sinav gozetmenleri

amaclari adi ustunde, o an vuku bulan sinava gozculuk etmek, sinava giren ogrencilerin kopya cekmesini engellemektir. buraya kadar hersey normaldir. lakin deginmek istedigim sinav gozetmeni kisvesi altinda insanin tum konsantrasyonunu bozan ve sinavi ciddi sekilde etkileyen kisilerdir.

bu kisiler sinav esnasinda sinav gozetmeni olacaklarina, sinav esnasinda yapmis olduklari; yuksek sesle telefonla konusma, devamli sekilde ayakkabi topuklarini "tak tuk" ses efektleri esliginde sinifi volta atmalariyla, dusunmek icin tavana bakan ogrenciye sanki kopya cekiyormuscasina potansiyel kopyaci gozuyle bakmalariyla, hele ki iki kisi, geveze ve de ustune ustuk birde kankalarsa sinav bitene kadar o hafta oynanan lig maclarindan veya haftasonu gidilen sinemanin hakkinda konusmalariyla ve buna benzer abuk hareketler yuzunden ogrencileri canindan bezdirip sinav gozetlenenleri olmustur.

bu sekilde davranmalirinin nedeni sinav yuzunden yaptiklari extra mesainin vermis oldugu bikkinlik hali, daha dun kendisinin de ogrenci oldugunu unutup artiz artiz egolarini tatmin etmek gibi. yoksa onlardan kopya cekmek icin izin isteyen yok *. sen efendi efendi sinavini gozetle. kopya cekenin cezasini ver. di mi ya...

(bkz: külyutmaz)

öğrenci şekerini çıkarır...
-o ne lan ?
-şeker hocam
-ver lan bakiim..
-buyrun..
-olips yazıyo ??? ne iş ???
-şeker markası hocam %&'(/'%!
-yalancı herif..ver kağıdını hadi kantine git otur..
-(bi dahaki sefere falım getireyim de gör ipne)

genelde gözettiği şeyden bi haber, ota boka "hocanızı çağırayımda ona sorun" diyen zat-ı muhterem.

(bkz: asistan).

kopyanın en kolay çekildiği anlarda, kopya çekmeyi öğrenmek için sınıfın başına dikilen arkadaş.

saatlerce ayakta durmaktan bunalan araştırma görevlilerinden oluşan geniş kitledir.

sınavlarda şapka çıkartmayı çok seven insanlar.

bunlar böyle dururlar, arada gezerler filan ama bazı öğrenciler için bir işe yaramazlar. 5 gözetmenin olduğu sınavda yan sınıfımda bulunan abim ve kuzenime telefonla kopya gönderdim. ama çekmedim bakın. *

efendim onlara yaklaşım tam bir ustalık işidir :
sınavın ilk bölümünde kesinlikle gözgöze gelmemelisiniz.. belli bir müddet sonra gözlerinizi tam gözlerine dikip bakma başlayın, bu şekilde sizi farkedene kadar bakın, yavaşça yanınıza geleceklerdir, korkmayın.. sizi, önünüzdekini, arkanızdakini iyice bir kontrol ederler, e tabi o ana kadar bi icraat olmadığı için, sizin bakışlarınızın bi amacı olmadığına karar verecektir.. bu noktadan sonra artık istediğiniz gibi etrafı kolaçan edebilirsiniz.. tabi gözetmende dahil..
bir de ehliyet sınavlarının vazgeçilmez unsurlarıdır kendileri, müthiş insanlardır.. cevapları bilmezler ama gidip kağıtları araştırarak size doğru cevabı bulmak için çırpınırlar.

bunlar ikiye ayrılırlar; öğrencilerin kopya çekmelerine göz yumanlar ve yummayanlar diye. genel olarak tanımadıkları öğrencilere karşı temkinli davranırlar ve sınav boyunca gergin olurlar. sınav süresi boyunca 2-3 kişiye "şişt!" ya da "sen ordaki buraya otur diye" direktifler verirler. Tüm vasıfları aylak aylak dolanmaktır sınav süresince.

şu versiyonu öğrenciyi psikopatlığa bile götürebilir.
(bkz: topuklu ayakkabı giyen sınav gözetmeni)

gözetmen olmamak için doktordan bacağının kırıldığına dair raporlar alan versiyonları da vardır.