bugün

istediği anda direksiyonu kırıp dönebilen araçlardır. bunların şoförleri için trafik kurallarının zerre ehemmiyeti yoktur.

misal, taksiler! istedikleri yere park edebilecekleri gibi istedikleri anda sinyalsiz dönebilirler. kazaya yol açar mıyım diye düşünmedikleri gibi, tartışma anında da hem suçlu hem güçlü pozisyonundadırlar.

dolmuşlar da bu kategoriye girebilir zaman zaman. onlar için sinyal demek, sol kolu camdan çıkarıp arkadaki araçlara işaret etmektir.

ayrıca, içinde birkaç sapın bulunduğu şahin-doğanlar ve yıllardır köyde kullanılan; arada bir şehre gelen reno 12'ler de bu özgürlüğe sahiptir.
bu dünyada sinyal vermeyebilir ama bi tırın altına girince öbür tarafa dörtlüleri yakıp da gidecek olan araçlardır...
bunlar aynı zamanda "dikiz aynası kullanmama özgürlüğü olan araçlar" ve "hava kararınca far yakmama özgürlüğü olan araçlar" adı altında iki farklı dala daha ayrılırlar.
üzerinde, doğası gereği sinyal verme aparatı bulunmayan araçlardır ki zaten bu araçlar çok fazla trafikte de boy göstermezler. tank, obüs şeklinde örneklendirilebilir ancak sürücüsüne kızıp el kol hareketi yapmak, ateşli silah mahsülü ürünlerden hızlı hareket edemeyecek bünyeler için önerilmez. daha hızlı kaçarım iddiası olan varsa o başka tabi.