simitçinin tüm simitlerini satın almak

gün boyu 30-40 tane simit satacağım diye soğukta, ayakta bekleyen simitçiye jest yapmak isteyen insanın davranışı. ne kadar düşünceli bir davranış olsa da simitçiyi incitmemeye özen gösterilmelidir.

simitçiyi sevindirmek isteyen insan davranışı. takdir edilebilir

aslında hoş bir davranış olarak gözükse de simitçiyi bir anlamda kızdıracak olan eylemdir. hemen gidip fırından yenilerini istemesi gerekecektir; hep ondan simit alanlar sizin yüzünüzden aradığında simit bulamayacaktır.

genelde filmlerdeki zengin ağbiler yapar.

Simitçinin tüm simitleri satın alındıktan sonra hepsi tekrardan ona hediye edilirse hiçbir sorunun kalmayacağı eylemdir.

kız arkadaşının kendisine ayy recep çok acıktım diye uzun süre kafa ütülemesi sonucu,bıkan erkeğin gördüğü simitçiden tüm simitleri alarak al hepsini ye yeterki başımın etini yeme diyen kızgın gencin yapacağı türden kalıcı hakarettir.

(bkz: hidayet türkoğlu).

Ankara Kızılay meydanında bolca bulunan seyyar simitçiler, sabah 50 kuruştan açtığı simit fiyatını akşama doğru 40,30,20 hatta kış günlerinde saat 6-7 yi buldu mu 10 kuruşa kadar düşürür...Lise yıllarında,dershaneden sürü halinde çıkıp eve kadar ya metro ya da otobüse binecek ergenler eve kadar idare etsin diye böyle bir uygulamaya giderler..

100 tl verip simitçi çocuğun ''parayı bozdurup geliyim abi'' sözüne inanan ve çocuğun topuklamasıyla mecburiyetten tezgahın tümünü satın almış arkadaşım var lan!

Ünlü basketbolcu Hidayet Türkoğlu eşiyle birlikte, Eminönün de
geziyordu. Önce akvaryumcuları dolaştılar, Kapalıçarşı,
Nuriosmaniye, Yerebatan Sarnıcı, Ayasofya, Sultanahmet, Topkapı
Sarayı, Gülhane Parkı derken, Yeni Caminin önüne kadar geldiler.
Orada bağıra bağıra simit satan bir çocuk vardı. Basketbolcu birden
durakladı. . .
Sonra simitçiye yaklaştı:
- Simit´in kaça koç ?
- 300 bin abi. Çıtır çıtır. . . .
- Tezgahta kaç simit var ?
- 70-80 tane var herhalde. . .
- Hepsini alsam ne tutar ?
- Seksen desek 24 milyon.
- Al sana 30 milyon. . . Farzet ki hepsini aldım. . .
-Sağol abi. . . sağol. . .
Basketbolcu üç onluk çıkartıp simitçinin önüne bıraktı. Eşi şaşkındı.
Üç beş adım yürümüşlerdi ki eşine yaklaşıp fısıldadı.
- Hidayet sen deli misin ?
- Yooo
- Peki yemediğimiz simitlerin parasını niye verdin ?
- Boşver sorma.
- Diyelim ki soruyorum. Hem de ısrarla soruyorum.
- Öyleyse söyleyeyim.
- Lütfedersiniz beyefendi.
- Tablanın kenarı dikkatini çektimi ?
- Hayır.
- Baksan görecektin. Tahtaya bir isim kazınmıştı.
- Nasıl bir isim ?
- Hidayet !
- Yoksa ?
- Evet o tezgah, eskiden benimdi. . .

Bu hikayeyi Hidayet TV8 de katıldığı bir programda kendisi anlatmıştır .

baloncunun tüm balonlarını alıp "al hepsi senin" diyerekten kıza hava atmak vardır birde.. (bkz: sex sana canım feda)