruşturmaları incelemenizi tavsiye ederim.

türkiye'de devletin izin verdiği kadar solcusundur.
türkiye'de sol düşünce tarzının saçmalayıp bürokrat memur hafif faşist zihniyetine eline geçmesi sonucu oluşan hadisedir.
izmir'de sol belediylerin hemen hepsi ihale yolsuzluğundan yargılanmaktadır ( bkz. akp'li belediylerder de yargılanıyor)
hırsızlık yaptıkları kabak gibi gibi bilinen bu belediyecelerin halk tarafından " türkiye laiktir laik kalacak" sloganlarıyla hapse uğurlanması ise kendini solcu sananların kafayı ufaktan cozutuğunu göstermektedir.
bu adamların kafasındaki sol, takım elbiseli ve hayatlarını müdürlerine yalakalık yapmakla geçirmiş insanların levent kırca parodisi tarzı ile " ah pazara gidip vatandaşlarla file doldursam ama çok pahalı" şeklinde numara yapması seviyesine indi..
(bkz: türkiye deki sol partiler)
(bkz: uçan filler kümesi)
bide bak şu var
(bkz: sağ partilerin ülkeyi soyması)
(bkz: bir belediye baskaninda olmasi gereken ozellikler)
(bkz: iski skandalı)
yılmaz büyükerşen bu tezi çürütür arkadaşım.
izmir i bir köye çeviren başarısızlıktır.
antep, konya ve kayseri bu ilimizi sağdan sollamışlardır.
solla sağla alakası olmayan,neredeyse! bütün belediyelerde indiregandi yapan tiplerin bulunduğu canım ülkemde,başarısızlığı aslında yönlerle (sol,sağ) ayrılan partilerin değil yönleri yanlış seçen insanların yarattığı eylemin ötesinde,geriye götüren ego tatminkarlığıdır.
iktidarın sağ parti olmasından kaynaklanır. destek yok, para yok... ya ne olacağdı ? yöneten adil yönetmiyor ki efendim.
yanlış bir genellemedir.
sadece sefa sirmen ve büyükerşen bu genellemenin yanlış olduğunu göstermek için yeterlidir.
biricik istisnası
(bkz: yılmaz büyükerşen)
sol partiler genel seçimlerdede başarısız olduğunu düşünürsek (açıklayalım efendim sonra ayar verme olmasın tüm sol partilerin toplam oyu neredeyse akp nin oyuna eşittir veya az fazladır) kazanabildikleri tek seçim olan yerel seçimlerde de işin içine ederek halkı tümden kendilerinden soğutmuşlardır.

not: yazar sağ görüşlü degildir.
sol parti dediğin muhalefet yapar, ne işi var belediyeyle yönetimle.
doğru bir saptamadır. istanbul'da chp döneminde yağmur yağdığı zaman vatandaşlar ölmemiştir mesela. ya da ne bileyim ankara'da vatandaş hala 15 küsür sene önce chp'li belediyenin yaptırdığı eski püskü metrolara binmektedir.

algınıza sıçayım ben sizin. hizmet anlayışınıza osurayım.
güncel Önemli Başlıklar