bugün

kürt açılımı konusunda çocukların bakış açılarını öğrenmek için yapılan fakat çocukların derslerine çalışarak geldikleri, büyüklerinin ellerine yazdıkları kağıtları tutuşturdukları, milliyetçi çocukların katıldığı program. çocuklar tıpkı büyükleri gibiydi ne yazık ki...
Doğulu bir çocuğun doğuya hiç gitmemiş bir kıza görmeden konuşma dediği kızın afalladığı ve çocukları kürt açılımı değil PKK açılımı olmasına karar verdikleri programdır.
herbir çocuğun ezberlenmiş sözleri kağıttan okuduğu bir kürt çocuğunun bir türk çocuğuna nasıl ki sizin lideriniz atatürk ise bizimki de öcalan dediği pe - ke -ke benim ablamdır abimdir diye itiraf ettiği buna karşılık ali kırca nın diğer çocuklara dinleyin diye uyarıda bulunduğu hayretimizin her saniye kat kat arttığı ayrımcılığınçocuklara çok iyi empoze edildiği program olmuştur.
Büyük Olasılıkla bi kaç gün sonra yine ali kırca nın sundugu haberlerden o programdaki çocukların bir kaçının tutuklandıgı haberini duymamıza yol açacak anlam veremediğim bir programın konusudur.
çok güzel bir çocuklara çekirdekten ayrılıkçılık aşılama proğram olmuştur. çocuklara aidiyet duygusu ile belli bir safın düşman tarafı oldukları fikriyatı iyice benimsetilmiştir. yapıcılık anlayışı bu olsa gerek, ulus birliğinin hamına böyle böyle koyuyorsunuz.
elinize sağlık.
ali kırcanın bazı pozisyonlarda buram buram terlediği programdır.
birde şu açıdan bakıldıgında yaşları en fazla 15 olan çoçuklar bile büyüklerin faşizan söylemlerinin kurbanı olmuşlar.
daha 10 yaşındaki çoçuk tutup çoçukça diliyle "oyleyse o da türkçe doktora gitmesin kürtçe doktora gitsin" demesi bu çoçugun bundan bi kaç yıl sonra nasıl bir mantıkla ilerleyeceği pek uzak bir goruntu değil aslında. yazıktır günahtır bu ülke bize yasaklar getirdi bize zorluklar gosterdi bari gelecek kuşaklar boyle olmasın.
yaşları itibarı ile pkk'nın ne anasının amı olduğunu bilemeyecek, kavrayamacak yaşlardaki çocukları çıkartıp orada medya maymununa çevirmekten, halkın duygu ve düşüncelerini daha da bulanık hale getirmeyi amaçlamaktan başka birşey değildir.

hele hele maaile pkk'lı olduğunu söyleyen ayrıca terörist başını, ulu önder mustafa kemal atatürk'le bir kefeye koyan mal bebelerin nasılda kullanıldığını gösteren programdır.

bölünmeyi bile telaffuz eder hale getirilmiş cahiller topluluğunun eserini tartışmaya açan osuruk program. sanırım böyle giderse yakın zamanda açılım maçılım ayağına 80 öncesine dönecek bu ülke. alın size demokrasi, alın size açılım..
iki kelimeyi bi araya getirmeyen gözlüklü ve mal çocuğa gül gül öldüm amına koyim.
bi' de uğur isimli çocuğun söylemleri üzerine, ayağa kalkarak ayar vermeye çalışması görülmeye değerdir. bildiğin şamar oğlanı. bıraksalardı uğur denilen çocuk kırardı bunun ağzını burnunu...

ayrıca ali kırca'nın yaptığı 'gereksiz programlar' listesine de girmiştir. karıyı tokmaklarken ki performansını siyaset meydanı'nda göremiyoruz maalesef.

(bkz: tokmakçı ali)
dün akşam çocukların ağzını açıp gözünü yumduğu programdır. terörist sempatizanlarının ağzına sıçılmıştır. ama ali kırca pislik yapıp aklı selim çocuklara çok fazla söz vermemiş asıl onlar hor görülmüştür programda.
bu sorunun, nesilden nesile aktarılacağının ve yıllar sonra dökülen kanın artarak devam edeceğinin belirtilerinin bulunduğu programın dün akşamki konusu. bir tanesi diyor, "ben hakılyım eziliyorum, taş da atarım, otobüs de yakarım." bir tanesi de diyor, n'olcak yani türçe konuşuverseniz, taş atmayın gidin lunaparkta oynayın hakkari'de(!) biri diyor, "sizin atatürk'ünüz var, bizim de apo'muz var." ne kadar yazık. eminim ekran başındaki milyonlarca faşist, (türk, ya da kürt fark etmez) "işte böylelerinin büyümeden başını ezeceksin" demiştir. ali kırca'ya sorsan, çok yararlı bir program yaptı, günümüz türkiye'sinde çok siklenen pek değerleri çocukların fikirlerini kamuoyuna duyurdu, onların sesi oldu.

