bugün

bizzat şahit olunmuştur.sinema izlerken telefon çalar açar ve sanki dışarıdaymış gibi konuşulur.rezalet bitmez.arkadan 3-4 arkadaş kahve muhabbetine girer.cipsler yenir paketini buruşturarak ses çıkartılır.sinemanın ses düzeninin kötü olması.ve böylece filmin piç olup gitmesi
kurtlar vadisi ırak filminde cami bombalanırken dayının birinin perdeye tesbih atması.

(bkz: gaza gelmek)
filmin başlamasıyla yandaki koltukta oturan hatunun üstündeki hırkayı çıkarması için koltukdan kalması ve daha sonra oturdugu koltuğun kapandığını unutup bi daha oturması.. sonuç faciya*
arada fazla oyalanıp ikinci yarı başladıktan sonra girerek, karanlıkta filmin ışığından yüzü parlayan ve size bakan insanların dehşetli bakışları arasından oturduğunuz yeri bulma çabanızın örnek olarak verilebileceği mevzu.
nadir olarak tek gittiğiniz filmde, salonun boş olması ve bir iki sıra önünüzde oturan iki sevgilinin, salonun boşluğundan yararlanarak sevişmeye başlaması. macera filmine gitmişken, erotik film izlemiş olarak eve geri dönme hadisesi...
fragmanların bitip filmin basladıgı an ortalık karardıktan sonra içeri girdikten sonra karanlık koltugu tutturamayıp hatunun birinin kucagına oturduktan sonra kıcına yedigin cimdiğin acısıyla havaya zıplamak gibi enteresan dumurlar yaratan mevzu...
sinemaların girişinde bulunan ve filmin başlamasını beklerken oturulması amacıyla konulan bir kaç masa ve sandalyenin boş olmamasından dolayı sinemanın bulunduğu alışveriş merkezinde dolanıp filmin başlaması için kalan 5 dakikalık süreyi doldurduktan sonra tekrar aynı yere geldiğimizde ortamın değişmiş ve bir kokteyl salonu edasına bürünmüş olduğunu görmek.biraz şaşırıp filme girdikten sonra film arası zamanı geldiğinde dışarıdan bir görevlinin gelip kusura bakmayın ara veremiyoruz dışarıda* altıyüz* kişi var demesi * ve en sonunda filmden çıktığımızda bir sürü güvenlik görevlisinin çıkışta bekleyip birbirleriyle telsizle iletişim kurmaları* beni gerçekten şaşırtan bir sinema anısıdır.
lotr/ return of the king izlenmektedir. aragorn'a tacı takılmıştır, o sırada arven gelir, bir alay seyirci ayağa kalkar öp öp öp nidaları atıp alkışla tempo tutar, öpüncede koltuklara çıkıp zıplarlar!!! *
aynı filmde, ön sırada oturan hanım kızımız çok konuştuğu için erkek arkadaşının kafasını ısırmıştır yine aynı film de çalan ve normal bir eda ile cevap verilen, "ilk seans bu, biz girdik bile ooollluuummm" şeklinde muhabbet edilen telefonları sayamadık bile.* *
Hersey guzeldir sinemaya girilmistir ama bahsisi alamayan bozuk yergosterici "Katil doktor" diyerek izlenecek filmin tadini kacirir.(Bu olay yasanmistir)
bir arkadaşa * kaşar diye bağırırken ses ölçüsünü ayarlayamamak , sonrasında bütün salonun bakışlarını üzerinde hissetmek , sessizce koltuğuna gömülmek ..
komedi filmine gitmek için ısrar edip daha sonra konusunu bilmediği komedi filminin iğrenç olduğunu görerek arkadaşlarına ne diyeceğini düşünürken aklına bir fikir gelip az çok komik gibi görünen bir sahnede sadece kendisinin kahkahaya boğulması ve akabinde de rezil olduğunu anlayıp arkadaşlarının filme değil ama bütün bir film boyunca ona gülmesiyle sonuçlanan olay bu yaşananlara bir örnek teşkil eder.
yilmaz guney in filmlerinde yilmaz guney in dayak yedigi anda perdeye birseyler firlatmak.
star wars: revenge of the sith filminin kadıkoy sureyya sinemasında ilk gösterildiği akşam, filmi izlemeye gelen bir grup kendini bilmez jedi*nin anakin kötü yola sapınca plastik ışın kılıçlarını yakıp, salonda alkış koparmaları.
(bkz: dumura gel)
amerikan pastasi adli filminde erkegin kopekle olan iliskisinde arkadan gelen seslerden biri suydu: zik zik,fanteziye bak be
'harry potter and the goblet of fire' filminde harry ejderhayla savaşırken ,tüm seyirciler paşa paşa filmi seyredip patlamış mısırını yerken, arka koltukta birbirini koltuk kavgası yüzünden yumruklayan iki gergedan.
abazan erkek ile azmis kizin opesecek sevisecek mekan bulamadiklarindan sinemada opusuruz koklasiriz dusunceleri ile gelip yanıbaşımızda opusmeye calismasi*
yıl : 1970-1973 arası.
yer : erzincan x kasabası.

