bugün

her ortamda kendini ıspatlamış, entellektüel ve alt yapısı sağlam bireyin rahatlıkla yapabileceği analiz. bir loseri sinema da 'şıppadanak' tanımak.
örnek;
sinema da orjinal film seyrediyorsunuz. yanınızdaki avam tip alt yazıdan filmi yakalamaya çalışıyor. kafa bir aşağı, bir yukarı alt yazı ile perde arasında gidip geliyor. içinizden acıyorsunuz 'yazık' falan oluyorsunuz derken adam sebebsiz yere gülüyor.
< ne gülüyon olum...
> tiftik abi fak, fak dedi ona gülüyorum...
< tamam...
madem ingilizce bilmiyorsun ne işin var orjinal filmde kendini niye şebek yapıyorsun git show tv de seyret ... gelme bir daha buralara. ya da ingilizce öğren...
(bkz: dogma büyüme göreceli yazarlar)
- meraba, ben sizi tanıdım. siz losersınız.
+ iyi etmişsin de, loser ne sen bana onu söyle önce.
öyle bir sinema salonumuz olmadığından imkansız olaydır. * *
(bkz: açık hava sineması)
ingilizce bildiği için kendini "entelektüel, alt yapısı sağlam" birey sanan kişinin düştüğü durum. andavallık bir nevi.
sinemaya yanlız gidenler için söylenecek şey.
bülent arınç gibidir. o da bir bakışta 367 saymıştı.
(bkz: 253 metrelik salonda film izlemek)
(bkz: olimpiyat stadı)
-aha looser!! hemen anlarım hüseyin.ayı gibi bak ama nası ezicem garibi... lan kim aldı seni içeri?? sen anlaman bu gavurca.
+sana ne lan götoşcuk!!
-hüseyiinn!! kaç lan kaç!! üstümüze kapaklancak ayı.
(bkz: loser)
(bkz: dude)
(bkz: sinemada ruh ikizini aramak)
anladigimiz kadariyla bunlar sinemaya film izlemek icin degil insan kategorilemek ve diger insanlari asagilamak suretiyle kendilerini tatmin etmek icin giderler. bu kisilerin dahi anlamindaki de ile ismin de halini belirten de'yi birbirlerinden ayiramadiklari, orijinal kelimesinin nasil yazildigini bilmedikleri gorulmustur ama ana dillerini adam gibi yazamazken ancak hasbel kader film izlemelerine yetecegine, anglofon birisine o film hakkinda fikir belirtmelerine yetmeyecegine adim gibi emin oldugum ingilizceleri ile ovunurler.

madem film izlemek yerine etrafini izliyorsun ne işin var sinemada? git mahalle kahvesinde parkta seyret! gelme bir daha buralara. ya da adam gibi filme yogunlas.
en arka ve en köşede tek başına,başında şapkayla oturuyorsa,loser olduğu su götürmez bir gerçektir.
-lan bak bak 253 metre ötede bir loser var
+hani nerede lan?
-aha orada görmedin mi
+hani lan şu gözlüklü olan mı
-yok sol alt çaprazındaki
+haaa
-lan film de başlamış kaçırdık başını.
- şu adamı tanıdın mı? loser o.
+ yok be abi, nereden baksan 254 metre orası, tanıyamam ben.
253 metre ? bir anlami olmali !

hadi " 253 ucu metreden sonra bitki ortusu maki... " falan dersin de bu ne?
- merhaba ben loserım,
- iyi, bende bızırım. çekil önümden şimdi.
-hacı bak loser
+yok yahu olsa olsa lamerdir o
x: ahahah loser a bak hem altyazi okuyor hem filme gülüyor ahaha loser loser
y: hıyar olmaktansa loser olmak iyidir koç,hem madem o kadar ingilizcen var söyle bakalım,virtinimri?
x: hö ?
y: zönk

igrenc diyaloglar
kendini dil biliyor ilan edip, başkasını ezmeye çalışan loserlardır, uzaktan görünenler...