yazarın notu:
bence o çocuklara, anlamını bile bilmedikleri kelimelerle dolu cümleler kurdurup, çocuklar bakın sizin fikirlerinizi dinliyoruz, hadi bakalım söyleyin, kürt açılımı hakkında ne düşünüyorsunuz, sizce van'daki okullarda kürtçe konuşulmalı mı diye soracağınıza, birbirine saldırtacağınıza, oraya enstrüman çalmayı bilen çocukları toplayıp; tuncelili'nin eline bağlama, erzincanlı'nın eline kaval, istanbullu'nun eline piyano verseydiniz, güzel sesli bir yörük kızı şarkı söyleseydi, lazlar halay çekseydi, izmir'in güzel kız çocukları harmandalı oynasaydı, sivaslılar semah dönseydi, antalyalılar kılıç kalkan oynasaydı, kolej çocukları bale yapsaydı, aileleri de onları, "öyle mahzun, öyle garip*" görselerdi, çok daha faydalı olurdu. en azından birlikte yapabilecekleri tek şeyin, kavga etmek olmadığını görürlerdi, birlikte güzel şeyler yapabildiklerini görürlerdi bu yaşta. ve işte en güzel açılım da, o şekilde yapılırdı. ama nerde o güzelim iyi niyetler, bizim medyada. anca alevli bir tartışma, kapatılan gözler ve uyutulan türk halkı. reytingler bir iki puan yükseldiyse ne mutlu onlara, ekranın önünde ya da içinde cani ve hastalıklı beyinler yetiştirmeleri hiç ama hiç problem değil(!)

*ulan, oy verdim vekilimi seçtim, lafta benim düşüncelerimi dile getireceklerdi, bir tanesi bile neden benim gibi düşünmüyor, ben mi aykırıyım. a.k bi daha oy verenin.
bölündüğümüzü net bir şekilde gösteren program.
türk ve kürt çocuklarının korkmadan, özgürce konuşmuş olmalarıdır. o kadar uç fikirler dile getirildi ki insan ister istemez soruyor;

"bu ülkede konuşabilmek için çocuk mu olmak lazım?"

büyükler bu çocukların binde biri kadar cesur olabilselerdi ve konuşup tartışabilselerdi bu ülkede sorun falan kalmazdı.
çocuklar büyükler gibi konuşuyor, büyükler de çocuklar gibi. bu ülkede bütün tartışmalar böyle çocukça mı düşünceleriyle izlenen bir acayip açılım.
show tv'de yayınlandığı için işin içine hiçbir komplo teorisi karıştırılmadan sadece çocuklara ve ali kırca'ya küfredilen program olmuştur. kanal 7'de yapılmış olsaydı muhakkak ki fethullah gülen, abd, ırak, barzani ve bilumum komplo teorileriyle sulandırılacak ve sonu "bizi asıl bölmek isteyen hükümettir" mutabakatıyla noktalanacaktı.
ne amaçla yapıldı acaba diye düşündüren program olmustur..çocuklar ezbere dayalı konusuyordu sanırım... ellerindeki kagıt falan..
(bkz: siyaset meydanı orospu çocuklarının açılımı)
(bkz: siyaset meydanı/#5972158)
hükümetin yürüttüğü barış çabalarını boşa çıkramak isteyen propakatörlerin çocukları kullanarak oluşan bu barış ortamını bozmaya çalıştığı programdır.

tabii süreç çok güzel bir şekilde işliyor onlarda bundan rahatsız belli.
hayatımda gördüğüm en komik birkaç programdan biridir. south park bile bu kadar güldüremezdi heralde... çocukların ne kadar saf olduklarını gözler önüne serer nitelikte, gözü dönmüş rating canavarının, kollektivizmle beyinleri yıkanmış çocukları yeyip hazmetmesinin gösterisiydi. 10'lu yaşlarda, siyasetle ilgilendiğini sanan afacanlardan biri pkk'nın bilmemne zaman silah bıraktığını söylüyor, diğer taraftan başka bir afacan da "biz orda bilmemkaç tane şehit verdik!" diye isyankar, kararlı ve inatçı bir ses tonuyla cevap veriyordu. adına terör denen şeyin devlet politikasının bir parçası olduğunu koskoca insanlar bile kavrayamazken bu çocukların kavramasını beklemek zaten ancak hayal kırıklığı ile sonuçlanırdı. diğer yandan, insanlar arasında bir zamanlar hiç olmayan ayrımcılığı (50 yıl önce kürt mü varmış?) önce yaratıp, sonra tamamen icat edilmiş bir "açılım" furyasıyla resmileştirmek, meşrulaştırmak istenirken zavallı çocukların bile ne kadar havaya girdiğini görmemiz açısından acı verici bir programdı tabii. özet olarak, programda çocukların kullanılması aslında halkın çoğunun olayları ancak bir çocuğun naifliğiyle değerlendirebildiğinin kanıtı gibiydi.

brave new world'ü okuyanların uykuda şartlanma diye bir kavramdan haberleri vardır. aslında bize yapılanın bu olduğunu görmemiz için birebir programdı siyaset meydanı çocukların açılımı... medya uzun zamandır türk - kürt arasındaki farkı gözümüze sokuyor, her fırsatta bilinçaltımıza kazıyordu ve bunun sonucunda, kimsenin ortak yarar gibi konulardan bahsetmesi beklenemezdi tabii. çünkü türk - kürt eşit değildi. insanlar televizyon karşısında gözleri açık uykudayken, gazete okuduklarında bilinçleri açık uykudayken verilen buydu. sonunda bu sorunun bir "açılım"la çözüleceği verildi. muhteşem bir şeydi bu açılım. tekrardan kardeş olacaktık. türk de kürt de birlikte yaşayacaktı. ayrımcılığın sadece adının konacağını, "separate but equal" olacağını kimse düşünebilir miydi? tabii ki hayır! eskiden birlikteydik, sonra ayrıldık, yakında ayrı ama kardeş olacağız, sonra ayrı ama düşman oluruz, sonra daha da parçalanırız, onlarla da kardeş oluruz falan... kardeşlik güzel şey. açılım güzel şey.