seçme hakkının sıçma hakkı olarak kullanılması

ülkemizin makus talihidir.
maalesef demokrasi tarihimiz hep bu gibi sıçışlar ile doludur. serbest cumhuriyet fırkası vakası, terakkiperver cumhuriyet fıkrası vakası, 6 kere gidip 7 kere gelenleri, ağır sanayi hamlecileri, çankayanın şişmanı, ben sizin ananızım (sanırım yine hortlatacaklar kendisini), çankayanın noteri, çankayanın akepelisi, 12 eylül anayasasının referandumu, ekonomi profesörü olarak tansu çiller, mavi akımın yumrukzedesi mesut yılmaz, yıldırım akbulut, melih gökçek, abdullah gül, akape kurucusu gemicik armatörü...

Cem uzan'ın hala Türkiye'de olduğu ve henüz mallarına el konmadığı zamandı. Genç partinin katıldığı son seçim döneminde yol kenarında trafikte bekleşenlere genç partililer ellerinde bayraklarla gelip broşür dağıtmışlardı. Camdan bana broşürü veren elinde TCDD amblemine benzer genç parti bağrağını taşıyan delikanlıya "Neden bu adama oy vereyim ki" diye sordum, verdiği cevap efsaneydi: "Çok akıllı adam abi, amerika'yı bile dolandırdı..."

inip dövecektim ama kalabalıklardı...

sen bu mantıkla seçme hakkını kullanırsan aslında seçme hakkını sıçmak için kullanmış olursun tosunum...

offf çok fena koktu ortalık, daha fazla devam edemeyeceğim.