bugün

sorunlu hocalar arasında farklı bir yere sÂhip, öyle her okulda her fakültede bulunmayan, karşılaşıldıklarında ise en kolay derslerde bile öğrencileri nasıl zorladıklarına bakılarak kendisine hayret ettirten hocadır.

sınav zordu, kolaydı, süre yetersizdi vs. değildir olay. basbâya hoca "yanlış" soru sorar. soru kalıbında, çözüm için verilen bilgilerde ya da ifÂdeler arasında bir anlam karmaşası vardır.öğrencilere "ulan bu yoldan yapılacak ama bu şöyle demiş" dedirtir, kara kara düşündürür. kendisi de pis pis sırıtır.

sınav biter, konu hakkındaki açıklamaları daha da ilginçtir. "hocam yanlış bu soru" dersiniz, "evet öyle sen de düzeltip çözseydin" der.

bir süre sonra anlarsınız ki manyaklığın sınırı yok. soruyu mahsus yanlış sormuştur ki öğrenci yanlışlığı görsün, emin olsun ve bundan cesÂret alarak soruyu düzeltip çözsün ister(miş). öğrenci konulara o kadar hÂkim olacakmış yÂni.

bir olasılık sınavında olasılığı 1.6 bulmuş bir öğrencinin sınav kağıdını panoya asarak hatta o 1.6'yı da kırmızı kalemle etrafını çizerek o kağıdın sÂhibini tüm okula rezil edenin de aynı hoca olması ayrı bir ironik olaydır. aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık. artık cesÂret kalır mı o öğrencide.