bugün

Sinekler oyle güzel hayvancıklardır ki, yer senin gök benim tarzında devamlı uçuşur. O kadar hayatlarından memnunlardır ki hiç sanki etrafta onları avlayacak kurbağa, kafalarında gitar patlacak insan yokmuş gibi vızır da vızır ordan oraya uçarlar. Bu uçma hadisesi insan hayvanı için öyle uyuz verici bir şeydir ki, o sineğe gıcık olurlar. Aslında bu gıcık olma biraz insanın çocukluğunda geçirdiği bir rahatsızlık biraz da kendisinin o sinecik gibi uçamamasından kaynaklanır; sineğin pis olması, uyuz sesler çıkarması, inadına kulağın dibinde küfür eder gibi vızıldaması, her ışıklı nesneye gidip adam gibi üzerinde duracağına etrafında salakça takılması,.. bu gibi nedenler ikinci gıcıklık nedenleridir. Güreş ata sporudur
hiç bitmeyen bir eylemdir.
yine bir kişi oturmuş bilgisayar başında yok opencv'dir yok joombla'dır öğrenme isteğiyle uğraşırken, çok saygıdeğer bir sivrisinek kardeş inatla vızır da vızır ha bilgisayar ekranı üzerinde ha göz hizasında duvara yakın mutlu mutlu uçar. Üzerine terlik de fırlatılsa, günlük giyecekler de fırlatırsa o bu tutkudan vazgeçmez. inatla sandalyesinden kalkmak istemeyen kişi uygun anı sinek kardeşin yaklaşmasını bekler, gelir de kardeş. Şap tokat şap şaplak ama yüzde 100 sinek öldürme pozisyonu bile tuttursanız bir şekilde avuçtan canlı çıkar. ah sinek sen ne ölmez şeysin öyle.
yürüyüp koşamadığından olabilen durum.
bir sinek kadar olamayan bizler için gıcık edici bir tutkudur. hele o sineğin kola konup da haydi bakalım bismillah diyerek ellerini ovuşturması ise ayrı bir tilt edici durumdur.