bugün

fakir oğlan zengin kız aşkını başlatmek isteyen kişidir.
gelir ve statü farkına aldırmayan; kendine güveni tam olan erkek kişi eylemi.
babayı alır. yanına bir de çay söyler simit dünyasından. mis.
kendimden biliyorum, işaret parmağını yalayıp, masanın üstüne düşen susam parçalarını da yidin mi hatuna pis yalarım imajı çizmektesindir.
lakin yemez tiki jargonu bu hareketi.

hatun pipetini gösterdi lan.
kedinin ciğeri uzaktan iç geçirerek izlemesi gibi birşey.
FAKiR ERKEK ZENGiN KADIN OLAYIDIR.
daha sonra "bir zamanlar simit dünyasında fakir ama gururlu bir genç vardı" diye konuşacak kişidir.
konyalı yerine simit dünyasına giderek biriktirdiği paralarla, birazdan starbucks'a gidip beyaz çikolatalı mocha içecek ve mekanın verdiği kendine güvenle(!) çaprazdan hacıoğlu'ndaki kezbanları kesecektir*.
"heyy siz fakirler bakmayın bize"
eve dönerken iett'nin kirli camından bmw içindeki gögüs dekolteli sarışın hatunu keser..

ama hatun o ara sevgilisinden yeni aldığı pırlanta yüzüğü incelemekle meşgul olduğu için otobüsteki abazanı fark etmez..

etse de fark etmez..
(bkz: sosyal ezik)
tıklım tıklım dolu belediye otobüsünden cipteki hatunu kesen adamın kankasıdır. davul bile dengi dengine be olumdur.
bunun bir de starbuckstan simit dünyasındaki genç gururlu delikanlıyı kesen hatun çeşidi varsa, tam bir türk klasiği olması muhtemel mizansendir.
şehreküsmüştür yaşadığı yer.
simit dünyası'nın sahibidir. kendi mekanında otururken aklından deplasmana ziyarete geçirmek geçen kişidir.
ayrı dünyaların insanları klişesini yıkan insandır.
kendi dünyasından hatun kesen kişidir.
sadece bakmakla kalacak kişidir.
klasik türk filmi olaylarının günümüze uyarlanması.
staaaaarbaaaaks a giden kızı çok zengin sanan insanlar söylemidir. bu kızlar staaarbaaks a gidip dönüşte otobüste çiftleşir. ayrıca bütün parayı orda bitirip arkadaşlarından sigara otlandığı da görülmüştür.
cem karacanın tamirci çırağı şarkısını hatırlatan olaydır kızın "kim bu serseri" diye sorması da muhtemeldir.
simitçicen yapacağı zıplayışla sınıf atlamayı düşünen kurnaz delikanlıdır. bırakın denesindir.
gözlerin uzunca sevişmesinin ardından iki kişi de aynı anda kalkar ve karşıdaki tramvayın önündeki palmiyenin altındaki banka doğru yürürler, aynı anda otururlar.erkek olan ilk önce elindeki simidi öpüp başına koyar ardından kızın alnına bir buse kondurur.ve kızın elindeki starbucks bardağındaki kahveye simit bandırır.ilk önce kıza yedirir sonra kendisi yer.yıldırım nikahıyla evlenirler.üç çocukları olur.çok bahtiyar olmuşlardır.bir türk filmi de böyle son bulur.
vay be neymiş bu starbucks.. oraya gidenler de en nihayetinde insan eli kolu var filan. üç kuruş fazla verip değişik türden kahve içince neden uzaylı bakılır bunlara anlamam.
at gibi kadınlaaaaar ellerinde beyaz çikolatalı mochalaaaar karşılıklı oturmuş içiyorlar. bizim de bir white mochamız olsa, biz de o at gibi kadınlarla oturup mochamızı yudumlasak. (bkz: anne bize niye almıyorsun bizde niye yok)
(bkz: ama bu çok riskli)
(bkz: boş işler bunlar)