eskiden gezici ve köy sinemalarında bir perde olmaz , matina başladığında kalın bir çarşaf perde olurmuş. sinema ise büyükce bir çadır. gene böyle bir gün, halk toplanmış film izliyor. filmin bir sahnesinde erkek oyuncu* sırtını düşmanına döner. o sırada kötü adam* silahını çeker. tam filmin jönü vurulacakken köyün gözü pek delikanlısı silahını çıkarır ve erol taşa birakaç el saydırır. haliyle ne çadır kalır ne sinema ne erol taş.

birkaç yıl sonra antalya film festivali sırasında filmin jönü ile köyün gözü pek delikanlısı karşılaşır. o sırada 2 kız 2 erkek arkadaşı ile gezen jön bir anda ensesine bir tokat yer. kavga çıkar ayırırlar.karakola gidilir. köylü genç beni tanımadın mı ben senin hayatını kurtardım. ensenede seni sevdiğimden vurdum der. olay aynen yaşanmıştır ve antalyadaki o karakolda kayıtlara geçmiştir. bu arada çocuk serbest kalır.
sırf okuldan kaçmak olsun diye sinemaya gitmek.izleyecek doğru dürüst bir film olmadığından dolayı "tavuklar firarda " diye bir film bulup onu izlemek ve günü mahvetmek.
film arasında arkadaşın nescafe almak için çıkması, elinde kahve bardaklarıyla dönüp, yerine otururken öndeki kel adamın kafasına sıcak kahveyi boca etmesi, olayı görenlerin kopması.
ilk önce sinemaya gidilir ve biletler alınır. Filmin başlamasına daha vakit olduğundan dışarı çıkılıp yiyecek birşeyler alınır. içerden tabiki alınmaz çünkü sinemanın içinde fiyatlar özellikle bu gibi pintiler için çok pahalıdır. DiaSaya gidilir (yine ucuz olması bakımından) kutu cola fiyatlarına bakılır ve 2 kişi için 2 ayrı kutu kolanın 1 litre coladan daha pahalıya geldiği gözlenir. Bunun sonucunda bir litre cola ve dev boy bir cips*** alınır, ve çantaya sokuşturulur. Yol üstündeki bir büfeden de plastik bardaklar ayarlanıp, tekrar sinemanın yolu tutulur.
Film başlar ve karanlık sahneler beklenmeye başlanır, ne de olsa bu 2 kişi pinti olabilir evet ama görgüsüz asla değildir. Neyse ki ortam en sonunda kararmıştır ve alttan cola açılır açılmaz ''Pısss'' diye bir ses çıkmasıyla, yan koltuktaki insanların bakışları oraya yönelir. Kahramanlarımıza en sonunda utanma duygusu gelmiştir, o yüzden colalarını kimse görmeden, yerlere eğilerek koymak isterler ve bittikçe de koymaya devam ederler. Arada da cips açılıp ''Haşır Huşur'' sesleri çıkarılır. Sonuç: o iki kişinin yakınındaki insanların izledikleri filmin piç olması ve kahramanlarımıza ''Nerden buraya oturdum hay a.q.'' der gibi bakışları ve paradan tasarruf etmiş olan kahramanlarımızın yüzündeki tebessüm.
lise çağlarında zar zor elde edilmiş sevgiliyle bir komedi filmine* gidilmesi ve komik sahnelerde, doğal olarak,bir tebessüm edilmesi ya da küçük bir gülücük atılması beklenirken, yandaki sevgili olacak şahsın alkış,ıslık ve ''öööeaahhahaaahahaaa'' şeklindeki böğürme eylem ve efektlerini duyduğunda genç kızımızın yerin dibine girmek istemesi ve sinemadan çıkar çıkmaz çocuğu terketmesi. (bkz: allahım bir daha gösterme yarabbimm tütütüüü)
guzel bi ani: henuz orta okul cagında olan kisi ailesiyle aslan kral filmini izlemeye gider. film baslamıstır baslamasına her sey cok guzel gider ancak filmin bir sahnesinde sıkılan sahis kafasını arkaya cevirir dev ekrana ısıgın nası yollandıgını merak eder ve o kucuk deligi gorur. lakin hersey yeni baslar cunku içinde tertemiz duygular olan sahıs ayaga kalkıp içeri bakayım derken gorduklerine inanamaz cunku delige baktıgında çiftin iliskiye girdiğine sahit olur ve aslan kral bitene kadar hop oturup hop kalkar.bu olaydan sonra cocuk sinemalara asık olur ve bolca sinemaya gider. lakin bir daha boyle bir sey yasamaz.
bizzat yasadigim olay.yer bakirkoy avsar sinemasi.film donus yok.filmi izlerken yanimdaki yasli adamin otuzbir cektigini gordum.bu olayi gordukten sonra da yapicagim tek sey yer degistirmekti.allahtan bos koltuklar vardi.
öpüşülürken fida film arasının bok yemesi.
"Münih" filminin başında uyuya kalmışken birden patlayan silah sesinin sesiyle korkan arkadaşımın olayı...