bugün

evet efendim...

sokağın ortasında hiçbir utanç belirtisi sergilemeden, erkeklerin attığı o iğrenç laflara rağmen dondurma yiyebilen kızın, vermek istediği gizli mesaj ve bu olayın ardındaki dramdır.

tıbben pek çaresi yok denilen hastalığımı dua okuyarak düzelttikten sonra dışarı çıktığımda karşılaştığım, ilginç ve bir o kadar da dehşete düşürücü bir olaydır, öyle özet geçerek olmaz.

hastane kapısından dışarı çıktım ve elimde kuran okuyarak yürüyordum. karşıdan iki adet kız, arkalarından da iki erkek geliyordu. erkekler küpeli, dik saçlı ve tişörtlerinde atatürk rozeti asılı olan tiplerdi. neyse efendim, kızlar ellerinde erkek cinsel uzvunu andıran dondurma yiyorlardı. yerken bir de şarkı söylüyorlardı. pek anlamadım ama, mırıldandıkları sanırsam şu şekildeydi;

la la la lay gassaray lala lala lay galatasaray mıydı böyle birşeydi sanırım.

elleriyle dondurma külahını kavramış, gözlerinde gözlük, altlarında mini şort vardı. sanırım arabalarından inmişler, biraz yürüyelim yeaa demişlerdi. arabalarının markası da sarı renkte mini cooper'dı. uyumlu olsun diye saçlarını da sarıya boyatmışlardı sanırım. yoksa hangi akıl saçlarını sarıya boyatır yahu.

erkekler arkadan iyice yaklaşarak; yavrum dondurma mı soğuk ben mi? külahı ne güzel kavrıyorsun öyle, beni de öyle yesene yavruuum diye bağırıyorlardı. kızlar ise ihihih ihihihi diye güldüler ve bir tanesi arkaya doğru elini kaldırarak gel gel işareti yaptı. arabalarına doğru gittiler ve bindiler. demek ki alenen dondurma yemelerindeki amaç buydu. ses çıkarmayıp, tövbeler olsun allahım diyerek, koşa koşa evime geldim.
dur dondurmayı bitireyim küllahını annene götür o ne yapcağını bilir mesajıdır.
"hava sıcak dondurma yiyorum" ya da "dondurmayı çok seviyorum" dan başka bir şey değildir. penis düşleyip kendinden geçmez.
dondurmayı tamamen ağzına sokup çıkaran vardır ki bunlar mesajla uğraşmaz motorize bir şekilde hareket ederler.
aslında bir mesaj vermek istemeyen kızdır. karşıdaki sapık öyle anlam çıkarmaktadır. bu durumda sapık dediğim kişi veya kişileri yazarların vicdanına bırakmaktayım.
(bkz: şimdi git bi çay koy)
yazın geldiğini müjdeler... 4. cemredir.

(bkz: üçüncü cemre düşünce sözlükte sexin şaha kalkması)
her şeye tahrik olabilen "good muslim" kesim'in buna da azması sonucu alacağı mesaj.

beni sik'e kadar uzar. azma seviyesine göre değişir.
gel gör ki ortada mesaj felan yoktur. yazın kara çarşafların içinde pipetle kutu limonata içme fanteziniz var ise, ilerde karınıza yaptırınız.
olayın 2 boyutu vardır. şöyle ki ;

- Hiç bir erkek sevgilisinin bahsedilen şekilde toplumun içinde dondurma yalamasını istemez.

- aynı zamanda çoğu normal* erkek bunu erotik bulmaz.

diyorum ki ; ben sana değil dondurmaya güvenmiyorum mnakoym ya.
(bkz: ara beni yala beni)
(bkz: nerde o eski dondurmalar).
kadınların sokakta dondurma yemesinin hiçbir sonucu yoktur. ister yalasın, ister ısırsın, ister külahın dibini delip, hüüp diye çekmeye çalışsın herkesin tek derdi; bir yaz lezzeti, olan dondurmayı yiyebilmektir. aynen kışın sokakta satılan çıtır çıtır kestaneleri yemek gibidir. *, *
ilk başta feriştah yenge başlık açmış diye düşündüren, ancak imzayı görünce okuduğu kur'an ın içine porno dergi gizlemiş hicbiseyebosunaiclenmeyenadam ın başka bir boşuna içleyişidir.

(bkz: feriştahın fentezileri)
sıçan kızın vermek istediği mesajdan 1 fazlası olmayan mesajdır. herşeyin altında bi erotizm bi seksepalite bi kuku bi penis aramayın yaa...
dondurma işte, gerek kaşıkla yenir, gerek yalayarak... ama sadece yenir... hiçbir amaç gütmeden...
(bkz: nimetle şaka olmaz)
"annen de böyle yerdi"dir. artı olarak namus kontrol birimlerinin uzun yıllardır sürdürdüğü çalışma yöntemlerinin ana unsurudur bu mesaj.
dondurmayı yiyip, sapını kıçınıza sokmaktır. * * *
bunu sapıkça düşüncelere çekmek yanlış olur ki o zaman aklı kötü şeylere kayanların analarını bacılarını da düşünüp sonra konuşmaları gereğidir.
dondurmayı yerken sürekli ne olduğunu düşündüğü mesajdır.
- dondurma yiyorum o halde bir bir mesaj vermeliyim. ne mesajı versem, ne mesajı versem, ne mesajı versem...
neyse şu dondurmanın keyfini çıkarayım da mesajı sonra halldederiz.
te allam.
dondurma her yaştan ve cinsten insanın sevebileceği bir tatlıdır. çeşitleri vardır, hangisinin yeneceği zevklere ve renklere göre değişir. dondurma bu yüzden yenir.
bir de yaşama amacı mesaj almak olanlar vardır. bunlar her hareketten, yiyecekten, nefes alıştan mesaj almaya çalışırlar. o ayrıdır.
(bkz: dondurmanın sadece erkekler için olması)

aynı mantıkla hareket edersek sokakta dondurma yiyen erkek ibne mesajı vermiş oluyor.

(bkz: müslümanlıkta dondurmanın yerinin olmaması)
hülya koçyiğit'in "kurbağalar" filmini izlerken anlayacaksınız.
köyde yaşayan dul, çoçuklu bir kadın. çarşıya gittiğinde, dondurmayı dillerken verdiği mesajı alırsınız hemen.
"ben sadece dondurma yiyorum, akışkan ve soğuk birşey olduğundan dolayı ağzım çeşitli şekillere giriyor olabilir ama bu durumu başka taraflara çekmek galiba sizin acizliğiniz", demek istemiştir.
sokakta simit yiyen kızın verdiği mesajdan pek de farklı bir mesaj vermemektedir.
ama illa ki mesaj istiyorsan 3333 e dondurma yaz gönder mesajın cebine gelsin.
dondurmayı seviyorum mesajıdır.
beni yala değildir emin olun. veya seni yalayımda değildir. kendine pay çıkarılması abazalığın boyutlarını öne çıkarır.
sapından tutmalıyım.
dondurma yemenin yeri ve zamanı olamaz mesajıdır.