bugün

sinirlenildiğinde kişiye veya direkt olarak başka bir nesneye, duvara fırlatılan alakasız şeylerdir. açık ve net.

(bkz: kumanda)
(bkz: cep telefonu)
oyun konsolu koludur.
ben fırlatmıyorum ama sinirlendiğimde genelde benim tansiyonum fırlıyor.
hiçbir şey. çünkü bende o göt yok. en fazla yastık falan olur.
elma. tam alnının ortasına isabet ettirmiştim.
(bkz: masa)
annemin bana fırlattığı terlikler, çok can yakıyor oradan tercih sebebi.
(bkz: bardak)
Sinirlenince maddi zarar verecek şeyler fırlatmak saçmadır.

Entry fırlatabilirsiniz mesela.
zamanın sevgilisi şimdinin kocası olan pek sevgili sevdiceğime kızıp iphone 4s i duvara doğru fırlatıp geri sektirmişliğim var. malesef o anda göz görmez sinirden.
Çekyat, ben genelde tren vagonu falanda fırlatıyorum ama bi çekyatın yerini tutmaz hiçbiri.
Kendimi fırlatıyorum.
Alakalı olması için insan fırlatmak gerekiyor sanırım. Direkt kişiyi alıp fırlatmak filan.
cep telefonu, televizyon kumandası, gözlük(en çok telefonu attığım için telefonuma zırh giydiriyorum).
bakış yeterli, mala zarar vermeye gerek yok... üstelik sinirlenmeye ne gerek var hayat zaten yeterince kısa ve acı...
voltmetre.
Anayasa kitapçığı.
kalem,şişe,yastık, ya elimin altında ne varsa kısaca.
Biber gazı fırlatmıştım. Normalde sıkılıyor ama ben fırlattım. Bu da üstün savunma gereçleri kullanma yeteneğime bir örnek.
bir arkadaş ortaokuldayken hocaya kızıp çöp kovasının kapağını fırlatmıştı. sonra nasıl kaçtıysa tüm hocalar ve müdür çocuğu 3 gün aramıştı. bu da böyle bi anım işte.
Votka şişesi. Neyseki fırlattığım herifin kafasına geldi de ziyan olmadı.
Koltuk.
Cep telefonu değildir.
Telefon. Yatak, kanepe gibi yumuşak yerlere tabi.
Füze.
Evet yanimda fuze tasiyorum.