bugün

Artan nüfusla beraber insanlar tek başlarına hayatta kalmaya çalışmak yerine aralarında iş bölümü yapmanın çıkarlarına uygun olduğunu gördüler.

Siyaset bu iş bölümü olgusunu düzenlemek üzere ortaya çıktı. Sınırlı bir zaman diliminde hangi işin kim tarafından nasıl yapılması gerektiğinin belirlenmesi noktasında bir yönetim sistemi oluşturmak bir gereklilik halini aldı.

Bu dönemde yönetim olgusu topluluğun çıkarlarını topluluk eliyle gözetmek üzere görevlendirilen insanlar olarak düşünülebilir ama zamanla bu olgu kendi varlığını devam ettirmek üzere örgütlenmeye yöneldi.

Bugün gelinen noktada temsili sistem kendi varlığını devam ettirmek üzere yasal ve anayasal bir sistem kurmuş durumda.

Siyasi partiler yasası, seçim sistemi ve ona bağlı uygulamalar nihayetinde 82 anayasası sistemin devam etmesi üzerine kurulu bir mekanizma.

Bu sistemi her parti kendine uygun şekilde kullanıyor ama konu demokratikleşme olduğunda ağız birliği yapmiscasina herkes bu sistemden şikayetçi.

Seçimlerden önce kimse bunları gündeme getirmiyor çünkü halk için bu tip konular siyasetin gerçek gündemini oluşturmuyor.
(bkz: servet-i fünun mu lan bu)
siyaset : insan idare etme sanatı.

tabiki sanat sanat içindir. dolayısıyla siyasette siyaset içindir.
siyaset milli geliri paylaşım mücadelesidir. iktidara gelen gruplar ya da kesimler kendileri için vergi yükünü daha az kılmayı amaçlarlar. Siyaset asla halk için değildir, ki zaten kişiler de bireysel tercihlerinde iktisadi kararlar verirken toplumsal tercihlerinde bunu göz ardı ederler, siyasi kararlar verirler, seçim mekanizmasının bir halkası olurlar. Niskanen ve Samuelson gibi iktisatçıların da yıllar öncesinde belirttiği gibi bürokratların amacı oy maksimizasyonudur ve bunun için vaadlerde bulunurlar. medyan seçmen denen gruba yönelirler, bu grup çok ilginç bir gruptur, 15 milyon vergi mükellefi olmasına rağmen bu kişilerin sadece o parti kazansın diye verdikleri partiler seçimi kazanır. neye göre oy verdiklerini kestirmek bazen çok güçtür, yakışıklı bir aday için bile oy veren çıkabilir. bu vaadler kamu harcamalarını artırır, öylece vergiler artar, bireysel mali yükümlülükler artar. sonuç olarak siyaset çıkar içindir ve halk bu sistemin bilerek ve ya bilmeyerek çarkında dönen bir araçtır.

durumu partilere indirecek olursak şu parti şunu savunur, bu parti bunu savunur gibi bir düşünce bence yanlış olur. bir örnekle anlatmak gerekirse, ak partinin seçim vaadlerinden birisi işe başlayanların 1 yıllık maaşını devlet karşılayacak. bir birey burada yukarıda da belirttiğim gibi şunu düşünmelidir, tabi iktisadi bir bireyse. ulan ben bu işin neresindeyim? eğer ak parti başa gelirse devlet bu vaadini hazineden karşılayacak, yani kamu harcaması artacak. kamunun finansmanı vergiler ile oluyorsa bir şekilde vergiler artacak, bireysel vergi yükü artacak. ee ben enayi miyim arkadaş ak parti oy artıracak diye fazladan vergi ödeyeyim. durum diğer partiler için de çok farklı değil. her türlü zarardayız, seni beni çok da düşünmüyorlar.
Siyaset insanları bölmek içindir.