sezar ve kleopatra ayni zamanda sezar vs kleopatra

tarihte kendilerini bilmeyen iki insanın kendini bilmez ilişkilerinin bir öyle bir böyle olması durumudur bu başlık mealen..bu ikili bir gün savaşır ertesi gün öpüşür..öbür gün çocukları olur sonraki gün yine birbirlerine girerler..ama bunların birbirlerine girmesi durumu diğer ilişkilerdeki kavgalardan çok daha farklıdır..her tarafın yanında 100.000 askerle geldiği bir birbirine girme durumudur bu..bu durumlarda o askerlere (bkz: karı koca arasına girilmez) de denemez..onlar napsın askerleridir onlar..kimbilir kleopatranın sezarın ayaklarını yıkamaması ya da sezarın kleopatranın sırtını kaşımaması nedeniyle kaç çocuk yetim kaç kadın dul kalmıştır..sorulasıdır..

sözkonusu ikilinin fırtınalı,dengesiz ilişkilerinden mi bahsedilmek istenmiştir acaba???

ege'den akdenize uzanan hat boyunca yapılan turistik seyahatlerde kleopatra 'nın bilmemnesi diye karşınıza çıkan birçok tarihi eserin hikayesi olarak "kleopatra'nın sezarı boynuzlaması ve mısır'a kaçışı sırasında rahipleri tarafından dinlenmesi amacıyla inşa edildiği" söylentisine sebep olmuş ikilidir. o kadar çok vardır ki bu kleopatra hamamlarından evlerinden adalarından, insan "amma çok dinleniyormuş" demekten kendini alamaz. muhtemelen çoğusu yurdumuz insanının turizmden pay kapmak için başvurduğu yöntemdir.

ikilinin ilişkisi, tamamen menfi değerlendirmelere dayanıyordu.
kleopatralar, mısır'da tahtın varisi, tanrıça sembolüydüler
kleopatra ismiyle bildiğimiz ve jül sezar'ın metresi olarak namlanan kadın, aynı zamanda başat mısır tanrıçalarından isis'in reenkarnasyonu kabul ediliyordu. kleopatra, vergi ve askeri bağlamıyla roma imparatorluğu kıskacına giren ülkesini, kendisini kıskanan ablasından uzak tutmak istiyordu asıl amacı ise, iktidarı ele geçirmekti. bunun için, kendisini roma cumhuriyeti (?) imparatoru sezar'a peşkeş çekti. sezar ve roma krallarının da, romalıların gözünde tanrı alegorisi olduğu düşünülecek olursa, bu bir bakıma tanrıların cinselliğiydi.. birleşen, tanrı bir çiftti..
ikilinin aşkı tüm nil boyunca yapılan kutlamalarla haykırıldı.. kleopatranın karnındaki bebek, aslında, iki büyük devletin birleşmesiydi de..
sezar bu güç ile birlikte kendisini, roma'nın zeus'u olarak bilinen jüpiter olarak görmeye başladı. yüzünü, gökyüzü tanrısı olan jüpiter'in rengine, yani kırmızıya boyadı.. ama ölümlü tanrının bu hamleleri çok abartılı oldu.. imparatorluğu iskenderiyyeye taşıyacağı öğrenildiğinde kurulan kumpastan, sezar'ı metresi kleopatra da kurtaramadı.
hoş, bu andan sonra işler daha da kötüye gider.. başlayan iç savaş mısır'a dek yayılır.. romalı askerler, kleopatra'yı sarayında kıstırıp intihara zorladıktan sonra, koskoca mısır medeniyeti, alelade bir roma eyaleti halini alır..